WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davalının müvekkili aleyhine cari hesap alacağına dayalı icra takibi yaptığını, müvekkilinin davalıya borcu olmadığı gibi, yaptığı fazla ödeme nedeniyle davalıdan 2.852,44 TL alacaklı olduğunu, dava konusu anlaşmazlığın 2007 yılı içinde kesilen 7 adet faturadan kaynaklandığını, sözkonusu faturalar ve muhteviyatı malların müvekkiline teslim edilmediğini, bu faturaların müvekkilinin siparişi olmadan kesildiğini belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile İstanbul 13....

    Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1) Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur'' 3. Değerlendirme 1. Davacı, davalı site yönetimi aleyhine açtığı istirdat davasında fazladan ödediği aidat bedelinin tespiti ile iadesine karar verilmesini istemiştir. 2....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; konaklama hizmeti alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibi yönünden borçlu bulunulmadığının tespiti ve istirdat istemlerine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... arasındaki davadan dolayı .... ....Asliye Hukuk Hakimliğince verilen ....05.2013 gün ve 2012/494-2013/188 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık senede dayalı borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkin bulunduğundan, kararın temyizen incelenmesi görevi ... ....Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli ... ....Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 27.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Çift aylık mümkün olmadığından bahisle istirdat dönemi ve tutarı 19.11.1997-21.01.2011 tarihleri arası 62.152,16 TL alınmak suretiyle davanın reddine dair verilen 23.05.2012 günlü Mahkeme kararının davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce özetle "..,davalı Kurum'un istirdat dönemi 5510 sayılı Yasanın 96/a bendi kapsamında 19.11.2007 tarihi esas alınmak suretiyle geriye doğru 10 yıllık süre olan 19.11.1997-19.11.2007 olarak alınması gerektiği" belirtilmiş ve Mahkemece anılan bozma ilamına uyulduğu halde ilk bozma kararı sonrası yapılan yargılama sonucu istirdat dönemi bu sefer 17.06.2001-21.01.2011 tarihleri arası alınmak suretiyle yine 12,02,2014 günlü kararla davanın reddine karar verilmiş ise de; iş bu kararın sadece davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 06.05.2014 günlü ikinci bozma ilamıyla özetle "..uyulan bozma kararı içeriği ve usulü kazanılmış hak ilkelerinden bahisle istirdat dönemi ilk bozma kararı içeriği dikkate alınarak belirlenmeli.." denilerek ikinci...

            Bu yasal düzenlemeler karşısında, somut olayın değerlendirmesine gelince; İİK'nun 72/7 maddesine dayalı istirdat davasının borçlu tarafından açılması gerekirken olayımızda davacımızın borçlu durumunda değil aksine önceki alacaklıdan alacağı temlik alan alacaklı durumunda olduğu gözetildiğinde davanın İİK'nun 72/7. maddesinde düzenlenen istirdat davası olarak nitelendirilemeyeceği, sebepsiz----alacak davası olduğunun kabulü gerektiği düşünülmeden yazılı yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmaması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir. '' gerekçesi ile ilk derece mahkemesinin kararına yönelik bozma kararı vermiştir.------ uygulayacağı göz önüne alınarak davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı iade davası olduğu kanaatine varılmıştır.Esas yönünden------ yazılan müzekkereye verilen cevapta alıcı ----olduğu ancak takipte borçlu olarak eski unvanı----- olan davacı firmanın gösterildiği her iki şirketin farklı şirketler olduğu,---davacı firma unvanının bulunmadığı ve davacı şirket ile ---...

              Aynı Kanun'un 72/7. maddesi uyarınca borçlu menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa davaya istirdat davası olarak devam edilmesi gerekmektedir. Davacı vekili yargılamanın devamı sırasında verdiği dilekçe ile borcun icra dairesine ödendiğini ileri sürdüğünden bu husus araştırılarak ödeme yapılmış ise davaya istirdat davası olarak devam olup sonuçlandırılması gerekir. Mahkemece bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına, davalılar ... Kapı ve İnş. Malz.Paz.Tic.Ltd.Şti. ile ... Çelik Kapı Dek.San ve Tic.Ltd.Şti. aleyhine BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 29.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dava başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen kira parasının istirdadına ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesi ile, davalı tarafından kira alacağının tahsili amacı ile başlatılan Bakırköy 12. İcra Müdürlüğü 2010/25767 sayılı icra takibi nedeniyle haciz baskısı altında takip masrafları ile birlikte ödenen 5.913,00 TL kira parasının tahsilini ve yine Bakırköy 11. İcra Müdürlüğü 2012/13952 sayılı icra takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Mahkemece her ne kadar Bakırköy 12. İcra Müdürlüğü 2010/25767 sayılı dosyası ile başlatılan icra takip alacağının dava açılmadan önce ödendiğinden menfi tespit davası açılamayacağı ancak istirdat davası açılabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de davacı birinci takip nedeniyle istirdat davası açmış, ikinci takip nedeniyle menfi tespit davası açmıştır....

                  Dava, eser sözleşmesinden kaynaklandığı belirtilen alacağa ilişkin yapılan takibe karşı açılan borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit ve fazladan ödendiği belirtilen miktar yönünden istirdat talebine yöneliktir. ... 5. İcra Dairesinin 2018/2395 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı tarafından davacı hakkında "10/10/2017 tarihli, A018669 sıra nolu fatura" açıklaması ile 13.000,00 TL alacağın takip öncesi işlemiş faizi ile birlikte ödenmesi için takip başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. Gölbaşı (...)...

                    Bu tür bir yararının bulunması hâlinde de borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur. İİK'nın 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir....

                      UYAP Entegrasyonu