Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlular, itiraz dilekçesinde borca kısmi itirazda bulunmuşlar olup, tahrifat yapılmadan önceki haline göre, borçluların da itiraz ettikleri miktar olan 67.440 TL asıl alacak ve bu alacağa isabet eden fer'ileri yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin kısmen iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 11/3. maddesinde; “İcra mahkemelerinde duruşma yapılırsa tarife gereğince ayrıca avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki bu ücret, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün iki ve üç sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda borca itiraz nedeniyle alacaklı aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir....

    Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK. nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. Pek tabidir ki ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle mirasın reddi yoluna başvurulmuş olmakla, henüz yargılamanın devam ediyor olması durumunda, borçlunun mirası reddettiğini İİK. nun 62/1.maddesinde öngörülen yasal sürede icra dairesine itiraz olarak bildirmesi halinde itirazın kaldırılması talebinin incelenmesi sırasında bu dava bekletici mesele yapılacaktır. (İİK. m.68/4) O halde, icra takibinin şekline göre borçluların borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesi gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      HMK’daki değişiklikte değerlendirilerek, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 20.01.2023 tarih ve 2021/2 E. - 2023/1 K. sayılı kararı ile; alacaklının tercih hakkını ilk başlatılan takip türünden yana kullanmış olduğu durumda, aynı borca ilişkin olarak yeni başlatılan takibin mükerrer olacağından bahisle ikinci takibin iptali gerektiğine ve bu hususun süresiz şikayete tabi olduğuna karar verilmiştir. Bunun üzerine Dairemizce ilamsız icra takiplerinde, mükerrerlik iddiasının borca itiraz olduğu yönündeki kabulde değişikliğe gidilerek, aynı alacağa dayalı olarak mevcut bir takip varken yeni bir takip başlatıldığına dair iddianın, takip şartı olarak değerlendirilmesi ve buna bağlı olarak mükerrer takibin iptali talebinin icra mahkemesine şikayet yolu ile getirileceği, söz konusu şikayetin ise süresiz olarak incelenebileceği sonucuna varılmıştır....

        Öte yandan, borca itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5.fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmü yer almaktadır. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca kabul edilen miktar ve ferileri için takibin durdurulması yerine, takibin iptali yönünde hüküm tesisi de doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İcra Müdürlüğü'nün 2014/7141 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibin iptali için ... 13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/462 Esas sayılı dosyasından 29.09.2015 tarihinde müvekkillerinin borçlu olmadığı yönündeki davasının alacaklı tarafça kabul edildiğinden ve bu durumda borcun son bulduğunun kabul edilmesi karşısında aynı kambiyo evrakına dayalı yeniden icra takibi başlatılmasının mümkün bulunmadığını, önceki takip dosyasının devam etmesi nedeni ile derdestlik oluşturduğunu, kambiyo evrakının aslı bulunmadığından ödeme emrinin iptali gerektiğine ilişkin şikayette bulunduğu, çekin bankadan alınan kredinin ve ipoteğin teminatı olarak verildiğini, işlemiş faiz miktarı ve faiz oranına itiraz ettiklerini bildirerek takibin iptaline ve her bir borçlu yararına ayrı ayrı %20 orandan tazminata karar verilmesini istediği görülmektedir. Mahkemece, her iki takibin de aynı çeke yönelik yapıldığı, ... 4....

            Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Gerekçede mahkemece takibin ilamsız takip olması sebebiyle ödeme emrine yapılan itirazın İcra Müdürlüğüne yapılması gerektiği sebebiyle reddedildiğini, söz konusu takibin kambiyo senetlerine mahsus yapılan takip olmasına rağmen mahkemenin neden böyle bir karar verdiğinin taraflarınca anlaşılamadığını, söz konusu takibin ilamsız takip olmamasına rağmen ilamsız takibe itiraz usulü anlatılarak davalarının reddedilmesinin hukuka açıkça aykırılık teşkil ettiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: davacının icra mahkemesine müracaat ile İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2019/29292 Esas sayılı takip dosyası ile ilgili ödeme emrinin iptali ve borca itirazlarının kabulü ile vadesi gelmeyen senetler yönünden takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmektedir....

            Esas sayılı dosya üzerinden devam edildiğini, bu dosyadan davalıya ödeme emri gönderildiğini, davalının itiraz dilekçesi ile asıl alacağın 35.002,20 TL dışındaki borca, ferilerine, işlemiş faize itiraz ettiğini, takibin kısmi itiraz nedeniyle durduğunu, davalının takipten sonraki 25.000 TL tutarlı ödeme nedeniyle itirazda bulunduğunu, davalının takipten önceki ve sonraki faizden de sorumlu olduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin 44.492,85 TL üzerinden devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Alacaklının yapmış olduğu takibe karşı borçlu süresinde ve usule uygun olarak itiraz etmiş olmakla İİK'nun 66. maddesi gereğince anılan takip duracağından, icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin kararı bildirici nitelikte olup, icra dairesince, “icra takibinin yetki yönünden durdurulmasına, borca itirazın yetkili icra dairesince değerlendirilmesine” karar verilmiş olmasının bir önemi yoktur, takip hem yetki yönünden hem de asıl borç yönünden durmuş olacaktır. İİK'nun 67. maddesi gereğince de takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir....

                İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Somut olayda, davacı vekili müvekkili olan şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığını, ödeme emrinin tebliğ edilmeyip 17/09/2019 tarihinde haricen öğrendiklerini, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü takipte borçlunun yerleşim yerindeki icra müdürlüğünün yetkili olduğundan yetkiye, borca ve faize itiraz ederek ... 5. İcra Müdürlüğünün 2019/10628 Esas sayılı takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu ... 5. İcra Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5....

                  İcra Müdürlüğünün 2019/9305 Esas sayılı takibin iptaline karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, bir bononun herhangi bir sözleşmenin eki niteliğinde düzenlenmiş olmasının kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğini göstermeyeceğini, davacı borçlunun da bu yönde bir iddiasının bulunmadığını bildirerek kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya ve İİK'nın 169. maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi......

                  UYAP Entegrasyonu