GEREKÇE: Uyuşmazlık, takibin dayanağı olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı şikayeti ile ödeme nedeniyle borca itiraz talebine ilişkindir. Erdemli İcra Müdürlüğünün 2020/1081 E sayılı dosyası incelendiğinde; Davalı alacaklının 17.000,00 TL bedelli senede dayanarak davacı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacılara 02/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 10/08/2020 tarihinde açıldığı görülmüştür. İİK'nun 170/a-2. Maddesinde “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.” hükmü yer almaktadır....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, takibin dayanağı olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı şikayeti ile ödeme nedeniyle borca itiraz talebine ilişkindir. Erdemli İcra Müdürlüğünün 2020/1081 E sayılı dosyası incelendiğinde; Davalı alacaklının 17.000,00 TL bedelli senede dayanarak davacı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacılara 02/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 10/08/2020 tarihinde açıldığı görülmüştür. İİK'nun 170/a-2. Maddesinde “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.” hükmü yer almaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/124 Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin borçluya 21.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK'nun 168. maddesinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra 28.08.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiği 29.08.2014 tarihli dilekçesinde ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu tebligata 26.08.2014 tarihinde tebligatı öğrendiğini ileri sürdüğü görülmektedir. Şu halde borçlu öğrendiğini bildirdiği tarihe göre süresinde icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmakla mahkemece öncelikle borçlunun ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti konusunda inceleme yapılması, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun anlaşılması halinde tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi, düzeltilen tebliğ tarihine göre süresinde olan borca itirazın incelenmesi aksi halde itirazın süreden reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasında ödeme emrinin borçluların bankaya beyan ettiği adreslerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, tebligatta ödeme emrine ek olarak borca dayanak belgelerin aslı gibidir imzalı suretlerinin bulunduğunu, tebligat zarfı üzerindeki açıklamada ödeme emri ve borç dayanak belgelerin zarf içinde bulunduğunu, ayrıca söz konusu borca dayanak belgelerin icra dosyasında da bulunduğunu, ödeme emrinde ipotek tesis edilen taşınmazın bilgilerinin, ipoteğin yevmiye numarasının, ipotek tarihi ve takip tarihinin yazıldığını, söz konusu takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi olup davacıların takipte olması gerektiğini beyan ettiği belgelerin ise örnek 6 ilamlı icrada bulunması zorunlu olan belgeler olduğunu, ayrıca davacının takibi haricen öğrendiğini beyan etse de ödeme emrinin 06/01/2020 tarihinde tebliğ edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/1673 Esas sayılı icra takip dosyasının incelemesinde; alacaklı davalı T3 tarafından borçlu davacı T1 aleyhine 19.03.2019 düzenleme, 20.05.2019 vade tarihli, 150.000,00- TL bedelli senede dayalı olarak 28.01.2021 tarihli kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 02.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Davacı borçlu vekilinin, mahkememize başvurusu, takip dayanağı senette düzenleme yeri yazılı olmadığından senedin kambiyo vasfını haiz olmadığı yönündeki kambiyo şikayeti ile davalıya borçlu olunmadığı yönündeki borca itirazı nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir. Davacı borca itirazını İİK 169. ve 169/a maddeleri uyarınca, senedin kambiyo senedi olmadığına ilişkin şikayetini ise İİK 170/a-2, 168/3 maddeleri uyarınca 5 gün içinde İcra Mahkemesinde ileri sürmesi gerekir....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca itiraz takibi durdurmadığından icra mahkemesinde borca itiraz eden fakat elinde İİK.nun 169/2.maddesinde yazılı resmi belge bulunmayan borçlunun borca itiraz etmiş olmasına rağmen genel mahkemede menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğu gözden kaçırılarak yazılı gerekçe ile hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 18.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklının tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 12 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayeti ile birlikte zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak tespit edildikten sonra, zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....
Taraflardan her hangi birinin şikayeti sonucu icra mahkemesince iptal edilmediği sürece de geçerliliğini koruyacaktır. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. İİK'nun 143. maddesine göre düzenlenen kesin aciz vesikası, İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerden olmakla, alacaklının aciz vesikasında yazılı miktar üzerinden icra takibi yapması mümkün olup, itirazın kaldırılması aşamasında icra mahkemesince aciz vesikasında yazılı borç miktarı tartışma konusu yapılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı banka tarafından borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapıldığı, borçlu ...'ın İİK’nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendini dayanak göstererek, taşınmazın haline münasip evi olduğunu iddia ederek haczin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi, haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır....
Bu haliyle borçlunun başvurusu borca itiraz niteliğinde olup, anılan itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... ....