İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının imzaya itiraz yönünden davasının reddine, davacının borca itiraz yönünden davasının kısmen kabulüne, Torbalı İcra Müdürlüğünün 2019/2569 Esas sayılı takip dosyasında asıl alacak 495.940,00 TL, asıl alacağa işlemiş faiz 18.679,27 TL, %10 çek tazminatı asıl alacağının 49.594,00 TL, %03 komisyon asıl alacağının 1.487,82 TL olduğunun tespitine, takibin bu bedeller yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "icra dosyasına verilen itiraz dilekçesinin incelenmesinde; davalı borçlu kiracının "Yukarıda esası verilmiş dosya için borca faize ve ferilerine, imzaya itiraz ediyoruz. İtirazımız doğrultusunda takibin durdurulmasına karar verilmesini..." şeklinde itirazda bulunduğu, somut olayda davacı alacaklının sözlü kira sözleşmesine dayanarak davalı borçlu aleyhine takip başlattığı, davalı borçlunun süresinde yapmış olduğu itirazında kira borcu bulunmadığını savunmuş ancak sözleşmeye ve aylık kira miktarına itiraz etmediği, bu durumda İİK.nun 269/2.maddesi gereğince kira ilişkisi ve takip konusu miktar kesinleşmiş olup artık davacı alacaklıdan kira ilişkisini ispat etmesi beklenemez....
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İnceleme konusu karar, borca ve imzaya itiraz, takibin iptaline ilişkin olduğundan, H.G.K'nun E; 1997/15-461 K;1997/729 sayılı kararında da kabul edildiği gibi istem İ.İ.K'nun 169,170,170/a maddeleri uyarınca borca, imzaya itiraz ve takibin iptaline yönelik bulunmakla belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 12.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesince;Davanın imzaya itiraz bakımından reddine, Davanın borca itiraz bakımından reddine, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili ve davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
bono üzerindeki imzalara da itiraz edildiğini, borçluların itiraz dilekçesinde borçlarının bulunmadığını ve bono üzerindeki imzaların kendilerine ait olmadığını öne sürdüğünü, borçluların borcu bulunmadığı iddiasının doğru olmadığını, borcun zamanında ödenmediğini, borçluların elinde de ödemeye dair herhangi bir belge bulunmadığını, borçluların imzaya itiraz ettiğinden borçlulara ait imza örneklerinin gerekli kurumlardan getirtilmesini ve borçluların mahkeme huzurunda da imza ve yazı örneklerinin alınmasını talep ettiği, bu nedenlerle her iki borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın İcra ve İflas Kanunu gereğince kaldırılmasını, borçlular aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili icra mahkemesine başvurusunda, yetki itirazında bulunduğu, ayrıca borca, imzaya, faize ve borcun sair tüm ferilerine itiraz haklarını saklı tuttuğu, mahkemece davacının yetki itirazının kabulüne dair verilen kararın davacı vekilince borca itirazlar belirtilerek istinaf edildiği anlaşılmıştır. Davacı vekilince yargılamayı sürüncemede bırakacak şekilde, ilk derece mahkemesine müracaatında her hangi bir borca itiraz ileri sürmeksizin ve borca itirazlarını da saklı tutarak yetki itirazında bulunulması, ilk derece mahkemesince de davacının yetki itirazının kabulü yönündeki karar aleyhine borca itirazlar ileri sürülerek istinaf yoluna başvurulması haksız ve kötü niyetli olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile HMK'nın 351. maddesi atfıyla HMK'nın 329/2 maddesi uyarınca davacı vekili hakkında takdiren 3.000,00 TL disiplin para cezası uygulanması gerekmektedir....
da itiraz ettiklerini beyanla imzaya ve borca itirazlarının kabulüne ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....