Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu borca itirazlarını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, ayrıca aynı Mahkemede 2018/941 esas sayılı dosyada ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla şikayette bulunduğunu belirterek borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiş, Mahkeme davacı borçluya ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu, borçlunun itirazının ise süresinde olmadığı gerekçesiyle usulsüz tebliğe ilişkin şikayet hakkında verilen kararın kesinleşmesi beklemeden davanın süre yönünden reddine karar vermiştir. Davacının aynı Mahkemede açtığı 2018/941 Esas sayılı dosyada usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmiş ise de, anılan kararın istinaf edilmesi sonucunda İstanbul BAM 20....

Mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş olup, bu ilke, murisin takipten önce ölmesi ve mirası ret süresi geçtikten sonra murisin borçları için mirasçıları aleyhinde takip yapılması durumunda geçerli olup, mirasçılar ödeme emri tebliği üzerine mirası red nedeniyle borçlu olmadıkları itirazını takibin şekline göre icra müdürlüğüne veya icra mahkemesine süresi içinde yapmak zorundadırlar. Bu durumda, davacı borçluların mirasın reddi nedeniyle takibin iptaline yönelik talebi, borca itiraz niteliğinde olup, davacı borçluların mirası reddettiklerine dair mahkeme kararı kesinleşmiş olduğundan borca itirazın kabulüne karar verilmesi yerindedir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İİK'nun 168. maddesinin 4 ve 5. fıkrasında; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte ödeme emri tebliği üzerine şikayetin ve borca itiarzın beş gün içinde icra mahkemesi nezdinde yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Somut olayda, muteriz borçluya ödeme emri 24.08.2010 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nunda belirtilen prosedüre uygun olarak yapıldığı halde, yasal beş günlük itiraz ve şikayet süresi geçirilerek 01.09.2010 tarihinde şikayet ve borca itiraz olunmuştur....

    nun 13.02.2013 tarihinde icra dairesine gelerek ödeme taahhüdünde bulunduğu, bu ödeme taahhüdüne binaen icra işlemlerinin ve ödemelerin yapıldığı, borçlunun 18/11/2013 tarihinde diğer şikayet ve itiraz nedenleri ile birlikte ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ve takibin kesinleşmemesi nedeniyle yapılan ödeme taahhüdünün geçersiz olduğu iddiası ile yaptığı başvuru neticesinde mahkemece takibin ve ödeme taahhüdü işleminin iptaline ve alacağın %40 oranında tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır. Borçlu ...'ya tebellüğ edilen ve usulsüzlüğü ileri sürülen Örnek ... ödeme emri tebligat mazbatasınında; tebliğ yapanın isim ve imzasını ve tarihi içermediğinden tebligatın usulsüz olduğu belirlenmiş ise de; Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

      Sayılı dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin 20/09/2021 olarak DÜZELTİLMESİNE, Borca itirazın REDDİNE, İİK.nun 58. Maddesi gereğince Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2021/1650 E....

      İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu şirketin ticaret sicil adresine çıkarılıp "muhatap tanınmıyor" şerhi ile iade edilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin 08.08.2016 olarak düzeltildiği, düzeltilen ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle imzaya itiraz yönünden yapılan inceleme de alınan 07.04.2017 tarihli Jandarma Kriminal raporuna göre imzanın borçlu şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edildiği, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu ve alacaklının kötüniyeti tespit edilemediği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğü'nün 2016/8042 Esas sayılı icra takip dosyasında davacı borçlu adına çıkartılan ödeme emri tebliğ tarihinin 08.08.2016 tarihi olarak düzeltilmesine, davacının imzaya itirazının kabulü ile Şanlıurfa 3....

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/838 Esas sayılı dosyası nedeniyle haberdar olduğunu, icra dosyasında yapılan ödeme emri tebligatının bonoda müvekkilin adresi olarak yer alan adrese değil, mernis adresine TK 10.maddeye aykırı olarak çıkartıldığını, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, alacaklıya sadece 275,00 USD uçak bileti borcu bulunduğunu, karşılığında takip konusu senedin alındığını, daha sonra bu bedelin ödendiğini ancak davalı tarafından senedin iade edilmediğini ve senedin 275,00 USD yazılarak takibe konulduğunu belirterek davanın kabulüne, ödeme emri tebligatını usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihinin tebliğ tarihi olarak belirlenmesine borca itirazın kabulüne, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2019/13490 Esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhine takip yapıldığını, takip dosyasından borçluya gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ iade edildiğini, borçlu vekilinin 14/10/2019 tarihinde borca itiraz ettiğini, ancak takip dosyası kapsamında borçluya tebliğ edilen ödeme emri bulunmadığını, u nedenle borçlu vekiline ödeme emri tebliği talebinde bulunduklarını, taleplerinin icra müdürlüğünce reddedildiğini, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları ile borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun icra dairesine itirazının sonuç doğurmayacağının düzenlendiğini, ileride açacakları itirazın iptali davasında hak kaybına uğramamak için kanuna uygun olarak borçlu vekiline ödeme emri tebliği gerektiğini beyanla, şikayetin kabulü ile 16/10/2019 tarihli memurluk kararının kaldırılması ile borçlu vekiline ödeme emri gönderilmesine karar verilmesini istemiştir....

        İİK'nun 168/4-5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya ve yetkiye itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, takip şekli itibariyle tüm hususların yasal hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Somut olayda borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının incelenmesinde; "muhatabın çarşıda olması nedeniyle aynı adreste sürekli çalışan ... imzasına tebliğ edildiği" şerhi mevcuttur....

          ödeme emrinin ve 103 davet kâğıdının tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 28.02.2020 tarihi olarak düzeltilmesine, borca itiraz sebebiyle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu