"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, davalının murislerinin ağabeyi olduğunu, vefatından önce muristen 40124,54 TL borç aldığını hemen sonrasında da murise vasi olarak atandığını gerek vefatından önce gerekse sonra bu parayı ödemediğini ileri sürerek, 40124,54 TL'nin tahsili için başlattıkları takibe vaki itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, borç ilişkisini inkar ederek davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, borç olarak davalıya banka havalesi ile 49.737,50 TL gönderdiğini, borç verdiği paranın ödenmesini istemesine rağmen ödeme yapılmadığını, bunun üzerine alacağının tahsili için icra takibine giriştiğini ve yapılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....
ın borçlarını ödeyebilmek için davalıdan 50.000,00 TL borç aldığını, vadesinde ödeyemeyince bu kez süresi uzatılmış olarak 73.400,00 TL tutarında senet imzaladığını, davalının borca karşılık bir taşınmazın teminat olarak gösterilmesini istemesi üzerine borç ödenince geri verilmesi şartıyla çekişme konusu 397 ada 26 parsel sayılı taşınmazı 24.07.2009 tarihli resmi sözleşme ile davalıya satış suretiyle temlik ettiğini ancak borç ödendiği halde davalının taşınmazı iade etmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde tazminata hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davacının eniştesinin kendisinden 80.000,00 TL borç alıp ödemediğini, bu borca karşılık davacının adına kayıtlı taşınmazı satış yoluyla temlik ettiğini, taşınmazın borcu dahi karşılayamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Euro yönünden yapılan değerlendirmede, banka havalesinin karineten borç ödenmesine işaret ettiği, gönderinin açıklama kısmında yalnızca ''borç'' yazılı olduğu durumda bu hususun alınan borcun ödenmesi anlamına gelebileceği gibi borç verme olarak da yazılmış olabileceği, bu durumda yazılan borç ibaresi ile havalenin karineten borç ödenmesi kabul edilmesine etkisi olmayacağı ve ispat yükünü değiştirmeyeceği, bu nedenle bu tutar yönünden davacının iddiasını ispatlayamadığı kanaatine ulaşıldığı, bu tarihten daha sonra ... tarihinde davalıya ... usd göndermiş olup açıklamasında ''borç verme '' ibaresi olmakla artık gönderilen paranın borç verilmesi ile ilgili olmadığını davalının ispatlaması gerektiğini, davalının sunduğu sözleşme nazara alındığında davacı yan sözleşmeyi kabul etmese de altındaki imzayı inkar etmediğinden HMK 208 uyarınca sözleşme delil olarak kabul edilmiş ise de gönderilen paranın bu sözleşmedeki pay devri karşılığı olduğu hususu halen ispata muhtaç olduğu, sözleşmede kararlaştırılan...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, borç olarak banka havalesi yoluyla davalıya 31.12.2004 tarihinde gönderilen 13.500,00 TL nin geri ödenmemesi üzerine başlatılan takibe haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, ödünç ilişkisine dayalı olarak yürütülen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, banka havalesi ile gönderilen takibe konu paranın borç olarak verildiğini ileri sürmüştür....
Davacı, davalıya banka kanalı ile 50.000,00 TL borç verdiğini, davalının ödeme yapmadığını, alacağının tahsili istemiyle başlattığı icra takibine davalının haksız itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, davacı tarafından davalıya havale edilen dekontta şahsi borç ibaresi yazdığı, davacının bu parayı davalıya borç olarak gönderdiğinin sabit olduğu, aksinin davalı tarafından ispat edilemediği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya iki ayrı banka dekontuna konu toplam 6.500 ... borç gönderdiğini, bu paranın geri ödenmemesi üzerine davalı hakkında icra takibi yaptığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacı ile evlenmek üzere bir süre beraberlik yaşadıklarını, bu dönemde davacıya 10.000 ... borç verdiğini, 10.000 ... karşılığında davacının 6.500 ... gönderdiğini geri kalan alacağını alamadığını, gönderilen bu 6.500 ... 'nun borcun geri ödenmesi olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya 15.01.2010 tarihinde banka havalesi ile 20.000,00 TL borç verdiğini, borcun ödenmemesi üzerine icra takibi yaptığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davacının borç verdiğini yazılı delillerle ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının banka havalesi ile davalıya 20.000,00 TL miktarında para gönderdiği ve davalının da bu parayı aldığı ihtilafsızdır....
Mahkemece, Kurumdan; dava dışı şirketin prim borcundan dolayı davacı adına borç tahakkuku yapılıp yapılmadığı, ödeme emri düzenlenip düzenlenmediği ve bu ödeme emirlerinin davacıya tebliğ edilip edilmediği sorulmalı, ödeme emri ve tebligat evraklarının asılları celp edilmeli, borç tahakkukunun olması veya davacı adına düzenlenmiş ödeme emri olması ancak işbu dava tarihinden sonra tebliğ edilmiş olması halinde dava menfi tespit davası olarak değerlendirilerek davanın süresi içinde açıldığı kabul edilerek sonucuna göre karar verilmeli, davacı adına düzenlenmiş ödeme emirlerinin davacıya işbu dava tarihinden önce tebliğ edilmiş olması halinde 7 günlük süre içinde ödeme emrinin iptali davasının açılıp açılmadığı irdelenerek sonucuna göre karar verilmelidir. Davacı adına borç tahakkukunun olmaması halinde hukuki yarar yokluğu gözetilerek karar verilmelidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlamakla yükümlüdür.Yerleşik Yargıtay Kararlarına göre; havale borç ödeme vasıtası, bir çeşit ödeme aracı olup, havale belgesinde paranın borç olarak gönderildiğinin belirtilmesi gereklidir. Aksi halde gönderilen havalenin bir borcun ödenmesi amacıyla gönderildiği karine olarak kabul edilmelidir. Borç ödeme belgesi olan havale nedeni ile alacaklı olduğunu davacı ispat etmelidir. Ancak; davacının ibraz ettiği 49.850,00 TL bedelli havale dekontunda paranın borç olarak gönderildiğine dair herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Davalı davacının kendisine yaptığı havalenin borç ödemesi olduğunu belirttiğine göre, ispat yükü bunun aksini iddia eden davacı taraftadır. Borç ödeme belgesi olan havale nedeni ile alacaklı olduğunu davacı ispat etmelidir."...