para almadığını ve borcunun bulunmadığını, borca itiraz ettiğini, 2015 yılında bedelini ödeyerek şirketten bir apartman dairesi satın aldığını, ancak tüm borcu ödediğini, daireyi de 1 yıl içerisinde sattığını, dolandırıcılık ve sahtecilik işiyle karşı karşıya olduğunu belirterek borca, imzaya ve bonoya itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
gerekçesiyle imzaya ve borca itirazın süresinde olmadığından reddine karar verildiği görülmektedir....
İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlu tarafından ayrıca ve açıkça itiraz edilmediğinden bu belge, İİK'nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olup, buna karşılık borçlu, borcun aslına yönelik itirazını aynı nitelikte belgelerle kanıtlayamamışsa da; mahkemece, borçlunun işlemiş faize ve faiz oranına da itirazda bulunduğu ve alacağın vade tarihinde muaccel olacağı gözetilerek bu yönlerden de inceleme yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde imzaya itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin, davalı(alacaklıya) bir borcu olmadığını, haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibine, borca, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz etmiş takibin öncelikle teminatsız olarak durdurulmasını, borca , faize faiz oranına ve ferilerine itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın % 10 u oranında para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddini, davacı tarafın % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/01/2020 NUMARASI : 2019/299 ESAS 2020/40 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Mersin 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17/01/2020 tarih 2019/299 esas 2020/40 karar sayılı mahkeme kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine Mersin 1.İcra Dairesinin 2019/6332 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkili şirketin takibe konu çekten dolayı davalıya hiçbir borcu bulunmadığını belirterek imzaya, borca, faize ve fer'ilerine itirazının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiklerini, borca ve imzaya itirazları da olduğu halde dosya üzerinden karar verildiğini, dosyanın duruşmalı olarak incelenmesi gerektiğini, kararın bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu, sadece icra ceza dosyasından yapılan tebligatın yeterli görülüp icra dosyasından ödeme emrinin usulüne göre tebliğ edilmemesinin düşünülemeyeceğini, ödeme emrinin tebliğ edilmesi halinde borçlunun cebri icra yoluna kim tarafından, ne suretle ve miktarda maruz kaldığını bilebileceğini, ceza dosyasının da takibe ilişkin olmayıp çeke ilişkin olduğunu, icra dosyası ile bağı ve bağlantısı bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacının başvurusu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, ödeme emri tebliğinin usulüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz davasıdır. İlk derece mahkemesince; davacı/borçlunun İstanbul Anadolu 14....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya, borca, faize itiraz ettiği, mahkemece, imzaya ve borca itirazın usulünce kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Somut olayda, mahkemece alınan......
Davacının borca itirazı yönünden; borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. Davacı borca itiraz etmiş ise de İİK.'nun 169/a maddesinde belirtilen belgeler ile itirazını ispat edemediğinden borca itirazın reddi kararı yerindedir. Davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; İİK 170/3. maddesinde "İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır....
Hatay İcra Dairesinin 2020/26748 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T1 tarafından borçlu Turgay Okyay ve T3 hakkında 26/10/2020 tarihinde adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip yoluyla 25.846,20 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, örnek 13 ödeme emrinin 03/11/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 05/11/2020 tarihli dilekçesi ile imzaya, borca ve faize itiraz ettiği, davanın 10/11/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....
Tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafça çek alacağından bahisle kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı lehtarın takibe konu çekteki imzaya itiraz ettiği, ayrıca borca ve ferilerine de itiraz ettiği, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre takibe konu çekteki keşideci ve birinci ciranta imzasının davacının eli ürünü olduğu, tahrifat iddiasının soyut iddia olarak kaldığı, faize itiraz yönünden alınan bilirkişi raporu doğrultusunda işlemiş faiz alacağının düzeltildiği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....