nın oğlu olduğunu, davalının temlik aldıktan sonra babası... aleyhine olan hacizleri kaldırttığını, müvekkiline ait taşınmazı ise 49.950-TL bedelle satışa çıkartarak sattırdığını, temlikin muvazaalı olduğunu belirterek, müvekkilinin BK'nun 587. ve 592. maddesi uyarınca icra dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile müvekkiline ait gayrimenkulün değerinin altında satılmasından dolayı oluşan zararının tespiti ile bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; Vakıfbank'ın 30.10.2013 tarihli müzekkere cevabında borcun kapatıldığı ve ...'ya temlik edildiğinin belirtildiği, ekte sunulan 06.08.2010 tarihli dekontlarda açıklama olarak sadece ''.. ... .... takip kapatması'' yazdığının anlaşıldığı, 08.03.2011 tarihinde temlik alan ...'nın talebi doğrultusunda .... İcra Müdürlüğünce 2009/5965 sayılı dosya üzerinde konulan hacizlerin kaldırılması için yazı yazıldığı, bankanın yazıları ve 2....
Dr T2 sunmuş olduğu talebi ile borçlunun babası Cengiz Aslan'ın vefat ettiğini, borçluya intikal edecek taşınır ve taşınmazlara haciz konulduğunu, Cengiz Aslan'ın dosyanın tarafı olmadığı taraf olmayan kişinin kişisel kimlik bilgisi ile durumlarının araştırılmasının müdürlüğün görevinin olmaması nedeniyle ve açılan mirasın reddi davası nedeniyle hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş olduğu görülmekle okundu, dosyasına konuldu. Müdürlüğümüzce borçlunun murisi Cengiz Aslan'dan intikal edecek taşınır ve taşınmazlar üzerine haciz konulduğu ve hacizlerin devam ettiği, konulan hacizlerin Müdürlüğümüzce kaldırılamayacağından reddine, Yine reddi miras nedeniyle hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş ise de; sunulmuş bir karar olmadığı görülmekle hacizlerin kaldırılması talebinin reddine şikayet yolu açık olmak üzere karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, Kocaeli 5. İcra Müdürlüğü'nün 2018/437 esas sayılı dosyasının Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü'ne aktarılarak yeni esas numarası olan 2019/180247 esas sayılı dosyasında, 17/08/2020 tarihli hacizlerin kaldırılması talebinin reddine dair 20/08/2020 tarihli müdürlük işleminin iptaline ilişkindir. Takip dosyasında, 07/05/2018 tarihli alacaklı vekilinin borçlu Sıdkı Yılmaz yönünden hacizlerin kaldırılması talebi üzerine, müdürlüğün aynı tarihli kararı ile masraf verildiğinde talep gibi işlem yapılmasına karar verildiği, yine aynı tarihte 2.316,22 TL tahsil harcının yatırıldığı ve hacizlerin kaldırıldığı, davacının mahkemece şikayetinin reddi üzerine, istinafında borçlu kaydının silinmesini konu ettiği, hacizler kalkmakla birlikte icra dosyası derdest olup, infazen kapatılmadığından borçlu kaydının silinmesi talebini de içeren şikayetinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....
Mahkemece, ...İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/552 E- 2015/613 K sayılı kararı ile İcra Müdürlüğünün 04/06/2015 tarihli hacizlerin kaldırılması kararının iptali ile hacizlerin eski haline getirilmesine karar verildiği, İcra Müdürlüğü'nce İcra Hukuk Mahkemesi kararına uygun olarak kaldırılan hacizlerin eski hale getirilmediği, haciz işlemlerinin söz konusu karara uygun yapıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi üzerine hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de, HMK'nun 297/2. maddesi " Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir " hükmünü içermektedir....
nun 71/2 ve İ.İ.K.'nun 33/a maddeleri gereğince davacı borçlu T1 yönünden İCRANIN GERİ BIRAKILMASINA, ancak hacizlerin kaldırılmasına yönelik istemin REDDİNE, karar verilmiştir....
Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Şikayetçi borçlu vekili dava dilekçesinde: müvekkili belediyenin vergi, resim ve harç niteliğindeki paraların yatırıldığı banka hesaplarına haciz konulduğunu, bu hesaplardaki paraların personel maaş ödemesi ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanıldığını iddia ederek banka hesaplarına konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etti. II....
İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlu istinaf dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından UYAP sistemi üzerinden takip talebinde bulunulduğunu ve dosyanın esas numarasını aldığını, ancak icra müdürlüğünce davalı alacaklının yabancı uyruklu olması nedeniyle yabancılık teminatı yatırması gerektiğine karar verilerek teminat miktarının hesaplanması için dosyanın İcra Mahkemesine gönderildiğini, icra emri düzenlenmediğini, mahkemece teminat yatırılması yönünde karar verilmesinden önce davalı alacaklı tarafından ihtiyati haciz kararı alındığını, kararın uygulanması üzerine malvarlığı üzerindeki ihtiyati hacizlerin kaldırılması için teminat mektubunun dosyaya sunulduğunu ve hacizlerin kaldırıldığını, takip talebinde bulunulmasının esas takibin başlatıldığı anlamına gelmediğini, teminat mektubu karşılığında ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebi üzerine icra müdürlüğünce dosyanın, kararı veren Asliye Ticaret Mahkemesine göndermesinin de takibin başlamadığı düşüncesine dayandığını, yabancılık teminatı...
Hukuk Dairesi 2015/21047 esas - 2018/1231 karar sayılı ilamı ile bozulduğunu belirterek taşınmaz hacizlerinin kaldırılmasını talep etmiş olup, İcra Müdürlüğü 16.02.2019 tarihli kararıyla ilamın temyizen bozulması, takibi olduğu yerde durduracağından bahisle hacizlerin kaldırılması talebinin reddine, icra takibinin durdurulması talebinin ise kabulüne karar vermiştir. Somut olayda borçlu vekili tarafından her ne kadar 15.02.2019 tarihinde takibin durdurulması ve tesis edilen hacizlerin kaldırılması talep edilmişse de icra dosyası incelendiğinde; borçlunun talep tarihinden ve takibin durdurulmasından önce Keşan İcra Müdürlüğü tarafından 08/02/2019 tarihli karar ile borçluların taşınmazlarına haciz şerhi konulmasına karar verilmiş olup Keşan Tapu Müdürlüğü tarafından da aynı tarihte icrai haciz işlemi gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla borçlu vekilinin kaldırılmasını talep ettiği hacizler Yargıtay bozma ilamının takip dosyasına sunulmasından önce tesis edilmiş hacizlerdir....
nun 66.maddesi uyarınca şikayet eden hakkındaki İCRA TAKİBİNİN DURDURULMASINA, 2- Kesinleşmeyen takipte konulan tüm icrai hacizlerin yok hükmünde olduğunun tespiti ile HACİZLERİN KALDIRILMASINA, dair karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını, öte yandan aksinin kabulü halinde dahi icra dosyasında iki borçlu bulunup her ikisinin aynı avukatla temsil edilmesi nedeniyle vekilin dosya borcundan haberdar olmadığının düşünülemeyeceğini, ayrıca müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bununla birlikte dava dilekçesinde vekile tebligat yapılmaması sebebine dayanılmadığını, mahkemece bu yönde bir talep olmaksızın karar verildiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....
Dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonunda; Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre yargılama devam ederken borçlu SS. Mavi Cennet Konut Yapı Kooperatifi tarafından takibin dayanağı olan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açıldığı, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.04.2013 gün ve 2009/154-2013/2009 sayılı ilamı ile davanın kabul edilerek, borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verildiği ve anılan kararın 15.05.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda davalı borçlu dava konusu takipte borçlu olmadığından ve takibin iptaline karar verildiğinden dava konusuz kalmıştır. Konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru değildir. Ne varki husus yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekirken onanmasına karar verilmesi hatalı olmuştur....