İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, taraflar arasındaki taksitli satış sözleşmesinden kaynaklı, davacı tarafça davalıya verilen emre yazılı nitelikteki bononun geçersizliğinin tespiti ile davacıya iadesi ve bu bonodan kaynaklı başlatılan takibin iptaline karar verilmesi talebini içermektedir. Dosyaya sunulan taraflar arasındaki sözleşme suretinden; tüketici sözleşmesi niteliğinde olduğu, zira davacının, davalıdan taksitli satış sözleşmesi ile ev ve mutfak eşyaları aldığı, bu şekilde davalının görev itirazının 6502 sayılı Kanun'un 3 ve 73.maddeleri gereğince yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Öte yandan dava konusu edilen İstanbul 26....
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti yanında sözleşmeye bağlı olarak verilen senedin geçersizliğinin tespit ve iadesi talebinin menfi tespit davası olarak kabul edilmesi gerektiği, davalının davayı menfi tespit olarak kabul ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile taraflar arasında imzalanan pay devrine ilişkin sözleşmenin geçersizliğinin tespitine ve sözleşmeye bağlı olarak verilen senedin iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili istinaf etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat ve menfi tespit istemine ilişkin davada Ankara 20.Asliye Hukuk ve Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, bononun geçersizliğinin tespiti, istirdat ve menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, asıl alacak olan ve iptali istenen takibe konu 5.250,00 TL.lık bononun miktarına göre, Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, toplam 7.777,19 TL üzerinden icra takibi yapıldığı ve bu miktar değer gösterilip harcı yatırılarak menfi tespit ve İstirdat davası açıldığı, 9.442,62 TL olarakda harçın tamamlandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Şti. adına diğer iki müvekkilinin bono keşide ederek davalıya teslim ettiğini, aslında müvekkillerin her biri tek başına şirketi temsile yetkili olmasına rağmen davalı istemi üzerine her iki müvekkilinin de senedi imzaladığını, sonrasında bonoya müvekkillerinin adları davalı yanca yazılarak kişisel borçlu sıfatı kazandırılmaya çalışıldığını, bu eylem sonucu bononun geçersiz hale geldiğini ve davalının bu bonoya dayalı olarak müvekkilleri aleyhine takip başlatıldığını belirterek, senedin geçersizliğinin tespiti ile iptaline, bu senede dayanak olan takibin iptaline, % 40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Dava, davacı ile davalı arasında geçerli sözleşme olmadığının ve davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti, İstanbul 22. İcra müdürlüğünün 2020/24749 E. Sayılı icra takibinin iptali , takibe konu senetlerin davacıya iadesi, kötü niyet tazminatı talebi ve ödenen bedelin faizi ile iadesi davacının davalıya verdiği senetlerin iadesi talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki takibin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, icra takibinin dayanağı malen veya nakden kaydı olmayan bononun kahvehane sahibi davalıya kumar borcu nedeniyle verildiğini, taraflar arasında başka bir ticari ilişki bulunmadığını ileri sürmüş ve söz konusu bonoya dayalı takibin iptali ile %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, iddianın yerinde olmadığını davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
borçlu olmadığının tespiti ile takibin davacı yönünden iptaline, davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira sözleşmesinin baştan itibaren geçersizliğinin tespiti ve feshi ile ilk yıl kira bedeline karşılık verilen beş adet bononun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 28/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ilamlı icra takibinde, dayanak ilam kesinleşmeden takibe başlanılması nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan kredi kullandığını, kredi borcunun bir kısmını davalı bankaya ödediğini, söz konusu kredinin tahsisi aşamasında müvekkiline krediye ilişkin evraklarla birlikte tanzim ve vade tarihi sonradan doldurulan 20.000,00-TL bedelli davaya konu bono imzalatıldığını, kredi ödemesinde sıkıntı yaşanmaması sebebi ile imza altına alınan bononun tüketici olan müvekkili aleyhine vade tarihi doldurularak İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün 2014/31705 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine konulduğunu, davalı tarafça geçersiz bir bonoya dayanılarak yıllık faizin üzerinde bir oranda faiz talep edildiğini ileri sürerek, takibe konulan bononun geçersizliğinin tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....