Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır. Hemen belirtmelidir ki, bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedi olup, bağımsız borç ikrarını içerir. Bonoda zorunlu şartlardan biri eksik olduğu takdirde, senedin bono niteliği kaybolur. Bunlardan vade ve ödeme yeri esaslı şekil şartlarından değildir. Zorunlu şekil şartlarının yanında seçimlik unsurlar da vardır. Bonoya isteğe bağlı olarak, faiz, bedelin nakden yada malen alındığı veya yetkili mahkeme kayıtları da konabilir....
DAVA KONUSU : Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından müvekkili hakkında Akhisar İcra Müdürlüğünün 2020/2766 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe konu senetteki yazı ve imzanın müvekkiline ait olup olmadığının şaibeli olduğunu, öncelikle yazı ve imza yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, yine takibe konu çekin keşide tarihinin 15/03/2020 olup, tahrif edilmek suretiyle 15/08/2020 tarihine dönüştürüldüğünü, bu nedenle kambiyo vasfında olmadığını, bu konuda Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturmanın devam ettiğini, ayrıca müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun da bulunmadığını belirterek, takibin iptaline, müvekkili lehine %20 icra inkar tazminatına ve davalının para cezası ile cezalandırılmasına...
Bununla birlikte şekil olarak cironun alacağın temliki şartlarını bünyesinde barındırdığı söylenemiyorsa, artık senedi devralan kişi senede dayalı olarak hak sahibi sıfatını iktisap edemeyecek ve kambiyo hukukuna ilişkin hiçbir hukuki imkandan özellikle İİK’nın 170/a-2 uyarınca kambiyo hukuku kapsamında takip hakkından yararlanamayacaktır. Somut olayda gözlendiği gibi takip alacaklısı, lehtar olmadığından yetkili hamil değildir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, yukarıdaki ilkeler ışığında alacaklının takip hakkı bulunmadığı kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22....
Başka bir deyişle borçlunun kambiyo senedi borcundan dolayı sorumlu olmaması, doğrudan doğruya kambiyo senetleri hukukundan doğan nedenlerden kaynaklanabileceği gibi, temel borç ilişkisine yönelik nedenlere de dayanabilir. Bununla birlikte borçlunun takas def'îni kullanması hâlinde ise, ne temel borç ilişkisine, ne de kambiyo senedi borcuna dayanılmakta, borçlu, kambiyo senedinden doğan borcu ile hamildeki alacağını takas etmektedir. Borçlunun, kambiyo taahhüdünün hükümsüz olduğunu ileri sürerek açtığı menfi tespit davası esasında maddi hukuk anlamında bir itiraz sebebine dayanılarak açılmaktadır. Bu kapsamda hükümsüzlük nedenine dayalı menfi tespit davalarında, uyuşmazlık temel ilişkiden değil, doğrudan doğruya kambiyo senetleri hukukundan kaynaklanmaktadır. Bu davalarda, kural olarak, davacının iddiası çoğu kez tüm senet ilgililerine karşı öne sürülebilen mutlak def'îlere dayanmaktadır....
Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan ilişki 'kambiyo ilişkisi' ismiyle anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu 'kambiyo taahhüdü'nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl /temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır. Bu genel açıklamadan sonra hemen belirtilmelidir ki, bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedidir....
İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre borçlunun İİK.nun 168.maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. 6102 sayılı TTK'nun 776/1-e maddesi gereğince, bonoda lehtarın ad ve soyadının yazılı olması zorunludur....
İİK'nun 170/a-2 maddesinde "İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda; davacı şirketin, dayanak çekin keşide tarihinde (15/012019 tarihinde) çift imza ile temsil edildiği alacaklının da kabulündedir. Alacaklı banka vekili, cevap ve istinaf dilekçelerinde, çekin ileri tarihli düzenlendiğini iddia etmiş ise de, çekin ileri tarihli düzenlendiği iddiasının borçlunun imzasını taşıyan yazılı belge ile kanıtlanması gerekir....
Sayılı ilamı) Dosya arasına alınan icra dosyasının incelenmesinde; ödeme emrinin davacı borçluya 10/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise mahkemeye yasal 5 günlük süreyi geçirdikten sonra 18.03.2016 tarihinde başvurduğu, dilekçede tebligat usulsüzlüğünün de ileri sürülmediği görülmektedir. Bu nedenle, mahkemece davacı borçlunun, kambiyo hukuku bakımından şikayetinin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Sonuç olarak dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Borçlunun, takibe dayanak senedin, herhangi bir nedenle altına isim ve imzasını attığı bir belgenin üzerinin doldurularak senedin oluşturulduğuna ilişkin sahtelik iddiası yargılamayı gerektirdiğinden, dar yetkili icra mahkemesinde incelenmesi mümkün değildir. Mahkemece borca itirazın derdestlik nedeniyle usulden reddine, kambiyo şikayetinin esastan reddine karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle davacı borçlunun istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılmıştır. Borçlunun mahkemeye başvurusu takibe konu senedin teminat amacıyla verildiğinden bahisle takibin iptaline yöneliktir. Borçlunun iddiasını ispat etmesi halinde mahkemece, İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilecektir. İİK.nun 170/a-son maddesinde, her ne suretle olursa olsun, borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise, alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı nedeni ile takibin iptal edilemeyeceği hükmüne yer verilmiştir....