Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sayılı dosyalara yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamına, hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....

    İcra Müdürlüğünün .../... esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalıların borca itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu, davalılar tarafından her ne kadar itiraz yoluyla icra takibinin durdurulması talep edilmiş ve söz konusu itiraz dilekçesi sonucunda ilgili icra müdürlüğünce itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de, yasal süre içerisinde hesap kat ihtarnamesine itirazda bulunulmamış olmakla icra takibine karşı yapılan itirazların hükümsüz olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine taraflar arasında imzalanan .../.../... tarihli protokol ile kredi borcunun .../.../... tarihi itibariyle 113.574,00 TL olduğu ve borcu tarafın söz konusu borcunu kayıtsız ve şartsız, kesin ve gayri kabili rücu olmak üzere kabul ettiği hüküm altına alındığını, davalılar tarafından yapılan itirazların kötü niyetli olduğunu ve zaman kazanma amacına dayandığını, itiraz olunan takip tutarının %20'den az olmamak üzere tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir...

      Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410-471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur. Mahkeme bu inceleme sonucunda kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. Yine, mahkemenin açıklanan yönde yapacağı inceleme ve değerlendirme bakımından kendi yetkisine yönelik bir itiraz bulunup bulunmaması da önem taşımaz....

        da kovuşturmaya yer olmadığı karar verildiğini, bu kişinin müvekkilini zarara uğratmak için bu defa da teminat olarak verilen senedi tedavüle çıkardığını ve senedin takibe konu edildiğini, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün ....... sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında alacaklı görünen tarafın müvekkillinden alacaklı olduğuna dair herhangi bir belge sunmadığını, alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir. Bakırköy ...... İcra Dairesi’nün ....... esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 1.1114,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10 reeskont avans faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü'nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka tarafından davalıya kredili mevduat hesabı sözleşmesine dayalı olarak kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine aleyhine girişilen takibe davalı borçlunun itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur....

            "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı şirket temsilcisi, davalının mal aldığını ancak kısmi ödemede bulunduğunu bunun üzerine bakiye alacağın tahsili için icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya yanıt vermemiştir....

              Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, usulüne uygun ihtarnameye rağmen borçluların borcunu süresi içinde ödemedikleri ve davacının iddialarının aksini ispatlayacak herhangi bir beyanda bulunmadıkları gerekçeleri ile davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın likit olması nedeniyle %40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Hükmü temyiz eden davalı, asıl borca itiraz etmemiş, icra dairesinin yetkisine ve faiz oranına itiraz etmiştir. Bu durumda, itirazın iptali davasına bakan mahkemenin itiraz edilmeyen kısımla ilgili inceleme yapmaması ve hüküm kurmaması gerekir. Davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı genel kredi sözleşmesinin 65. md. göre yerinde değilse de faiz oranına yönelik itiraz yönünden yapılan inceleme yetersizdir....

                Senedin teminat senedi olduğu iddiası, İcra ve İflas Kanunu'nun 169. maddesi kapsamında borca itirazdır. Aynı Kanun'un 169/a-5. maddesi uyarınca itirazın kabulü halinde takibin durmasına karar verilir. Somut olayda, takip konusu senedin düzenlenme tarihi bulunmadığından kambiyo vasfı taşımadığı gerekçesiyle İİK. nun 170/a-2. maddesi gereğince iptaline karar verilmesi gerekirken, mahkemece, borçlunun borca itiraz niteliğindeki teminat senedi iddiasının kabulüne karar verilerek takibin durdurulması gerekirken yazılı şekilde takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz ise de, sonuçta takip iptal edildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                  na kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediğinden adı geçen eski yöneticinin imzaladığı bu bonolardan dolayı site yönetiminin sorumlu olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istediği; mahkemece usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek takibin davacı yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK.'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” hükmüne yer verilmiştir. O halde, mahkemece; borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu