Başka bir deyişle borçlunun kambiyo senedi borcundan dolayı sorumlu olmaması, doğrudan doğruya kambiyo senetleri hukukundan doğan nedenlerden kaynaklanabileceği gibi, temel borç ilişkisine yönelik nedenlere de dayanabilir. Bununla birlikte borçlunun takas def'îni kullanması hâlinde ise, ne temel borç ilişkisine, ne de kambiyo senedi borcuna dayanılmakta, borçlu, kambiyo senedinden doğan borcu ile hamildeki alacağını takas etmektedir. 20. Borçlunun, kambiyo taahhüdünün hükümsüz olduğunu ileri sürerek açtığı menfi tespit davası esasında maddi hukuk anlamında bir itiraz sebebine dayanılarak açılmaktadır. Bu kapsamda hükümsüzlük nedenine dayalı menfi tespit davalarında, uyuşmazlık temel ilişkiden değil, doğrudan doğruya kambiyo senetleri hukukundan kaynaklanmaktadır. Bu davalarda, kural olarak, davacının iddiası çoğu kez tüm senet ilgililerine karşı öne sürülebilen mutlak def'îlere dayanmaktadır....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı/ borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 12.İcra Müdürlüğünün 2021/18588 esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, üç adet kambiyo senedinin ciro bölümünde senetlerin beyaz ciro ile devir edilmeye çalışıldığını, devralan davalının İİK 170/A maddesi kapsamında kambiyo hukuku bakımından takip yetkisi olmadığını, müvekkilinin Ön Ödemeli Konut Satış Sözleşmesi kapsamındaki senetlerin çoğunu ödediğini, dava dışı şirketin edimini ifa etmediğini ve daireyi fiilen teslim etmediğini beyan ederek, İİK 170/A maddesine göre takibin iptaline karar verilmesine, davalının %20 tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir....
kabul edilmesi halinde yasanın açık maddesi hükmü gereğince borçlular vekilinin kambiyo hukuku bakımından şikayeti reddedildiği, ancak borçlunun sunmuş olduğu senede açıkça atıf yapan ödeme dekontundan takibe dayanak senedin 10.000,00 TL lik kısmının ödenmiş olduğu gerekçesiyle borçlulardan Müşerref Kaya yönünden borca itirazının kısmen kabulü ile takip tarihi itibari ile 10.000,00 TL asıl alacak yönünden takibin durdurulmasına fazlaya ilişkin ise taleplerin reddine karar verilmiştir....
İİK'nun 170/a-2 maddesine göre de; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Aynı Kanunun 18/3. maddesinde ise; “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir” hükmü yer almaktadır. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı ile takip alacaklısının yetkili hamil olmadığına yönelik şikayeti yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez....
Kambiyo senedi alacağı kural olarak uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye, bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan ilişki "kambiyo ilişkisi" ismiyle anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu "kambiyo taahhüdü"nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl/temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, asıl ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır....
Yine İİK'nun 170/a maddesi uyarınca "İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir." Takibe dayanak bononun düzenleme tarihi 30.12.2013 olup, vade tarihi 30.10.2013'tür. Senedin düzenleme tarihi vade tarihinden sonrasına ait bir tarih olduğundan senedin kambiyo (bono) vasfı bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, kambiyo senedi niteliğini taşımayan senede dayanan icra takibinin İİK’nun 170/a-2. maddesi gereğince iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın konusu; davacı tarafından davalı ... aleyhine yapılan ve kesinleşmiş icra takibi nedeniyle, borçlunun vefatının öğrenilmesi nedeniyle alacağın tahsili ile taşınmazlar üzerine haciz konulması istemine ilişkin olduğu, temel ilişkiden kaynaklanan hak ve yükümlülükler genel hükümlere tabi olup, ... yıllık zamanaşımı süresi söz konusu olduğu, ancak, bir kimsenin temel ilişkiye istinaden kambiyo taahhüdünde bulunmuş olması halinde, bu taahhüdünden dolayı kambiyo hukukuna ilişkin usul ve esaslar geçerli olacağı, kambiyo senedinde “çekte” keşideci lehine aval veren davalıların murisinin taahhüdü kambiyo ilkelerine göre çözüme kavuşturulması gerektiği, murisin, keşidecinin temel ilişkiden kaynaklanan yükümlülüklerine de kefil olduğu ya da borca ortak olduğu yönündeki davacının iddiası ispata muhtaç bir iddia olduğu, kambiyo ilişkisinden kaynaklanan taahhüdün temel ilişkiye de sirayet edeceğine ilişkin yasal herhangi bir sözleşme bulunmadığı...
nun 168. maddesi hükmüne göre; her türlü itirazın ve kambiyo hukuku bakımından şikayetin ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur.Somut olayda, borçlu ...'e örnek 10 numaralı ödeme emrinin 16.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçen borçlunun ise icra mahkemesine yasal süreden sonra 23.01.2014 tarihinde başvurduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda, mahkemece istemin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken; işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup; Dairemizce mahkeme kararının bu nedenle borçlu ... bakımından bozulması gerekirken,onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. 2)Alacaklının, borçlu ...'...
Bu durumda lehtar tarafından yapılan devir alacağın temliki hükmünde sayılacağından borçlunun (keşidecinin) bononun senet lehtarları ile yapılan sözleşmenin teminatı olarak verildiği (bedelsizliği borcun doğmadığı) defiini takip alacaklısı senet hamiline karşı ileri sürülebilir. Ayrıca senedin kambiyo senedi niteliğini etkilemez ise de, lehtar dışındakilere devrini de engeller. Bununla birlikte şekil olarak cironun alacağın temliki şartlarını bünyesinde barındırdığı söylenemiyorsa, artık senedi devralan kişi senede dayalı olarak hak sahibi sıfatını iktisap edemeyecek ve kambiyo hukukuna ilişkin hiçbir hukuki imkandan özellikle İİK.nun 170/a-2 uyarınca kambiyo hukuku kapsamında takip hakkından yararlanamayacaktır. Somut olayda gözlendiği gibi takip alacaklısı, lehtar olmadığından yetkili hamil değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, çeke dayanılarak borçlu ... ve diğer borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, adı geçen borçlunun icra mahkemesine başvurarak, kambiyo şikayeti ile birlikte borca itirazda bulunduğu, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/3-5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, kambiyo hukuku şikayeti ile borca itirazın, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....