Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtirazın iptali davasının görülebilmesi usulüne uygun biçimde yapılmış, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada usulüne uygun yapılmış geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmişse itiraz öncelikle incelenmelidir. Bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir icra takibinin bulunduğundan sözedilemez. Aksinin kabulü halinde mahkemece İİK'nun 4.maddesine aykırı olarak yargı çevresinde bulunmayan icra dairesi ile ilgili bir karar verilmiş olur ki bunun kabul edilmesi mümkün değildir (Yargıtay HGK'nun 20.03.2002 gün ve 2002/13-241E, 2002/208 K. 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E,2001/311 K.sayılı kararları)....

    Dava, İİK.nun 67.maddesi gereğince itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davasının koşullarından biri yetkili icra dairesinde girişilmiş ilamsız icra takibinin bulunmasıdır. Dava koşulları mahkemece res'en incelenmelidir. Somut olayda davalı hem icra dairesinin yetkisine, hem de borca itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini talep ve dava etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine 22/11/2019 tanzim tarihli 26/11/2019 vade tarihli bono alacağından dolayı 29/11/2019 tarihinde kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, 06/12/2019 tarihinde davacıya ödeme emrinin tebliğ edildiği, aynı tarihte davacının takibe konu senedin tehditle imzalattırıldığından bahisle takibin iptali istemli dava açtığı, borca ve ferilere itiraz ettiği, faize yönelik itiraz ile ilgili bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, 21,94USD fazla faiz istendiğinin tespit edildiği, her ne kadar davacı taraf senedin zorla imzalatıldığını söyleyerek takibin iptalini istemiş ise de bu iddiasının dar yetkili icra hukuk mahkemesinde kesin delille ispatı gerektiği, borca yönelik itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında kesin delille ispatlanamadığı, mahkeme kararının yerinde olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2022 NUMARASI : 2019/515 ESAS - 2022/171 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğünün 2019/23018 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkilinin herhangi bir borcu olmadığını, bedelsiz kalan çeklerin piyasaya sürüldüğünü, takip başlaması üzerine haciz işlemlerini durdurmak için çek bedelini icra dosyasına depo ettiklerini belirterek, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun, borca itiraz ederek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın reddine ve borçlu aleyhine tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun iddiası, İİK'nun 168/5 ve 169. maddelerine dayalı borca itiraz niteliğindedir....

          , taraflarına davalı borçlu tarafından Pınarhisar İcra Müdürlüğü'nün 2017/664 E. sayılı dosyasına sunulan itiraz dilekçesinin de tebliğ edilmediğini, itirazın iptali için dava açma süresinin işlemeye başlamadığını, taraflarınca yasal süre içerisinde itirazın iptali davası açıldığını, Davalı - borçlu T3 Pınarhisar İcra Müdürlüğünün 2017/664 E. sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı "... ben bu krediye kefil olmadım kabul etmiyorum" ifadeleri ile borca itiraz etmiş bulunduğunu, borçlunun borcun miktarına, faize ve ferilerine itiraz etmediğini, yalnızca kefil olmadığını iddia ederek borca itiraz ettiğini, dolayısıyla yapılacak tahkikatta bilirkişi incelemesi gibi sair inceleme yapılmasının usul ekonomisine aykırı olup dairece dosya üzerinden davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiklerini, Davalı - borçlunun annesi Ayşe KERMEN ve müvekkili T.C....

          İİK’nun 62- 66. maddeleri uyarınca takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın davacı alacaklı vekiline tebliğ edilmemekle birlikte davacı alacaklı vekilinin icra takibinin kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde icra takip dosyasında işlem yapma zorunluluğu olduğu, bir yıllık süre içerisinde takip dosyasında işlem yapılmaması halinde borçlu davalı vekili tarafından yapılan itiraz dilekçesi ile takibin durdurulmasına ilişkin icra dairesi kararından haberdar olmadığına ilişkin itirazın hukuki dayanağının olmadığı ve itirazın iptali davasının takibin durdurulduğu tarihten itibaren 1 yıllık süre içerisinde açılmamış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davalı müvekkile ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından süresinde borca itiraz edilmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/181 KARAR NO : 2021/434 DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 20/03/2017 KARAR TARİHİ : 01/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA: Davacı vekili, mahkememize verdiği 20/03/2017 tevzi tarihli dava dilekçesi ile ve özetle: müvekkilinin alacağının sağlanması amacıyla İzmir ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun süresi içinde borçlu olmadığını iddia ederek borca kısmen itiraz edip takibin durdurulduğunu, itirazın haksız olduğunu, borçlunun hesap ekstresindeki bir kısım alacak virman yoluyla geldiğinden bir kısmının dava konusu edilmediğini beyanla haksız itirazın iptali ile takibin 7.280,00 TL üzerinden devamına, borçlunun % 20 'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Davalı tarafça borca itiraz dilekçesinde borcun sadece 432,41-TL'lik kısmına itiraz edildiği, ancak sehven borcun tamamına itiraz edildiği ileri sürülmüştür. Davalı vekilinin borca itiraz dilekçesi incelendiğinde, borcun 432,41-TL'lik kısmına itiraz edildikten sonra müvekkilinin temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle 49.262,58-TL'lik borcun tamamına itiraz edildiğinin açıkça belirtildiği, dilekçe doğrultusunda icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı tarafça cevap dilekçesinde borcun tamamına sehven itiraz edildiği beyan edilmiş olsa da, itiraz dilekçesi içeriği dikkate alınarak takip durdurulmuştur. İcra inkar tazminatı ise borçlunun borca haksız itirazı sonucunda takibin durması nedeniyle alacaklının alacağına kavuşmasının gecikmesinin yaptırımı niteliğinde olup, kural olarak icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında kötü niyetli olması şart değildir....

              UYAP Entegrasyonu