WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, 4077 sayılı Kanun’un 22.maddesine göre dava tarihi itibariyle Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvuru sınırının 936-TL olduğu, davacının talebini 350-TL borçlu olmadığının tespiti ile sınırladığı, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvurunun zorunlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, dava dilekçesinde, kredi sözleşmesinden kaynaklanan tüm borcun ödenmiş olması nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, sözleşmenin haksız şart niteliğindeki 2010/14508-2011/7290 3.maddesinin iptaline, ipoteğin varlığını ve devamını gerektirecek koşullar ortadan kalktığından ipoteğin fekkine, 63,43-TL noter masrafının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; davacı vekili duruşmadaki beyanında, davanın, davacının davalı bankaya 350-TL borçlu olmadığının tespiti olduğunu bildirmiştir....

    K A R A R Dava, davacının davalı kuruma borçlu olmadığının tespiti ile davacı şirket adına kayıtlı taşınmaz üzerine davalı Kurum tarafından konulan haczin kaldırılması talebine ilişkindir. Mahkemece, davaya konu 2007/17719-17720 sayılı ödeme emirlerine ilişkin toplam borç miktarı olan 4.851,86 TL'nin borçlu şirket yetkilileri tarafından 17/04/2015 tarihinde davalı Kuruma ödenmiş olduğu gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafında temyiz edilmiştir. Somut olayda mahkemece, gerekçede belirtilen ödemenin, ödeme emri tehdidi altında olup olmadığı ve davacının borçlu olmadığının tespiti ve haczin kaldırılması talebi de olduğuna göre, davanın tamamıyla konusuz kalıp kalmadığı açıklığa kavuşturulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

      Dava dosyası incelendiğinde, ödeme emrinin iptali, uygulanan haciz ve bloke işlemlerinin kaldırılması, ... Bank A.Ş. Genel Müdürlüğü hesabına yapılan haczin kaldırılması ve borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş olup, mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davacı aleyhine usulüne uygun bir takip bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilerek, davacının ... AŞ de bulunan hesaplarına haciz konulması yönündeki işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmış olup, her ne kadar haczin iptali yönündeki karar Dairemizce yerinde görülmüş ise de; borçlu bulunmadığının tespiti isteği bir menfi tespit talebi olmakla, bu konu hakkında herhangi bir hüküm kurulmaması, gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye sebebiyet verdiğinden, menfi tespit talebi yönünden de bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmektedir. ./.. O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2016/1221 Esas KARAR NO:2021/11 DAVA:İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ:19/12/2016 KARAR TARİHİ:19/01/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan ipoteğin kaldırılması davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi. D A V A / Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesi ile müvekkilinin davalı tarafa ... numaralı kredi sözleşmeleri nedeni ile borçlu olmadığının tespiti, müvekkile ait araçlar üzerindeki rehinlerin kaldırılması ve zamanında kaldırılmayan rehin nedeni ile uğranılan zararın tazmini için şimdilik 1.000,00 TL'nin davalıdan alınarak müvekkile ödenmesini talep etmiştir....

          Bu maddeye göre, itirazın kaldırılması talebinin usule ilişkin değil, esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine %40'tan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilecektir. Borçlu, aslında borçlu olmadığı veya borçlu olmadığına inandığı bir borcu ödememek için, alacaklının takip yapmasını veya dava açmasını bekleyebilir. Aleyhine başlatılan takibe itiraz edebilir. İtiraz üzerine takip duracağından, alacaklı bu itirazı bertaraf ettirmek için harekete geçtiğinde, alacaklının itirazın iptali veya kaldırılması talebi üzerine, borçlu bu konudaki savunmalarını genel mahkemede veya icra mahkemesinde ileri sürebilecektir. Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin ve ipotek sözleşmesinin iptali, icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davacının ipotek sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, dayanaksız kalan icra takibinin iptaline karar verilmiştir. Dava da ipoteğin kaldırılması talebi mevcut olmayıp hüküm de ipotek alacaklısı davalı tarafından temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 31.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.05.2009 ve 08.09.2008 gününde verilen dilekçeler ile ipoteğin fekki borçlu olmadığının tespiti ile tazminat istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan muhakeme sonunda; ipoteğin kaldırılması ve borçlu olmadığının tespiti isteminin kabulüne, tazminat isteminin reddine dair verilen 06.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili ile duruşmasız olarak davalı banka vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.12.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler gelmedi. Karşı taraftan davacılar vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

                Borçlu, kira sözleşmesinin 2003 yılında tarafların anlaşması ile son bulduğunu,bu yerin 3.kişiye kiralandığını,davalının kira borcunun bulunmadığını belirterek borca itiraz etmiş, mahkemece davalı kiracının kira sözleşmesinin feshini ve usulüne uygun anahtar teslimini yazılı belge ile kanıtlayamadığı gerekçesiyle itirazın kaldırılması ve tahliyeye karar verilmiş, davalının temyizi üzerine Dairemizce karar onanmıştır. Ancak, davalı borçlu tarafından davacı kiralayanlar hasım gösterilerek ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/231 esas sayılı dosyasında açılan kiracı olmadığının tespiti davasında mahkemece 31.7.2012 tarihinde “kira sözleşmesinde kiracı gözüken ...'un 2003 yılı Nisan ayından beri dava konusu kiralananda kiracı olmadığının tespitine” karar verildiği,bu kararın kiralayanlar tarafından temyizi üzerine Dairemizin 11.3.2013 tarihli ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır....

                  Dava, davacının 2005 yılında aldığı 1991 model araç nedeniyle 9.250 TL borçlu olmadığının, bu araç nedeniyle tanzim edilen senetlerden dolayı borçlu olmadığının, 2007 yılında aldığı 1997 model araç nedeniyle 14.500 TL borçlu olmadığının, araç üzerindeki rehin nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, rehnin kaldırılması ve davalılardan 3.500 TL alacaklı olduğunun tespiti hususlarına ilişkindir. Mahkemece belirtilen talepler yönünden toplam dava değeri belirlenip eksik peşin harç tamamlanarak yargılamaya devam edilmesi gerekirken dava dilekçesinde düşük gösterilen bedel üzerinden yatırılan eksik peşin harç ile yargılamaya devam edilmesi 492 sayılı Harçlar Kanunun 32. maddesi hükmüne aykırılık oluşturduğundan hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                    Hukuk Dairesi No : Dava, borçlu olmadığının tespiti ile haczin kaldırılması istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esasdan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut dosyada; davacı borçlu olmadığının tespiti ile aylığına konulan haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Haczin uygulandığı takip dosyasının ödeme emirleri tebliğ mazbataları, haczin uygulanmasına ilişkin tüm bilgi ve belgelerin davalı ......

                      UYAP Entegrasyonu