WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 68/1. maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Ancak borçlu, borç doğuran ilişkiyi kabul etmişse, alacaklının artık İİK'nun 68/1.maddesinde belirtilen belgelere dayanmasına gerek yoktur. Somut olayda, borçluya ait mücerret (kayıtsız şartsız) borç ikrarını içeren bir belgeyi alacaklı dosyaya ibraz edememiştir. Takip dayanağı yapılan avukatlık ücret sözleşmesi kayıtsız şartsız borç ikrarını içermemektedir. Borçlu tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesinde, borç kabul edilmediğine göre; sözleşme şartlarının yerine getirilip getirilmediği ve dolayısıyla avukatlık ücret sözleşmesinden kaynaklanan alacağın varlığı ile tahsil edilip edilmeyeceği yargılamayı gerektirir....

    Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlamakla yükümlüdür.Yerleşik Yargıtay Kararlarına göre; havale borç ödeme vasıtası, bir çeşit ödeme aracı olup, havale belgesinde paranın borç olarak gönderildiğinin belirtilmesi gereklidir. Aksi halde gönderilen havalenin bir borcun ödenmesi amacıyla gönderildiği karine olarak kabul edilmelidir. Borç ödeme belgesi olan havale nedeni ile alacaklı olduğunu davacı ispat etmelidir. Ancak; davacının ibraz ettiği 49.850,00 TL bedelli havale dekontunda paranın borç olarak gönderildiğine dair herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Davalı davacının kendisine yaptığı havalenin borç ödemesi olduğunu belirttiğine göre, ispat yükü bunun aksini iddia eden davacı taraftadır. Borç ödeme belgesi olan havale nedeni ile alacaklı olduğunu davacı ispat etmelidir."...

    Ancak; Yakınanların aşamalardaki sanığın kendilerine faiz karşılığı borç verdiğine ilişkin anlatımları ve tanık M… … A… …'ın duruşmada sanığın tefecilik yaptığının köyde bilindiğini ve diğer tanıkların da sanığın isteyen herkese borç para verdiği ve karşılığında boş senet aldığını belirtmeleri ve sanığın işyerinde de çok sayıda boş senet ele geçirilmesi karşısında, sanığın faiz karşılığı borç para verip vermediğinin saptanması bakımından borç verdiği kişilere karşı başlattığı icra takiplerinin bulunup bulunmadığının araştırılması, bulunduğunun belirlenmesi durumunda ilgili icra dosyalarındaki borçlular dinlenerek senet miktarlarının asıl borcun karşılığınımı oluşturduğu ve faiz öngörülüp öngörülmediği araştırılıp saptanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yetersiz gerekçeyle beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı ve katılan Maliye Hazinesi vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma...

      Sulh Hukuk Mahkemesince; reddedilen mirastaki borç miktarına göre görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi de; TMK'nun 609. maddesi hükmüne göre mirasın reddi isteminin mirasçılar tarafından sulh hukuk mahkemesine yapılacağını bildirerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; davacı, miras bırakanı ... Karacoşkun'un ölümünden bir yıl sonra icra takibi ve alacaklıların müracaatı üzerine, borç miktarını belirtip, alacaklıları davalı olarak göstermek suretiyle terekenin borca batık olduğunun tespitini istemiştir. Bu istek TMK'nun 605/2. Maddesinde düzenlenmiştir. Görev borç miktarına göre belirlenecektir. Dosya içeriğine göre borç miktarının 12.100,95 TL olduğu ve sulh hukuk mahkemesinin dava tarihi itibariyle görev sınırını aştığı anlaşıldığından uyuşmazlığın Mengen Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

        Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: TCK'nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun, kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı da gözetilerek, Soruşturma aşamasındaki ifadelerinde sanığın faiz karşılığında kendilerine para verdiğini bildiren bazı müştekilerin, kovuşturma aşamasındaki anlatımlarında faizle borç almadıklarını, sanıkla aralarında ticari alım-satıma dayanan borç ilişkisi olduğunu bildirmelerine rağmen, ... tarafından düzenlenen vergi tekniği raporunda; ticari defterlerdeki incelemeye göre müştekilerle sanık arasında alım-satım yapıldığını gösteren herhangi bir kaydın bulunmadığının belirtilmesi de gözetilerek, sanığın faiz karşılığı borç para verip vermediğinin kesin olarak belirlenmesi bakımından, gerektiğinde kolluk araştırması yaptırılması, müşteki ... ile ilgili iddialar yönünden ... ve ...'...

          nın verdiğini söyleyip borç ilişkisinin dayanağı olan bonoyu mahkemeye sunmasına karşın, sanığın çek ile hiçbir bağlantısının bulunmadığını savunarak atılı suçlamayı kabul etmemesi; 03.10.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre çek üzerindeki imza ve yazıların sanığa ait olmadığının belirlenmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi için; sanık yeniden dinlenerek ... ile tanışıp tanışmadığının ve aralarında borç ilişkisi olup olmadığının,...’in ibraz ettiği bonoyu kendisinin verip vermediğinin sorulması; borç ilişkisini kabul etmemesi ve bonoyu kendisinin vermediğini söylemesi halinde, borç ilişkisine konu olan bono üzerindeki imza ve yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, soncuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken ...'...

            a borç verdiği 12.000 TL karşılığında aldığını, davalının bilerek senet üzerine farklı imzalar attığını, kötüniyetli olarak imza itirazında bulunduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, senedin ve borç verme iddiasının zamanaşımına uğradığını, senette kaşe üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, borç bulunmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre senet zamanaşımına uğradığı için yazılı delil başlangıcına dayanılması halinde iddianın her türlü- delille ispatlanabileceği, davalıya borç verildiği borcun ödenmediği, senetteki imzanın davalıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              - K A R A R - Davacı vekili, kredi borç senetlerine dayalı alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibine başlandığını ancak davalının icra takibine itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, icra takibine itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; aslı ibraz edilen kredi borç senetlerindeki imzaların davalıya ait olması sonucu bu borç senetleri yönünden davalının takibe itirazının yerinde olmadığı, asılları ibraz edilemeyen kredi borç senetlerindeki imzaların ise davalıya ait olduğu hususunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 11.708,00 TL yönünden itirazın iptaline karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                ye ait borç miktarı bakımından çelişki bulunmaktadır. 25.06.2013 tarihli yazıda borcun tamamı ödendiği bildirilmesine rağmen, 11.4.2014 tarihli belgede 46.623,11 TL bakiye borç miktarı görünmektedir. Bu nedenle, her iki yazı arasında çelişki nedeni araştırılarak davalının borçlu olup olmadığı, borçlu ise ilgili icra müdürlüğünden kapak borç miktarının sorulması alınacak cevabi yazı ile birlikte temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 12.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Gecikmeye ve yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin, davacı hakkında davalı kurumca yapılan borç tahakkukuna ilişkin borç bildirim belgesinin iadeli taahhütlü gönderildiği anlaşılmakta olduğundan, ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Mali Hizmetler Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından düzenlendiği anlaşılan 29.03.2014 tarih ve 3.207.659 sayılı borç bildirim belgesinin davacıya tebliğ edildiği tarihin belirlenmesi ile buna ilişkin evrakların davalı kurumdan temini ile dosyaya konulduktan sonra, gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu