İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirasın reddi nedeniyle borçluya murisinden intikal eden taşınmazlara konulan haczin kaldırılması istemi nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi üçüncü kişi şikayet dilekçesinde;icra dosyalarından borçlu ...'in murisi ...'den intikal edecek taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin, borçlu ... tarafından murisi ...'...
Sayılı dosyasında başlatılan takibin müvekkil yönünden durdurulmasına ve dosya üzerinden konulan tüm hacizlerin kaldırılmasını, davanın kabulü ile müvekkil şirketin... ...Müdürlüğünün 2018/1706 E. Sayılı dosyası kapsamında borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı vekili 25/05/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir. HMK 309. maddesinin 2. fıkrası uyarınca feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmayıp aynı yasanın 311. maddesi uyarınca da kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Davacı vekilinin feragati aynı yasanın 309. maddesine uygun olduğundan ve yine aynı yasanın 74. maddesi uyarınca davadan feragate yetkili bulunduğundan davanın vaki feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....
Tarafların iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki nitelendirme mahkemeye ait olmakla, mahkemece davanın İİK 264 kapsamında değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığının, İİK 264/4. maddesine göre alacaklının itirazın iptali davasını kaybetmesi halinde ihtiyati haczin hükümsüz kalacağının ve ihtiyati hacizlerin kaldırılması için kararın kesinleşmesi gerekmediğinin, her ne kadar mahkemece icra müdürlüğünün işleminin iptaline karar verilmemiş ise de, davacının 01/03/2022 tarihli talebi çerçevesinde mahkemece ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğinden bu eksikliğin sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (...
Sayılı kararıyla memur işleminin iptaline karar verildiği, kararın kesinleştiği, 19.12.2016 tarihinde de borçlunun talebi üzerine taşınmazlar üzerine yeniden haciz konulmasıyla şikayetçilerin yeniden konulan haciz tarihi itibarıyla taşınmazların borçlu adına kayıtlı olmadığı nedeniyle, memur işleminin iptali ile hacizlerin kaldırılması istenmiştir. İlk derece mahkemesince hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, şikayetçilerin istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılıp, gerekçe değiştirilmek suretiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ise de; haciz tarihinde (19.12.2016) taşınmazların borçlu adına kayıtlı olmadığı, her ne kadar hacizlerin kaldırılmasına ilişkin memur işlemi iptal edilmişse de, hukuk sistemimizde haczin ihyası şeklinde bir müessese bulunmamaktadır....
On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi, alacak miktarını aşacak (...)(**) şekilde yapılamaz" düzenlemesine yer verildiğini, bu düzenlemeye göre yasal süresinde haczi kabil mal bildiriminde bulunmayan borçlu kurumun malları haczedilebileceğini, ancak bu hacizlerin alacak miktarını aşmayacak oranda uygulanacağını, somut olayda kamu hizmetinin aksaması ölçütünün gözetilemeyeceğini, Yerel Mahkemece hacze konu mallardan fiilen kamu hizmetinde kullanılmakta olan mallar yönünden davanın kabul edildiğini ve hacizlerin kaldırıldığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık; borçlu belediyenin kamu hizmetinde kullanılan araçları üzerindeki haczin kaldırılması talebine ilişkin şikayet niteliğindedir. Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2017/31346 esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu belediye aleyhine Gebze 4....
Buna göre, alacağın teminata bağlandığı belirtilerek, ihtiyati hacizlerin kaldırılması istenilmiş ise de; ihtiyati haciz kararı her borçlu yönünden ayrı hüküm ifade edeceğinden borçlulardan birisinin ihtirazı kayıtla teminat olarak dosya borcunu yatırmış olması davacı-borçlu hakkında da İİK 266.maddesi gereğince hacizlerin kaldırılmasını sağlamayacağından, davacı-borçlu tarafça yatırılan bir teminata da rastlanılmadığından bu yöndeki talebin reddedilmesi hukuka uygundur. Bursa 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/566- 556 E.K sayılı ve 04/12/2020 tarihli kararı ile davacı-borçlunun yetki itirazının kabulüne ve icra dosyasının davacı yönünden İzmir İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmiş olması , dosyadan konulan ve takip kesinleşmeden infazı gerçekleştirilen ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını da gerektirmeyeceğinden bu yöndeki talebin reddine karar verilmesinde de isabetsizlik yoktur....
Somut olayda, alacaklı tarafından dava dışı borçlu ... hakkında başlatılan takipte, borçlunun üçüncü kişilere sattığı mallara ilişkin tasarrufun iptali davası açıldığı ve ... Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.02.2017 Tarihli 2014/478 E. 2017/95 K. sayılı ilamı ile tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi üzerine alınan ihtiyati haciz kararına istinaden davalı ...’ın malları üzerine ihtiyati haciz uygulandığı ve icra emrinin tebliği ile ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü, takibe konu tasarrufun iptali ilamının ... Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi’nin 11.01.0281 Tarih ve 2017/1049 E - 2018/1064 K. sayılı kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararının görev yönünden kaldırılmasına kesin olarak karar verildiği, iş bu karar üzerine borçlu tarafından hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği ve icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; düşen hacizleri kaldırma görevinin icra müdürlüğünde olduğunu, hacizlerin kaldırılması hususunda taraflarına herhangi bir bildirim yapılmadığı gibi işbu hacizlerin kaldırılması talebinin reddedildiğinden dava ile haberdar olunduğunu, bu konuda müvekkillere atfı kabil bir kusur bulunmadığını, müvekkilleri aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının da hatalı olduğunu, takibe konu borç halen tahsil edilmemiş olup, hükme esas alınan eksik inceleme ile tanzim edilmiş bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuş olmasının da hatalı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, davacı-borçlu Belediyenin banka hesaplarına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, şikayetin kabulüne, dair karar verilmiştir....
İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. B. İstinaf Sebepleri Borçlu vekilince, dava dilekçesi içeriğindeki iddialarını tekrarla reddedilen kısım yönünden kararın kaldırılarak takibin iptali ile hacizlerin kaldırılması talep edilmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ,takibe konu senetlerin, TTK.'nun 776....
talep ve dava edilmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun "İtirazın Kesin Olarak Kaldırılması" başlıklı 68.maddesinin son fıkrasında aynen ; "...İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aym nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir....