WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 32. maddesi uyarınca düzeltilmesi, buna göre, İİK'nun 168/5. maddesi göre süresinde olması halinde borçlunun borca ve zamanaşımı itirazlarının esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçluların icra mahkemesine başvurusunda; kambiyo şikayeti yanında, dayanak senedin teminat senedi olduğunu iddia ederek takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece talebin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür. Borçluların başvurusu, bu hali ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir....

      O halde mahkemece, borçluların anılan konudaki şikayetlerinin esasının incelenerek bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken; dava prosedürüne tabi olmayan ve borca itiraz niteliğinde de bulunmayan şikayeti de kapsar biçimde (İİK'nun 18/3. maddesi gereğince) uygulama yeri olmayan HMK'nun 150/4 ve 320/4. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Öyleyse, icra takibi, mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olduğundan, olayda, İİK.'nun 53. maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16. maddesi hükmünün uygulama yeri olmadığı açıktır. Diğer taraftan, borçluların başvurusu, bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise; takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük süre içerisinde icra dairesine yapılması zorunludur. Bu durumda, icra takibinin şekline göre; borçluların borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmelerinin gereksiz ve geçersiz bir işlem olduğu ve hukuki sonuç doğurmayacağı nazara alınarak, mahkememizce takibin iptaline yönelik istemin reddine karar vermek gerekmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2017/8971 Esas, 2018/11649 Karar sayılı ilamı)." şeklindeki gerekçelerle; davanın reddine karar verilmiştir....

        Bu takdirde, krediyi kullandıran taraf, alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, krediyi kullanan tarafın şikayeti reddedilir..." hükmüne yer verilmiştir. Süresi içinde gönderilen hesap özetine alındığı tarihten itibaren 1 ay içinde itiraz etmeyen krediyi kullanan taraf hesap özetinin gerçeği aykırılığını ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir. Davacı taraf borca teminat amacıyla birden fazla taşınmazın toplu rehin olarak verildiğini, aynı borca ilişkin birden fazla takip başlatıldığını ileri sürerek, toplu ipotek ve mükerrer takip iddiasında bulunmuştur....

        Bu takdirde, krediyi kullandıran taraf, alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, krediyi kullanan tarafın şikayeti reddedilir..." hükmüne yer verilmiştir. Süresi içinde gönderilen hesap özetine alındığı tarihten itibaren 1 ay içinde itiraz etmeyen krediyi kullanan taraf hesap özetinin gerçeği aykırılığını ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir. Davacı taraf, borca teminat amacıyla birden fazla taşınmazın toplu rehin olarak verildiğini, aynı borca ilişkin birden fazla takip başlatıldığını ileri sürerek, toplu ipotek ve mükerrer takip iddiasında bulunmuştur....

        Bu takdirde, krediyi kullandıran taraf, alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, krediyi kullanan tarafın şikayeti reddedilir..." hükmüne yer verilmiştir. Süresi içinde gönderilen hesap özetine alındığı tarihten itibaren 1 ay içinde itiraz etmeyen krediyi kullanan taraf hesap özetinin gerçeği aykırılığını ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir. Davacı taraf, borca teminat amacıyla birden fazla taşınmazın toplu rehin olarak verildiğini, aynı borca ilişkin birden fazla takip başlatıldığını ileri sürerek, toplu ipotek ve mükerrer takip iddiasında bulunmuştur....

        Bu takdirde, krediyi kullandıran taraf, alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, krediyi kullanan tarafın şikayeti reddedilir..." hükmüne yer verilmiştir. Süresi içinde gönderilen hesap özetine alındığı tarihten itibaren 1 ay içinde itiraz etmeyen krediyi kullanan taraf hesap özetinin gerçeği aykırılığını ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir. Davacı taraf, borca teminat amacıyla birden fazla taşınmazın toplu rehin olarak verildiğini, aynı borca ilişkin birden fazla takip başlatıldığını ileri sürerek, toplu ipotek ve mükerrer takip iddiasında bulunmuştur....

        Mahkemece, murisin terekesinin borca batık olup olmadığının araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi " gerekçesiyle mahkeme kararın bozulmasına karar verilmiş olup mahkemece murisin terekesinin borca batık olup olmadığı konusunda rapor tanzimi için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi 13.10.2014 tarihli raporunda mütevaffa ...'in dava tarihinde öz varlıklar toplamının 10.500,00 TL , güncel borçların toplamının ise 25.434,54 TL olması nedeniyle borca batık durumda olduğunu bildirmiştir. Mahkemece murisin mal varlığının borçlarını karşılayacak durumda olmadığı ve borca batık olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda murisin ölüm tarihi itibariyle borçları ve mal varlıklarının değeri tespit edilmemiş olup ölüm tarihi dikkate alınmadan hesaplama yapılmış olması nedeniyle bilirkişi raporu bu haliyle hüküm kurmaya elverişli değildir....

          Ayrıca, icra mahkemelerinde borca itiraza yönelik tanık dinlenilmesi mümkün değildir. Bu haliyle davacı İİK'nun 169/a maddeleri gereğince borcu ödediğini yazılı delillerle ispat edememiştir. Yine mahkemece davacının mazeret talebine yönelik değerlendirme yapılarak borca itirazın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Belirtilen bu gerekçelerle borçlunun istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ödeme emrinin iptaline yönelik şikayetin kabulü ile ödeme emrinde yer alan takip hesabı başlıklı bölümün ödeme emrinden çıkartılmasına, davacının borca itirazının reddine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu