Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olunca, mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nin 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 03.10.2017 tarihli ve 2017/520-849 E.K sayılı kararının hüküm bölümünün “1” nolu bendinde yer alan, "iptaline" sözcüğünün karar metninden çıkarılmasına, yerine "durdurulmasına" sözcüğünün yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibinde borca itiraz sebebiyle ödeme emrinin ve takibin iptali isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince istemin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, itirazın iptali, takibin devamı ve tazminat talebine ilişkin olup; davacı ile davalı arasında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzaladıkları, davacının 1.378,82 TL alacağının çıktığını, davalı tarafından borcun ödenmemesi nedeni ile Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2020/... esas sayılı takip dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalı/borçlu tarafından icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, davalının yapmış olduğu itirazın haksız olması nedeni ile itirazın iptali talebine ilişkindir. Dava İcra İflas Kanunu 67. Maddesine dayanan itirazın iptali davasıdır. Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2020/... esas sayılı takip dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine toplam 1.378,82 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından borca, takibe, faiz ve ferilerine itiraz edildiği, bu nedenle takibin durduğu anlaşıldı....

        Davacı vekili yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi halinde MTS ekranında bu şekilde işlem yapılmasına imkan olmadığını iddia etmekte ise de, davacı vekilinin takip başlatırken icra dairesinin yetkisine veya borca ya da her ikisine birlikte itiraz edilebileceğini, yetkiye ve borca birlikte itiraz olunması halinde ekranda yapılabilecek işlemleri bildiği, bilmesi gerektiği halde yetkisiz icra dairesinden takip başlattığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilince yetki itirazının kabulü yönünde icra müdürlükleri aracılığıyla fiziksel olarak sunulmuş bir dilekçe de bulunmamaktadır. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK'nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı Kanunun 10.maddesine göre ise sözleşmeden doğan takiplerde, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkilidir....

        Nak.San.Tic.Ltd.Şti.nin müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sözleşmede yer aldığını, kredinin teminatı olarak 06 AN 0003 plakalı aracı üzerine rehin tesis edildiğini, kredi geri ödemelerin aksadığını, hesabın kat edilerek davalılara ihtarname keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine girişilen rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, kredi borcuna yönelik tahsilatların yapıldığını, ayrıca aynı borca dayalı başkaca takiplerin bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          Borçluların icra mahkemesine başvuruları, takibe konu senet dışında borçlular tarafından sunulan tutanak kapsamına ve alacaklı vekilinin 30.05.2016 tarihli cevap dilekçesi içeriğine göre teminat iddiası olup, bu hali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 168/5 ve 169. maddelerine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçluların borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca haklarındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde; takip talebinde alacaklının, borçlunun, alacaklı vekilinin adresinin yazılı olmadığını, İİK md. 58'de açıkça adreslerin yazılmasının zorunlu olduğunun düzenlendiğini, bu nedenle takibin iptali gerektiğini, ödeme emri ekinde senet suretinin tebliğ edilmediğini, bu nedenle ödeme emrinin iptali gerektiğini, borca itiraz taleplerinin incelenmediğini ve bu hususlarda bir karar verilmediğini, her ne kadar mahkemece verilmiş yetkisizlik kararı doğru ise de, şikayet ve borca itiraz konularının yetkiden önce geldiğini ve öncelikle incelenip karara bağlanmasının zorunlu olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davacı/borçlu dava dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de, istinaf aşamasında yetki itirazı yönünden istinaf sebebi belirtmediğinden bu yönden inceleme yapılmamıştır....

            ın ise ana para faiz ayrımı yapılmaksızın borcun 2.861,14-TL’lik kısmına itiraz ederek takibin durmasına neden olduklarını belirterek, davanın kabulü ile davalı ... açısından borca yönelik itirazın takip tarihi itibariyle 2.861,14-TL, borçlu ... açısından borca yönelik itirazın 1.681,14-TL üzerinden iptali ile takibin devamı ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesi istenilmiş, mahkemece;, davalı ... tarafından takip konusu borcun ferileriyle birlikte 3.100,00-TL'lik kısmı kabul edilerek takipten sonra ödenmiş olup itiraz edilen kısım nedeniyle herhangi bir borcu bulunmadığı için davalı ... hakkında açılan davanın reddine,davalı ... yönünden 4.280,00-TL aidat asıl borcun kabul edilmiş olmasına rağmen takip tarihi itibariyle 4.920,00-TL aidat asıl alacağı ve 800,00-TL işlemiş faiz borcu bulunduğu anlaşılmakla bakiye 640,00-TL'lik aidat asıl borcu ile 800,00-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 1.440,00-TL borçlu olduğundan bu davalı hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile davalı ......

              Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delileri toplanmıştır. --- üzerinden gönderildiği, dosyanın incelenmesinde: Ödeme emrinin --- tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından ---tarihinde yasal süresinde borca itiraz dilekçesi verildiği, icra dairesince takibin --- durdurulduğu, borca itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline e-tebligat yoluyla --- tarihinde tebliğ edildiği, --- tarihinde mevzuat gereği okunmuş sayıldığı, itirazın iptali davasına esas olmak üzere arabuluculuk görüşmelerinin --- tarihinde başladığı, mahkememize tevzi edilen davanın ise -- tarihinde açıldığı, davanın borca itiraz dilekçesinin tebliğinden itibaren --- yıllık hak düşürücü sürede açılmadığı tespit edildi....

                İcra Müdürlüğü 2017/26173 E sayılı icra dosyasına yönelik olarak imzaya ve borca itiraz etmiş olup, 22/10/2019 tarihli duruşmada imzaya itiraz etmişlerse de; imza itirazları bulunmadığını ve borca “itfa” sebebiyle itiraz ettiklerini beyan etmiştir. Davacıya itfa iddiasına ilişkin belgeleri sorulmuş ancak dosyaya ibraz etmemiştir. Dosya mevcut durumu ile Bilirkişiye tevdi edilmiş ve 02/11/2020 tarihli raporda faiz isteminde 232,06 TL fazlalık olduğu ve takipten sonra işletilecek faiz oranının %10,50 TL istenmiş ise de 9,75 olması gerektiği belirtilmiş olmakla Mübrez rapor hüküm kurmaya elverişli bulunmuş , Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 24....

                UYAP Entegrasyonu