para gönderdiğini, 2014 yılı Kasım ayında da elden 20.500,00 TL borç para verdiğini, müvekkili davacının 40.000,00 TL üzerinden Bursa 8.İcra Müdürlüğü'nün 2017/2664 sayılı dosyasında takip başlattığını, ancak davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, borç olarak verilen paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak davalıya borç olarak verilen paradan şimdilik 1.500,00 TL'sinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, 09.01.2018 tarihli dilekçesi ile talep miktarını 19.500,00 TL'ye artırmıştır....
ile evlilik düşüncesi olduğu için davalı tarafta güvenerek borç olarak davalı tarafın maddi isteklerine karşılık vermiş ve davalıya bankadan eft, havale, mobil bankacılık cep şubesinden paralar için gönderdiği banka makbuzlarında eft havale açıklaması ödünç borç olarak açıklamasında belirttiği, ayrıca davalı taraf bazen kendi banka hesabından sorun olduğunu söyleyerek kardeşi olan diğer davalı T4 ın hesabına borç para göndermesini talep ettiği, davacıda bu durumda bazı ödemeleri davalının kardeşi hesabına gönderdiği, ayrıca yine davacı olan T2 de diğer davacının babası olup davalı Merve' nin hesabına borç istediği çin borç olarak para gönderdiği, davalılar davacılardan borç paralar istediği ve aldıkları ödünç borçları davacılara geri ödemedikleri ve sebepsiz olarak zenginleştikleri, bu durumda davacılar defalara sözlü olarak gönderikleri paraların iadesini davalılardan talep etmişlerse de davalı taraf davacılardan aldıkları paralar için üzerine su içmeleri gerektiğini beyan ettikleri...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkiline gönderilen 125.000,00 TL davacının kendisine satın alınacak araç için gönderildiğini, havalenin açıklamalar kısmında T3 - Passat ödeme" şeklinde ibare bulunduğunu, davacı tarafın Passat araç almak için borç verdiği şeklinde bir beyanda bulunduğunu, insanın birine borç verirken banka açıklama kısmına parayı ne şekilde kullanacağını beyan etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, banka açıklamasında borç verme ibaresi dahi geçmediğini, davacının gönderdiği parayı Passat marka araç alımı için gönderdiğini, borç gönderen insanın yapması gereken davranışın borç verildiğine ilişkin ibare düşmesi olduğunu, ancak böyle bir açıklama bulunmadığını, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, tarafların dost olmaları sebebi ile arada yapılan işlemlerin sözlü konuşmalar neticesinde güvene dayalı olarak yapıldığını, herhangi bir borç alma verme işlemi yapılmadığını, açıklamalar kısmında Passat ibaresi nedeni ile paranın...
Davalı mesleği gereği hesabına borç verme açıklamalı gelen ödeme ile ilgili olarak basiretli bir şekilde müvekkili aydın çolak'tan yazılı belge almalı ve gene ödeme gönderen müvekkileminde bu belgeye imzasını alarak ödemenin avukatlık hizmeti ile ilgili olduğunu borç verme ile ilgisi bulunmadığını ispat etmeli idi.'' şeklindeki beyanlarıyla davalının istinaf nedenlerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, borç sözleşmesinden kaynaklı başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, davalıya banka havalesi yoluyla borç para gönderdiğini ve bu paranın borç olarak gönderilmesine rağmen kendisine ödeme yapılmadığını iddia etmektedir. Bakırköy 5....
Hukuk Dairesinin 03/10/2013 tarihli 2013/11284 esas, 2013/24182 karar sayılı emsal kararı) Aynı dairenin 2016/23382 esas, 2019/1090 karar sayılı emsal kararında da " Tarafların iddia ve savunmaları dikkate alındığında havale ile gönderilen paranın borç olarak verildiği hususunda ispat yükü davacıya aittir. Dekontta yazan "borç ibaresi" ifadesi kesin olarak borç verme anlamını taşımadığına göre davacının borç para verme iddiası sübut bulmamıştır." şeklinde karar verildiği görülmüştür. Davacı tarafından 214.000- TL gönderildiğine ilişkin dekontda paranın "borç" açıklaması ile gönderildiği, emsal Yargıtay ilamında belirtildiği üzere bu ibarenin borç verildiği hususunu göstermeyeceği, ispat yükü kendisinde olan davacının borç verme iddiasını dekont ile ispat edemediği, açıkça yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir....
, açıklama olarak, "... borç olarak verilen" ibaresinin yazılı olduğu anlaşılmaktadır....
in eşi arasında yapılan borç anlaşması sonucu ...'e taşınmaz üzerinde 800.000-TL bedelle ipotek kurulduğunu, ve teminat amacıyla 500.000-TL bedelli bono imzalatıldığını, ayrıca ... tarafından da 50.000-TL borç para verdiğini, ...'un ...'e ipotekli taşınmazı icradan sattırdığını ve borcuna mahsuben 550.000 TL bedelle mülkiyetine geçirdiğini, diğer taraftan ...'e ait 50.000 TL'Lik bononun 94.007-TL bedelle ayrı bir icra dosyasından tahsil edildiğini, ayrıca davalıya 155.000 TL'lik bir ödemeninde banka yoluyla davalıya yapıldığını, davalı tarafından verilen 273.000-TL borç paranın 799.007-TL olarak tahsil edildiğini ileri sürerek, taraflar arasında mevcut ve geçerli bir borcun bulunmadığının tespitine, alacağın % 20'sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine, müvekkili ...'...
Euro yönünden yapılan değerlendirmede, banka havalesinin karineten borç ödenmesine işaret ettiği, gönderinin açıklama kısmında yalnızca ''borç'' yazılı olduğu durumda bu hususun alınan borcun ödenmesi anlamına gelebileceği gibi borç verme olarak da yazılmış olabileceği, bu durumda yazılan borç ibaresi ile havalenin karineten borç ödenmesi kabul edilmesine etkisi olmayacağı ve ispat yükünü değiştirmeyeceği, bu nedenle bu tutar yönünden davacının iddiasını ispatlayamadığı kanaatine ulaşıldığı, bu tarihten daha sonra ... tarihinde davalıya ... usd göndermiş olup açıklamasında ''borç verme '' ibaresi olmakla artık gönderilen paranın borç verilmesi ile ilgili olmadığını davalının ispatlaması gerektiğini, davalının sunduğu sözleşme nazara alındığında davacı yan sözleşmeyi kabul etmese de altındaki imzayı inkar etmediğinden HMK 208 uyarınca sözleşme delil olarak kabul edilmiş ise de gönderilen paranın bu sözleşmedeki pay devri karşılığı olduğu hususu halen ispata muhtaç olduğu, sözleşmede kararlaştırılan...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2021 NUMARASI : 2021/756 ESAS - 2021/1015 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı/alacaklı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 14.İcra Müdürlüğünün 2016/14398 esas sayılı dosyasından 17/05/2021 tarihinden müvekkiline 96.000 TL tutarlı borç muhtırası gönderildiğini, muhtıranın dayanağı olarak gösterilen İstanbul 27.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/283 E, 2021/113 K sayılı tasarrufun iptali ilamında müvekkili yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verildiğini, ilamda müvekkiline yüklenen bir borç bulunmadığını, gönderilen borç muhtırasının ilama aykırı olduğunu öne sürerek borç muhtırasının...
(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 12/03/2003 gün, 2003/3-118 Esas, 2003/158 Karar sayılı ilamı) Havale işlemi sırasında havale gönderen kişi bir açıklamada bulunmuş ise havale borç ödeme vasıtası olarak kabul edilmediği için gönderilen paranın borç olarak gönderilmediğinin ispat yükü havale alacaklısında bulunmaktadır. Bir başka anlatımla havale dekontunda gönderilen paranın havale alacaklısına geri ödenmek üzere borç olarak gönderildiği yazılı ise artık havalenin borç ödeme belgesi olmayıp bir miktar paranın havale alacaklısına borç olarak gönderildiğini gösterir nitelikte olduğunun kabulü gerekir. Havale makbuzlarında gönderilen paranın geri verilmek üzere borç olarak gönderildiğinin belirtilmesi halinde ise havale alacaklısı kişinin gerekçeli inkarda bulunmuş olması bu sonucu değiştirecek nitelikte değildir. Dava konusu uyuşmazlıkta davacının davalıya 45.750,00 TL para gönderimine ilişkin dekontlarda "borç" açıklaması bulunmamaktadır....