Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yasal temsilcinin süresinde başvurmasına ve vekil tayin etmesine engel mücbir sebep bulunmadıkça, bir başkasının şirketi temsilen icra mahkemesine başvurması mümkün değildir. Somut olayda; (... Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 16/11/2015 tarihli ve 114271 sayılı yazısına göre) takip alacaklısının, borçlu şirketin aynı zamanda ortağı olduğu, icra mahkemesine başvuruda bulunan şirketin de, borçlu şirketin diğer ortaklarından olduğu, alacaklı ve şikayetçi şirketin temsilcisinin borçlu şirketi birlikte temsile yetkili oldukları dolayısıyla borçlu şirketin ortakları ve aynı zamanda temsilcileri arasında husumet bulunduğu görülmektedir. Bu durumda; icra takip işlemleri ve buna ilişkin itiraz ve şikayetler acil işlerden sayıldığından, şikayetçi ortağın tek başına borçlu şirket adına usulsüz tebliğ şikayetinde ve hacizlerin kaldırılması talebinde bulunabileceğinin kabulü gerekir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.01.2015 tarih ve 2013/389 Esas, 2015/17 karar sayılı kararı ile kısmen kabul edilerek, borçlunun itirazının 159.050,00 TL. yönünden iptaline, borçlunun 159.050,00 TL üzerinden %20 oranında davacıya icra inkar tazminatı ödemesine karar verildiği, alacaklının, ilamı icra dairesine ibraz ederek 01.01.2015 tarihinde haciz talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce hacizlerin uygulandığı, borçlunun ise 08.01.2015 tarihinde itirazın iptali ilamını tehir-i icra talepli temyiz ettiğine dair derkenar dilekçeyi ve 08.01.2015 tarihi itibari ile icra müdürlüğünce hesaplanan dosya borcuna karşılık aynı miktarda teminat mektubunu sunarak mehil verilmesini ve hacizlerin kaldrılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılması talebinin reddedildiği görülmüştür....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, alacaklı tarafından şikayetçi borçlu aleyhine takip başlattığı, takipteki toplam borç miktarı olan 40.695,10 TL'lik borç ve masraflarına yeter miktar üzerinden Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/107 esas sayılı dosyasıyla ihtiyati haciz kararı verildiği, İİK'nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılması için ihtiyati haciz kararında belirtilen borç miktarı olan 40.695,10 TL'lik borç ve masraflarına yeter miktar kadar teminat alınması yeterli olup, eldeki takip dosyasında şikayet tarihi itibariyle dosya borcunun ulaştığı miktar açısından dosya arasındaki kapak hesabına göre 1.402,78 TL bakiye borç bulunduğunun anlaşılması karşısında dosyaya borçlu tarafından yatırılan 48.744,35 TL'nin dosya borcunu ihtiyati haciz kararında belirtildiği şekilde karşılamadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....

      Hukuk Dairesinin 2022/1798 Esas 2022/1608 Karar sayılı kararı ile, 50.000,00 TL ihtiyati haciz kararı verildiği, 15/09/2022 tarihinde ilamsız icra takibine başlandığı aynı tarihte borca ve yetkiye itiraz edildiği, takipten 1 gün önce icra dosyasına ihtirazi kayıtla 50.000,00 TL'nin 3.kişi tarafından yatırıldığı anlaşılmıştır. Davacı borçlu şirket tarafından borçlu olmadığının tespiti için Kayseri 2....

      Hukuk Dairesinin 01/11/2016 tarihli, 2016/4798 esas ve 2016/22785 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, iptaline karar verilen bir takipte hacizlerin kaldırılması için mahkemenin takibin iptaline ilişkin kararının kesinleşmesinin beklenmeyeceği, icra müdürlüğü kararının hatalı olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne, İstanbul 23. İcra Müdürlüğünün 04/10/2020 tarihli ve 2020/1103 sayılı kararının kaldırılmasına, borçlu şikayetçinin talebi doğrultusundan işlem yapılmasına karar vermiştir....

      İcra müdürünün haciz işlemini gerçekleştirdiği sırada, bir başka anlatımla haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterlidir. Böyle olduğu takdirde icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı sonucuna varılmalıdır (HGK. nun 13.6.2001 tarih, 2001/12-461 E. - 2001/516 K.). Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi dahi, haczin kaldırılması sonucunu doğurmaz. Bu durumda, haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. Şikayetçinin dayanak yaptığı ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27/03/2019 tarih ve 2018/704 Esas 2019/235 Karar sayılı ilamında taşınmazın borçlu adına olan tapu kaydının iptali ile şikayetçi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 09/07/2019 tarihinde kesinleştiği ve bu kararda tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm bulunmadığı anlaşılmaktadır....

        Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/721 Esas sayılı dosyası ile görülen iflas ertelemesi davasında mahkemece 02/11/2015 tarihli tedbir kararı ile "borçlu şirket hakkında yapılmış ve yapılacak icra takipleri ile ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının durdurulmasına, mevcut takiplerin bulunduğu yerde durdurulmasına" karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/750 D.İş sayılı 05/11/2015 tarihli ihtiyati haciz kararının uygulanması talebi üzerine icra müdürlüğünce yukarıda özetlenen tedbir kararından sonra borçlu şirketin mal varlığına haciz konulduğu, 04/02/2015 tarihinde ise örnek 10 ödeme emri düzenlenerek icra takibine geçildiği, borçlunun ibraz ettiği tedbir kararı doğrultusunda takibin durdurulmasına, ancak icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görülmektedir....

          Tedbir kararında; tedbirin, davacı şirkete ait menkul, gayrimenkul, hesap, 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz konulmasının önlenmesini de kapsadığı açıkça belirtildiğinden, söz konusu tedbir kararı, ihtiyati haczin infazını engeller mahiyette olup, borçlu şirket hakkında tedbir devam ettiği sürece, ihtiyati haciz işleminin uygulanması mümkün değildir. Ancak olayın özelliği gözetildiğinde, ihtiyati haciz kararının, hangi tarih ve saatte uygulandığının mahkemece tespit edilerek, bunun sonucuna göre karar verilmesi zorunludur. Eğer ihtiyati haciz kararı kapsamında ihtiyati hacizlerin uygulanması, tedbir kararından sonra ise, ihtiyati tedbir kararından sonra konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir. Şayet, ihtiyati haczin uygulandığı saat tesbit edilemez ise, bu durumda borçlunun lehine düşünülerek ihtiyati hacizlerin kaldırılması gerekir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili İstinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi hükmünün hatalı ve hakkaniyete aykırı olduğunu, alacaklı şirketin kesinleşmiş alacağının tahsilinin imkansız hale geldiğini, takibin kesinleştiğini alacak talebi ve miktarı açısından herhangi bir ihtilafın bulunmadığını, kayyum atanmış bir şirketin kayyum öncesi haldeki gibi alım ve satım yapabilmesi borçlanabilmesi ve borç ödeyebilmesinin mümkün olduğunu, dava konusu satışların ve borcun, 2018 yılına ait bulunduğunu borçlu şirketin kayyum kontrolünde olduğu dönemde gerçekleştiğini, 678 sayılı KHK nın 33. maddesi hükmü ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 134 maddesine ekleme yapıldığını, anılan hükmün davalı şirketin alacaklı bulunduğu dosyadan tesis edilen hacizlerin kaldırılması talebinin hukuki dayanağı olmadığını, borçlu şirketin gayrimenkul ve banka hesap kayıtları incelendiğinde halihazırda güncel durumda onlarca haciz bulunduğunun ve hacizlerin kaldırılmadığının görüleceğini, TMSF...

            sona ermiş sayılmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu