WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yasal 5 günlük süreden sonra yapılan itirazın süre yönünden reddine dair mahkeme kararı doğru olmuştur. 3- Zaman aşımı defi yönünden Dairemizce yapılan incelemede, icra dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu T1 aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlandığı, örnek 10 ödeme emri tebligatının davacı borçluya 11/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesinden önce zaman aşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi olup süresinde itirazda bulunulmadığından zaman aşımı itirazının reddi gerekir. Kaldı ki, takip dayanağı senet incelendiğinde, vade tarihinin 15/02/2013 olduğu, 3 yıllık zaman aşımı süresi içinde takibi 05/03/2013 tarihinde başlatıldığı da görülmektedir....

Kambiyo senetleri hakkında haciz yolu ile takipte borca itiraz İİK. 169-169/a maddelerinde, imzaya itiraz aynı kanunun 170.maddesinde, borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti ise yine aynı kanunun 170/a maddesinde düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere İİK. 170/a maddesinde, şikayet ya da itiraza konu edilen takip dayanağı senedin kambiyo senedi olma vasfına ve alacaklının takip hakkına yönelik hususların re'sen nazara alınarak takibin iptaline karar verileceği öngörülmüş, imza itirazına bu madde kapsamında yer verilmemiştir. Aynı kanunun 168.maddesinin 4.bendi ise "borçlu takip müstenidi kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi..." ihtarını içermektedir. İhtiyati haciz ve icra takibi birbirinden ayrı hukuki düzenlemeler olup ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. İhtiyati haciz bir icra takip işlemi olmayıp icra takibinden veya açılacak davadan önce uygulanan bir nevi tedbir işlemidir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1052 KARAR NO : 2020/1050 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞARKIŞLA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/01/2020 NUMARASI : 2019/44 ESAS 2020/7 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Şarkışla İcra Müdürlüğünün 2019/487 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, icra takibine ilişkin gönderilen ödeme emrinin müvekkilinin aynı konutta yaşamadığı kişi tarafından aynı konutta beraber yaşıyoruz denilerek alındığını, müvekkiline bilgi verilmediğini, bu nedenle tebligatın usulsüz olduğunu belirterek takibin iptaline, haksız icra takibi nedeniyle davalı aleyhine...

    GEREKÇE: Uyuşmazlık tebligatın usulsüzlüğü şikayeti ve 28.06.2018 tarihinde yapılan haciz işlemlerinin kaldırılması talebine ilişkindir. Adana 9.İcra Müdürlüğünün 2018/4922 esas sayılı dosyası incelendiğinde, takip türünün 50.000,00 TL bedelli çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi olduğu, ödeme emrinin davacı şirkete 14.06.2018 tarihinde tebliğ edildiği, 28.06.2018 tarihinde davacı aleyhine taşınır haczi yapıldığı, davacı (borçlu) şirket vekilinin 02.07.2018 tarihinde taşınırların teşvik kapsamında alınan ürünlerden olduğu belirtilerek haczin kaldırılmasını talep ettiği, müdürlükçe aynı gün talebin reddine karar verildiği görülmüştür. Davanın 04/07/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Tebligatın usulsüzlüğü şikayeti yönünden istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Adana 5....

    Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, kambiyo şikayeti ile birlikte imzaya, borca, fer'ilerine, faize ve faiz oranına da itiraz ettiği halde mahkemece bu hususlarda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece, HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle, borçlunun imzaya, borca, fer'ilerine, faize ve faiz oranına itirazları da incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık; meskeniyet iddiası ile ilgili haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. Düzce İcra Müdürlüğü’nün 2017/17137 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu Havva Horuz aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, eldeki davanın meskeniyet şikayeti ile davacı üçüncü kişi tarafından açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya aittir. Somut olayda; şikayetçi Yusuf Horuz (muris ) icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur....

      Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesinin meskeniyet şikayeti hakkında verilen kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın meskeniyet şikayeti hakkında verilen karara yönelik istinaf başvurusunun HMK‘nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir....

      Somut olayda borçluların, dava dilekçesinde takip dayanağı çekte tahrifat yapıldığı, çekin teminat senedi olduğu ve borcun bulunmadığı iddiası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini birlikte ileri sürmesi ve yerel mahkemece ilk verilen kararın istinaf incelemesinde Bölge Adliye Mahkemesi’nce usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilip, daha sonrasında diğer borca itirazlar hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle ortadan kaldırılmasına rağmen kaldırma kararı sonrası gerek İlk Derece Mahkemesince gerek Bölge Adliye Mahkemesince, iş bu usulsüz tebligat şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, muteriz borçlunun icra mahkemesine başvurusunda kambiyo takibinde senet aslının sunulmadan takibe başlandığı şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece davacının imzaya ve borca itirazının reddi ile şartları oluştuğundan icra inkar tazminatı ve para cezasına hükmedildiği, davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür. Borçlunun imzaya itirazı üzerine mahkemece bilirkişi raporu alındığı, 09/10/2019 tarihli ATK raporunda imzanın borçlunun eli ürünü olduğunun tespit edildiği, mahkemece 14/09/2018 tarihinde takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiği ve icra müdürlüğüne gönderildiği, icra müdürlüğü tarafından da tedbirin uygulandığı görülmüştür....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/1206 Esas sayılı dosyasına ilişkin kararı sunarak borca itiraz ettiği, tüm hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce 22/07/2019 tarihli kararla mahkeme kararının kesinleşmiş olması halinde takibin borca itiraz nedeniyle durdurulmasına, masraf verildiğinde hacizlerin fekkine karar verildiği görülmektedir. İstanbul 1....

        UYAP Entegrasyonu