Bu hâlde de icranın eski hâle getirilebilmesi için istirdat davasının kabulü kararının kesinleşmesi gerekir (m. 72/5, c.2). Borçlu, İİK'nın 72. maddesinin 6. fıkrasına göre menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasının kabulü kararının faiz, tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin bölümü için ilâmlı icra yoluna başvurabilir; fakat, bunun için de, istirdat davasının kabulü kararının kesinleşmesi gerekir (Kuru, s. 390- 391). Nitekim bu hususlar Hukuk Genel Kurulunun 11.02.2020 tarihli ve 2018/8- 55 E., 2020/130 K. sayılı kararında da benimsenmiştir. Borçlu, menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı İİK'nın 72. maddesinin 7. fıkrasına göre istirdat davası açabilir. Borçlu, istirdat davası sonucunda (lehine) almış olduğu ilamı hemen icraya koyabilir (m. 32). Bunun için, ilamın kesinleşmesi şart değildir; çünkü, ilamın konusu bir para alacağıdır (HUMK m. 443/1; İİK m. 36)....
nolu ve 42.134,70 TL TUTARLI FATURANIN 14.670,73 TL'LİK MİKTARI YÖNÜYLE BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, DAVACININ FAZLAYA İLİŞKİN TALEBİNİN REDDİNE, 2-Yasal şartları oluşmadığından reddedilen kısım yönüyle davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE, .......................
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davanın taraflarına usulüne uygun olarak karar tebliğinin gerçekleştirildiği, süresinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, davalı vekili tarafından ibraz edilen 30/01/2017 havale tarihli başvuru dilekçesi ile özetle; menfi tespit davası devam ederken haczedilerek icra dosyalarına gelen paranın, halen daha icra dosyasında bulunduğunu, taraflarınca çekilmediği için davacının tekrar bir istirdat davası açmaması gerektiğini, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiğini, menfi tespit davasının kararı ile haczedilen paranın bu aşamadan sonra taraflarınca çekilmesinin zaten mümkün olmadığını, davacının işbu istirdat davasını açmadan menfi tespit davasının kararının kesinleşmesi ile birlikte zaten icradaki parayı alacağını, bundan dolayı davacının işbu istirdat davasını açmakta hukuki yararının olmadığını, davacının istirdat davasının kabul edilmesi ile hem davacıya iki defa 76.105,30 TL nin ödeneceğini hem de...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/700 Esas KARAR NO : 2021/820 DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/11/2020 KARAR TARİHİ : 14/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili Mahkememize verdiği dilekçe ile; ... tarihinde Türkiye....i ve Ltd. Şti arasında imzalanan ve kefilinin de Mehmet Türkcan olarak yer aldığı Genel kredi sözleşmesinde müvekkilinin kefil sıfatının da bulunmamasına rağmen borcu cebri icra tehdidi altında 80.176,00 TL ödemesi nedeni ile bu miktar bakımından borçlu olmadığının tespiti ile İzmir....İcra Müd.nün ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle bu isteğin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalı tarafından takibe konulan senedin silah tehdidi altında imzalatıldığından, senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile yargılama aşamasında icra tehdidi altında ödeme yapılması halinde istirdadı istemine ilişkindir. Davalı, duruşmalara katılmamış, cevap da vermemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :12.12.2006 No :415-606 Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili , müvekkiline ait çek yapraklarının miktar kısımları boş olarak kaybedildiğini, ancak bu çeklerin doldurularak müvekkili aleyhine takibe geçildiğini, bu takipler nedeniyle davalıya ödemeler yapılması zorunda kaldıklarını, çeklerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek bu çekler nedeniyle müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti ile ödenen bedelin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... gelmiş, diğer davalılar tarafından kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Dava davacının keşideci davalı ...’ın lehtarı bulunduğu malen düzenlenen ve diğer davalı ...’a ciro edilen üç adet bono karşılığı mal teslim edilmediğinden, bonolarla borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılama sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, davalının, dava dışı şirketteki alacağını alabilmek için başlattığı icra takibi sırasında İcra ve İflas Kanunu'nun 89. maddesi uyarınca gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine, takip borçlusunun alacağı bulunmadığı halde, yanlışlıkla, “...bulunmaktadır...” biçiminde yanıt verilmesi nedeniyle gönderilen 3. haciz ihbarnamesi üzerine, 02/08/2010 tarihinde davacının bankadaki parasına el konulup icra dosyasına ödendiğini belirterek, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2008/1007 sayılı icra takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen paranın istirdadı isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; birlikte kefalette kefillerden her birinin borcun tamamında müteselsil borçlu olduğu, ancak kefillerden birinin asıl borçlu için alacaklıya yapmış olduğu ödemeden dolayı payı oranında diğer müteselsil kefile rücu hakkına sahip olduğu diğer kefillerin paylarına düşen miktar bakımdan onlara rücu etme hakkı bulunmadığı, davacı borçlu tarafından icra dosyasına 15.261,44 TL ödendiği, yapılan bu ödeme mahsup edildikten sonra dava tarihi itibariyle davacının icra dosyasına borçlu olduğu miktarın 5.988,96 TL olduğu, 48.061,04 TL yönünden borçlu olmadığının tespit edildiği, davacının menfi tespit davasını 40.000,00 TL, istirdat davasını 2.000,00 TL ile sınırladığı gerekçesiyle, davanın kabulüne davacı tarafın davalı tarafa 40.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere borçlu olmadığının tespitine, 2.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
KYK çıktığında veya başka bir üniversiteye geçiş yaptığında da bu kural geçerli olacaktır.” denildiğini, hali hazırda yurtta 1 oda/yatağın boş kaldığını, aksinin davacı/borçlu tarafından ispat edilemediğini, belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini ve davalı alacaklı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, yurt barınma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Çanakkkale 1....