İİK'nun 62. maddesinde ise “itiraz etmek isteyen borçlunun itirazını, ödeme emri tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak İcra Dairesine bildirmeye mecbur” olduğu belirlenmiştir. İİK'nun 66. maddesine göre müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. Takibin durması üzerine alacaklı İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılması veya genel mahkemelerden itirazın iptali yönünde bir karar getirmedikçe takibe devam olunamaz. Bu yasal düzenlemelerde göstermektedir ki, kendisine ödeme emri tebliğ olunan borçlu tebliğden itibaren 7 gün içinde rehin hakkına (hapis hakkı) ilişkin itirazlarını da diğer itirazları ile birlikte İcra Müdürlüğü'ne bildirmek zorundadır. Bu husus alacaklı itirazın kaldırılması için İcra Mahkemesi'ne veya itirazın iptali için Genel Mahkeme'ye başvurduğunda incelenerek karara bağlanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kira alacağına dayalı olarak başlatılan ve (13) örnek ödeme emri gönderilen takibe karşı borçlunun, takibe konu kira sözleşmesinin şirket adına imzalandığını, şahsi sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali ve taşınmazına uygulanan haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK.nun 269/2.maddesi gereğince,borçlunun, (13) örnek ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde, itiraz sebeplerini 62.madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmesi gerekir.Somut olayda,...
ŞİKAYET Şikayetçi icra mahkemesine başvurusunda; adi ortaklık hakkında takip başlatıldığını, adi ortaklığın tüzelkişiliği dolayısıyla taraf ehliyeti olmadığını, takibin husumet yönünden reddi ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, borca, yetkiye ve ferilerine itiraz ettiklerini, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, borca ve ferilene yapılan itirazın süresinde olduğunun kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini belirterek takibin husumet ve yetki yönünden reddine, usulsüz tebligat nedeniyle icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline, borca itirazların kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; adi ortaklığın yaptığı ticari faaliyetler sonucu doğan hak ve borçlarının ortaklığa ait olacağını, icra müdürlüğüne süresi içerisinde yapılmayan borca ve yetkiye itirazların icra dairesi yerine icra mahkemesinde ileri sürülmesinin sonuç doğurmayacağını belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
İcra Müdürlüğünün 2013/1475 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının borca itiraz ettiği ve takibin durduğunu beyan ederek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece itirazın iptaline karar verilmesi talep edilen icra dosyasında davalının itirazının bulunduğu ancak bu itiraz üzerine takibin durdurulmasına yönelik bir karar alınmadığı, bu haliyle devam eden bir takibin bulunduğu, usuli yönden durmuş bir takip bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, ilamsız takipte icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davacı alacaklı tarafından 18.04.2013 tarihinde başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emri davalı borçluya 22.04.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir....
Davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle beş günlük süre geçirildikten sonra itiraz ve şikayette bulunulduğu görülmekte ise de, dava dilekçesinin 6. maddesinde açıkça davacıya gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ileri sürülmekte ve ödeme emri tebliğinin iptali talep edilmektedir. Bu durumda mahkemece ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet üzerinde durulmalı, öğrenme tarihine de dikkat edilerek süresinde bir şikayet olduğu belirlenir ise ödeme emri tebliğinin usule uygun olup olmadığı tespit edilmeli, ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı anlaşılır ise uyuşmazlık konusu itiraz ve şikayetlerin süresinde olduğu kabul edilerek bu itiraz ve şikayetlerin esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli iken, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği gerekçesiyle itiraz ve şikayetlerin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....
İcradaki yetki itirazını öncelikle incelemeyen mahkeme kararını temyiz etmeyen ve süresi içinde de dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmeyen davacı taraf bunun yerine itiraz sonucu duran takip dosyasındaki yetki itirazı hükümden düşürülmüş olmadığı halde icra dosyasının Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istemiş ve orada yeniden ödeme emri çıkartılmasını sağlamış olup bu ödeme emrine itiraz üzerine de bu davayı açmıştır. Yeni çıkartılan ödeme emri yeni bir takip değildir. Çünkü önceki dosyadan bağımsız yeni bir takip yapılmış olmayıp aynı dosya üzerinden yeni bir ödeme emri çıkartılmıştır. İcra müdürlüğünce icradaki yetki itirazı hükümden düşürülmediği halde, usulsüz olarak dosyanın gönderildiği Bakırköy İcra Dairesi tarafından yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi usulsüz olup bu ödeme emrine itiraz edilmiş olması yeniden itirazın iptali davası açılabilmesini mümkün kılmaz....
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, takip dosyası ve dava dilekçesi içeriği incelendiğinde, murisin takibin kesinleşmesinden sonra öldüğü, bu nedenle davacı mirasçıya ödeme emri gönderilmesinin fuzuli bir işlem olduğu, muhtıra olarak kabulü gerektiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı/borçlu mirasçının dava dilekçesinde ileri sürdüğü zamanaşımı ve itfa itirazlarının takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin oldukları, mahkemece İİK'nın 71/1. maddesine ve İİK'nın 71/2. maddesi yollamasıyla 33/a maddesine dayalı zamanaşımı ve itfa itirazlarının ve ayrıca temlike yönelik ve diğer mirasçıların takibe dahil edilmesi gerektiğine yönelik şikayetler de değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davacının talepleri borca itiraz olarak kabul edilerek hatalı nitelendirme ile inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
Esas sayılı dosyasına sunulan 03.12.2019 tarihli itiraz dilekçesiyle borca ve borcun ferilerine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edilerek icra takibinin durduğunu, icra takibi başlatıldıktan sonra davalı borçlu tarafından kooperatifin, banka hesabına, 21.11.2019 tarihli 1.700.00 TL, 03.12.2019 tarihli 2.410,00 TL 17.12.2019 tarihli 4.000,00 TL ödeme yapıldığını, bir yandan itiraz dilekçesi sunan ve borcu olmadığını iddia eden borçlu bir yandan da kooperatife rızaen ödemeler yapmış olduğunu, Ayrıca ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece Ceyhan İcra Dairesinin 2018/4442 esas sayılı dosyası ile dava dışı borçlu Savrun Tarım Ticaret Limite Şirketine Tebligat Kanunu 35. maddesine göre çıkarılan tebligatın usulüne uygun yapıldığı, takip konusu alacağın 500.000,00 TL bedelli çek olduğu ve ödeme emrine onaylı örneği yerine çek suretinin eklenmiş olmasının da ödeme emrinin iptalini gerektirmeyeceği, ayrıca genel haciz yolu ile yapılan takiplerde imzaya ve borca ilişkin her türlü itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiği anlaşıldığından davanın usulsüz tebligat ve ödeme emrinin iptali talebi yönünden reddine, imzaya ve borca ilişkin itirazların takip ilamsız olduğundan icra müdürlüğüne yapılması gerektiği anlaşıldığından bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacaklı vekili adresinin tebliğ edilen ödeme emrinde bulunmadığını, takip talebindeki bilgilerin eksik olduğunu, dayanak olarak gösterilen kira sözleşmesinin aslı gibidir şeklinde düzenlendiğini ve düzenlenme tarihinin mevcut olmadığını, dayanak belgenin kira sözleşmesi olduğunun açıkça belirtilmediğini, Saynur Arısüt'ün borçlu olarak gösterilmesinin kanuna aykırı olduğunu, örnek 13 olarak hazırlanan ödeme emrinin usulüne uygun düzenlenmediğini, açık yasa hükmüne aykırı olarak kira bedeli artışının uygulandığını, işletilen faizin açıkça yasaya ve sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek, itirazlarının kabulüne, takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlular hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emrinin ve takibin iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 18....