Senet üzerinde hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılması halinde ise; senet, "kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini" içermediğinden TTK.nın 777.maddesi gereğince bono niteliğinde sayılamaz ve İİK.nın 170/a maddesi gereğince takibin iptali gerekir. Bu durumda teminat olgusu herkese karşı ileri sürülebilir. Senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı değilse borçlunun yapacağı teminat iddiası borca itiraz niteliğindedir. Bu halde de teminat ilişkisi sadece bu ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebilir. Teminat ilişkisinin tarafı olmayan borçlu böyle bir iddiada bulunamaz. Somut olayda, takip dayanağı senette teminat amacıyla verildiğine ilişkin bir şerh bulunmamaktadır. Bu sebeple davacı borçlunun teminat iddiası borca itiraz niteliğindedir ve anılan itiraz hakkında İİK.nın 169/a maddesinin uygulanması gerekir....
Bu teminat senedi ciro edilemez ve başkasına verilemez." düzenlemesinin yer aldığı, sözleşme eki olarak da "1 adet 31/12/2018 tarihli, 40.125 TL tutarlı senedin" belirtildiği, senedin teminat senedi olduğuna ilişkin iddianın davacılarca tarafların imzasını taşıyan ve senede açıkça atıf yapan İİK 169/a maddesinde yazılı belgelerle kanıtlandığı, takibin dayanağı senedin kayıtsız ve şartsız bir borç ikrarını içermediği ve bu nedenle kambiyo senedi vasfını taşımadığı anlaşılmakla; davacıların borca itirazlarının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Eğer senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı değilse borçlunun yapacağı teminat iddiası borca itiraz niteliğinde olup, teminat ilişkisi, sadece bu ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebilmekte olup, kural olarak, teminat ilişkisinin tarafı olmayan diğer kişilere karşı ileri sürülemeyeceği gibi teminat ilişkisinin tarafı olmayan borçlu da böyle bir iddiada bulunamaz. İnceleme konusu dosyada, borçlu, icra mahkemesine başvurusunda takip konusu senedin kredi sözleşmesinin teminatı amacıyla ve açık bono olarak verildiğini ileri sürmüştür. Senet üzerinde teminat olgusuna ilişkin ibare yer almadığına göre borçlunun başvurusu bu hali ile borca itiraz niteliğindedir....
Somut olayda, takip konosu bononun üzerinde teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ibare olmadığından ileri sürülen teminat iddiası borca itiraz niteliğindedir.Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK.nın 06/03/2013 tarih ve 2012/12- 768 E., 2013/312 K. sayılı ve yine HGK.nın 20/06/2001 tarih ve 2001/12- 496 E. sayılı kararları). Belgede takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gereklidir. Eldeki yargılamada celp edilen kredi sözleşmesinde de açıkça atıf yapılarak takibe konu senedin teminat senedi olduğu belirtilmediğinden bu hususa ilişkin borca itirazın reddi gerekir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2020 NUMARASI : 2019/957 ESAS - 2020/751 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Teminat senedi olduğu protokole bağlanmış ve akabinde dilekçe ekinde bilgileri verilen SWIFT'lerle sabit olduğu üzere ödemesi gerçekleştirilen teminat senedinin takibe konu edilmesi, kötü niyetli olarak ikinci kez tahsil cihetine gidilmesi sebebiyle öncelikle açık banka ödemelerine dayalı olarak ve senedin teminat senedi olması sebebiyle Ankara 31.İcra Dairesi'nin 2019/11068 esas numaralı icra dosyasına tedbir konulmasına, akabinde borca, takibe ve takibe dayalı tüm fer'ilere ilişkin itirazın kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptaline, yargılamanın sonuna kadar tüm icra işlemlerinin durdurulmasına dair...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibe konu senet metninde, senedin teminat niteliğinde olduğuna dair herhangi bir ibare bulunmadığı, muteriz borçlularca teminat senedi iddiasını ispatlar nitelikte, İİK'nın 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgelerden herhangi birinin ibraz edilemediği, davalı alacaklı tarafından da senedin teminat senedi niteliğinde olduğunun kabul edilmediği, davalı alacaklıdan istenilen evraklarda da bononun teminat olarak verildiğine ilişkin bir bilginin mevcut olmadığı, muteriz borçlular tarafından borcun ödendiği ileri sürülmüş ve dekont ibraz edilmiş ise de; sunulan dekontta açıkça icra dosyasına ve takip konusu bonoya yapılmış bir atfın mevcut olmadığı, ödemeye dair başka bir belge de sunulmadığı, muteriz borçluların borçlarının bulunmadığına dair iddialarını da İİK'nın 169/a-1. maddesinde yazılı belgeler ile ispatlayamadığı, alınan bilirkişi raporunda takip konusu asıl borç ve ferilerinde fazlalık...
Davalı vekili, davacının müvekkili kurumdan yaptığı alış veriş neticesinde söz konusu takip miktarı kadar borçlandığını, borcunu ödemediğini, davacının teminat olarak verdiğini iddia ettiği senedin teminat senedi olmadığını, borca dayalı takibin 2009 yılında yapıldığını, davacının takibe itiraz etmediğini ve takibin kesinleşerek gayrimenkullerinin haczedildiğini ve satış kararı alındığını, davacının satış gününde iş bu davayı açarak satış işlemini durdurmaya çalıştığını savunarak davanın reddi ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava konusu senet üzerinde teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ibare olmadığı, ayrıca taraflar arasında senedin teminat senedi olduğunu gösterir bir anlaşmanın da bulunmadığı, davacının davaya konu senedin teminat senedi olduğunu ya da anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Senet üzerinde hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılması halinde ise; senet, "kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini" içermediğinden TTK.nun 777.maddesi gereğince bono niteliğinde sayılamaz ve İİK.nun 170/a maddesi gereğince takibin iptali gerekir. Bu durumda teminat olgusu herkese karşı ileri sürülebilir. Senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı değilse borçlunun yapacağı teminat iddiası borca itiraz niteliğindedir. Bu halde de teminat ilişkisi sadece bu ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebilir. Teminat ilişkisinin tarafı olmayan borçlu böyle bir iddiada bulunamaz. Somut olayda, takip dayanağı senette teminat senedi yazılsa da neyin teminatı olarak verildiğine ilişkin bir ibare yer almamaktadır. Davacı borçlu tarafından sözleşme ve belgelere dayanıldığından başvuru bu hali ile borca itiraz niteliğindedir ve anılan itiraz hakkında İİK.nun 169/a maddesinin uygulanması gerekir. Bu hali ile İİK.nun 170/a-son maddesinin uygulanma yeri yoktur....
Eğer senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı değilse borçlunun yapacağı teminat iddiası borca itiraz niteliğinde olup, teminat ilişkisi, sadece bu ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebilir. Kural olarak, teminat ilişkisinin tarafı olmayan diğer kişilere karşı ileri sürülemeyeceği gibi teminat ilişkisinin tarafı olmayan borçlu da böyle bir iddiada bulunamaz....
Borçluların, senedin teminat senedi olduğuna ilişkin icra mahkemesine başvurusu İİK'nın 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. HGK'nun 14.3.2001 tarih, 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih, 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur. Somut olayda; davacılar takip dayanağı bonoya vade, tanzim tarihi ve miktar itibariyle açıkça atıf yapan bir belge sunmadıkları gibi, davalının senedin teminat senedi olduğuna ilişkin bir kabulü de bulunmamaktadır. Bu nedenle senedin teminat senedi olduğunun kabulüne olarak bulunmamaktadır....