Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacının ----dosyası sebebi ile davalıya borçlu olup olmadığı hususunda ibarettir. ---- yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü. Dava dilekçesi icra dosyası davaya konu çek ve tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde ,davalı tarafça davacı aleyhine--- dosyası üzerinden ----------keşide tarihli çek sebebiyle icra takibi başlatıldığı,davacının sözkonusu takip sebebiyle borçlu olmadığının tespiti talepli mahkememizde dava ikame ettiği,davaya konu çekin incelenmesinde davacının ,davalı olan lehtardan sonra ciranta konumunda olduğu,davalının sözkonusu çek sebebiyle kambiyo hukukundan kaynaklanan müracaat hakkının olmadığı kanaatine varıldığından davanın kabulüne-----sayılı dosyası sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı icra takibinde talep edilen işlemiş faiz miktarı olan 100.000,00 TL borçlu olmadığının tespiti talep ettiğimiz bu davamızda, birleştirilmesini talep ettiğimiz dosyada 468.629,00 TL miktar için tedbir kararı verilmiş olup, 100.000,00 TL işlemiş faiz yönünden icra takibinin hükmün kesinleşmesine dek durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, işbu davanın tarafları aynı, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan İzmir ......

      Davacı tarafından, davalı tarafça düzenlenen ....... no.lu ve 26.07.2016 tarihli, ..... no.lu ve 21.11.2016 tarihli, ...... no.lu ve 23.12.2016 tarihli, ...... no.lu ve 20.02.2017 tarihli, ...... no.lu ve 19.08.2017 tarih ve ...... no.lu ve 12.12.2017 tarihli tutanaklar gereğince düzenlenen toplam 42.954,00-TL lik borcun 23.930,41-TL lik kısmı yönünden borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş olup mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davalının ödemesi gereken miktarın 20.535,17-TL olduğu, davacı tarafça 11.862,23 -TL ödeme yapıldığı dolayısıyla (20.535,17-11.862,23 =) 8.672,94-TL davalının borcu bulunduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Davacının talebi, kimlik bilgileri kullanılıp yerine sahte imza atılarak şirket ortağı yapıldığı gerekçesiyle şirket ortağı olmadığının kabulü ve ortaklı kayıtlarının iptaline karar verilmesi isteğine ilişkindir. Eldeki dava hasım gösterilmese de, davacı ile ortağı olmadığını ileri sürdüğü şirket arasındaki ortak olmadığının tespiti ve ortaklık kayıtlarının iptaline ilişkin olup, 6100 sayılı HMK'nın 14/2 maddesi uyarınca şirket ile ortağı arasındaki eldeki davanın şirketin merkezinin bulunduğu İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılması gerektiği, bu konudaki kesin yetki düzenlemesi nedeni ile mahkememizin yetkili olup olmadığını kendiliğinden gözetmesi gerektiği, talebin şirket davalı gösterilmeden açılıp sürdürülmesinin mümkün olup olmadığının ise yetkili mahkeme tarafından değerlendirmesi gerektiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....

          e ne de diğer borçlu ... Ltd. Şti' ne herhangi bir borcunun bulunmadığını, ...'ın şirketin sigortalı çalışanı olduğunu ve diğer borçlu şirket ile ise müvekkilinin herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını, tebligatların müvekkilinin çalışanına yapılmadığını ve usulsüz olduğunu, şirketin haksız yere uğrayacağı zararın büyüklüğü de dikkate alınarak tedbiren müvekkili aleyhinde haciz işlemlerinin durdurulmasına öncelikle teminatsız olarak , şayet bu talep kabul görmez ise teminatlı olarak tedbir kararı verilmesi ve davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep zorunluluğunu doğduğunu belirtmiş öncelikle teminatsız olarak şayet bu talep kabul görmez ise teminat karşılığı ihtiyati tedbir kararı verilmesine , müvekkili aleyhindeki tüm haciz işlemlerinin durdurulmasına ve müvekkili şirketin borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2017/8531 sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklının Dönüşüm ......

            İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa talebi üzerine borçlunun dava sebebiyle uğradığı zararın alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olamaz. Borçlu menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa davaya istirdat davası olarak devam edilir. Davacı asıl davada ve birleşen dava dilekçesinde takibe konu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile istirdat talebinde bulunduğu, mahkemece, davacının istirdat talebi konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür. Mahkemece öncelikle davacının asıl dava ve birleşen dava da ileri sürülen istirdat talebinin kararda tartışılıp değerlendirilmesi gerekmektedir....

              A.Ş'ye temlik edildiğini, takibin dayanağının kredili mevduat hesabı kredisi olduğunu, müvekkili şirketin asıl borçlu, diğer gerçek kişinin ise müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla söz konusu kredili mevduat hesabı kredisinin borçlusu gösterildiğini, müvekkil davacı şirket ile davalılardan banka arasında kredili mevduat hesabı açılmasına ilişkin bir sözleşme imzalanmadığını, müvekkili şirketin bu yönde bir talebi ve talimatının söz konusu olmadığını, davalı bankanın, genel kredi sözleşmesine dayanarak, kendi insiyatifi ile müvekkil adına ve müvekkilin talebi olmadan kredili mevduat hesabı tanımlayamayacağını,davalı banka tamamen kendi insiyatifi ile müvekkil şirket hesabına tanımladığı kredi nedeniyle müvekkil şirkete ve kefile bir bildirimde de bulunulmadığını, söz konusu hesabın açılmasında ve işletilmesinde müvekkil davacının bir bilgisi istemi ve izni bulunmadığını, aynı şekilde diğer davacı kefil gösterilen ...'...

                Finansal Kiralama A.Ş'ye ödenmediğinin şifaen tespit edildiğini, açıklanan nedenlerle müvekkili firmanın 10/03/2016 tarihli sözleşmeden dolayı yükümlülüklerini yerine getirdiğinin ve ilgili sözleşmeden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile MR cihazının müvekkili firmaya ait olduğunun tespitine, müvekkilinin devir bedelinden fazla olarak yaptığı 304.252,29 TL'nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  gerektiğini ileri sürerek davalarının kabulü ile davaya konu 01/10/2018 tarihli ve 93.000,00 TL bedelli senedin bedelsizliğinin tespiti ile senedin iptali yönünde karar verilmesine, işbu davaya konu 01/10/2018 tarihli ve 93.000,00 TL bedelli senet yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının alacağın %40'ından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE GEREKÇESİ : Denizli Tüketici Mahkemesinin 2021/670 Esas 2023/224 Karar sayılı 16/03/2023 tarihli kararı ile; "Davacının davasının reddine," karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemede; Dava, tahakkuk ettirilen su bedeli nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu