WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi gereğince itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu aleyhine icra takibine 14.06.2013 tarihinde başlanmış, borçluya ödeme emri 28.10.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun alacaklıya 120.000,00 TL'lik ödemesi icra takibinin başlamasından sonra ancak ödeme emrinin tebliğinden öncedir. İİK'nun 62. Maddesi gereğince borca itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren yapılabileceğinden, borçlunun önceki tarihli borcun ifa edildiğine ilişkin itirazını ileri sürmesi ancak ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde mümkündür. Bu sebeple borçlunun itirazı dosya hesabına ilişkin olmayıp, ödeme emrinin tebliğinden önceki dönemde borcun ifa edildiğine ilişkin borca itirazdır....

    Dolayısıyla şikayetçinin, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair 02/03/2022 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, 7 günlük sürede değildir. Mahkemece, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin istemin süre aşımından reddine ilişkin verilen karar usul ve yasaya uygundur. Yine, takibin şekline göre borca yetkiye ve imzaya itirazlarla sair itirazların ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra müdürlüğüne yapılması zorunlu olduğundan mahkemece belirtilen gerekçe ile bu hususa yönelik davanın reddine karar verilmesi de yerindedir. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık yanında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve isabetli olduğunun kabulüyle davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine oy birliğiyle karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE İcra dosyasının incelenmesinde; davacı hakkında bir adet bonoya dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığı ve örnek 7 nolu ödeme emrinin düzenlendiği, ödeme emrinin borçluya tebligat kanunu 21/2 maddeye göre mernis adresine gönderildiği ve tebliğ edildiği, borçlunun icra dosyasına 01/07/20109 tarihinde başvurarak borca yönelik itirazları sunduğu anlaşılmaktadır. Borçlu dava dilekçesiyle de sabit olduğu üzere öncelikle ödeme emrinin iptalini talep etmiş aksi takdirde usulsüz tebliğ şikayetlerinin kabulünü istemiştir. Mahkeme usulsüz tebliğe yönelik şikayeti kabul etmemiş ancak ödeme emrinin iptaline yönelik şikayeti örnek 7 ile takip başlatılmasına rağmen ödeme emri tebligat parçasında örnek 10 yazılı olduğundan bahisle kabul etmiştir. Ödeme emrinin tebliğ edildiği adres mernis adresi olup bu yönde yanlar arasında bir tartışma olmadığı gibi uyap kayıtları ile de bu husus teyit edilmektedir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece yapılan değerlendirmede, ödeme emri tebliğ işleminin Tebligat Kanunu 21/1. hükmü uyarınca usulsüz olduğundan, borçluya çıkartılan ödeme emri tebliğ tarihinin 06/10/2020 olarak düzeltilmesine, ödeme emri tebliğinin usulsüz olması nedeniyle takip kesinleşmeyeceğinden, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerektiğinden, borçlu hakkında takip kesinleşmeksizin konulan haciz şerhlerinin kaldırılmasına, şikayetçi vekili her ne kadar şikayet dilekçesinde takipte borca itirazlarını da ileri sürmüş ise de; takibin ilamsız genel haciz yolu ile başlatıldığı anlaşılmış olup ilamsız genel takipte her türlü itirazın İİK madde 62 uyarınca icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden davacının bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun örnek 10 nolu ödeme emri tebliği üzerine icra mahkemesine başvurarak imzaya, borca ve faize itiraz ettiği, ayrıca takip talebi ve ödeme emrinde ödemenin yapılacağı banka adı ile hesap bilgilerinin gösterilmediğini ileri sürerek ödeme emri ve takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; borçluya tebliğ edilen 10 örnek ödeme emrinde borçlu tarafından para yatırılacak hesap numarası ve banka şubesinin yer almadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir...

      nun 170/1. maddesi ve aynı kanunun 168/1-4 ve 168/1-5. maddesi uyarınca, imzaya itirazın ve kesinleşmeden önceki dönemdeki zamanaşımı iddiasının, ödeme emrinin tebliğ tarihinden veya tebliğin usulsüz olması halinde ise, usulsüz tebliğin muhatap tarafından muttali olunduğu tarihten itibaren beş günlük yasal süre içerisinde, icra mahkemesine yapılması gerekmektedir. Somut olayda ise, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere borçlu tarafa yapılan örnek 10 ekli ödeme emriği tebliği usulsüzdür. Bu halde ise TK.'nun 32. maddesi uyarınca usulsüz tebliğin muttali olunduğu tarihin tebliğ tarihi sayılacağından icra takibine ilişkin itiraz süresi tespit edilen bu tarihten itibaren başlar. Takip dosyasının incelenmesinde ise, 15.11.2012 tarihinde talimat icra dairesince haciz yapıldığı ve haciz esnasında hazır bulunan borçlunun haciz tarihinde ödeme emri tebligatını öğrendiği borçlu tarafından icra mahkemesine başvuru tarihinin ise 22.11.2012 tarihinde yapıldığı görülmektedir....

        Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliği işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nın 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Somut olayda, ödeme emri borçluya 07/07/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu icra müdürlüğüne 11/01/2021 tarihinde verdiği dilekçe ile borca itiraz etmiş, icra mahkemesine 19/01/2021 tarihinde başvurarak; takipten 08/01/2021 tarihinde haberdar olduğunu, tebligatın usulsüz olduğunu, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Borçlunun takipten haberdar olduğunu bildirdiği tarihten itibaren icra müdürlüğüne süresinde itiraz dilekçesi vermiş ise de öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde şikayet yoluna gitmemiştir. Mahkemece de aynı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmiştir....

        Davacının usulsüz ödeme emri şikayet tarihi 10/12/2018 tarihi olup, icra müdürlüğüne itiraz dilekçesini sunduğu tarih 12/11/2018 dir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürme şikayeti, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur. Davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz olduğunu öğrenme tarihi 12/11/2018 tarihi olduğu anlaşıldığından şikayetin 7 günlük süre içerisinde yapılmadığı" gerekçesi ile davacının davasının süre yönünden reddine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

        İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip kapsamında ödeme emrinin davacıya tebliği işleminin usulsüz olduğunu, iddialarının kambiyo şikayeti, imzaya ve borca itirazdan çok daha önemli boyutta olduğunu, ikiz ve sahte çek iddiası ve yazılara itiraz hususlarının süreye tabi olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesine dayalı imzaya itiraz, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraz, İİK'nın 170/a maddesi uyarınca borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetine ilişkindir. Borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetinin İİK'nın 170/a maddesi göndermesiyle aynı Kanunun 168/3. maddesi gereğince, borca itirazın İİK'nın 168/5 maddesi uyarınca ve imzaya itirazın İİK'nın 168/4. maddesine göre ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

        belgesinde yazan isimde bir komşusunun olmadığını, bu hususun nüfus müdürlüğünden araştırılabileceğini, inceleme yapılmadan ispata ilişkin delilleri bulunmasına rağmen karar verildiğini, borca ilişkin ödeme dekontlarının bulunduğunu, ikinci yapılandırmada ödenen miktarların borçtan düşülmeden takip başlatıldığını, borca faize ve oranına itiraz ettiğini beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını şikayetlerinin kabulü ile icra emrinin iptalini istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu