Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK 194. maddesine göre; eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen , hakimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan , tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan , kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan diğeri ile müteselsilen sorumlu olur. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin “açık” olması gerekir ....

Bonoda bir ödeme vaadi söz konusudur, bono bir kredi aracıdır, bono lehtara teslim edildikten sonra bundan cayılamaz, şartları var ise bedelsizlik sebebi ile iptal davası açılabilir. ... 9. İcra Hukuk Mahkemesinin Esas No: 2021/265, Karar No: 2022/237 sayılı dosyasında uzman bilirkişiden alınan raporda takip konusu bono aslı üzerinde inceleme yapılarak, takip konusu bonoda atılı bulunan borçlu imzalarının davacının elinden çıktığını belirten bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu ve bu bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının imzaya itirazının reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Takip konusu bononun TTK 776. Madde uyarınca; kambiyo senedinin tüm unsurlarını taşıdığı, takip konusu bono üzerinde yer alan imzanın davacı borçluya ait olduğu ve bononun usulüne uygun ¸e-imzalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, mülkiyeti davalı eşine ait “aile konutu” olarak kullandıkları taşınmaz üzerine, açık rızası alınmadan diğer davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını istemiş, davanın devamı sırasında 10.04.2014 tarihinde ölmüştür. Aile konutuyla ilgili tasarruf işlemine rızası gereken , öldüğüne göre, dava konusuz kalmıştır. Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin rızası gereken eşe sağladığı hak, şahsa bağlı olup, bu eşin ölümü halinde mirasçılarına intikali mümkün değildir. Böyle bir durumda, aile konutuyla ilgili işleme rızası gereken eşin ölümüyle davanın esası konusuz kalır ve işlem yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır....

      Mahkemece; davalı eşin hangi eşyaları götürmüş olduğunun tespit edilemediği gibi götürüldüğü ileri sürülen eşyaların edinilmiş mal olduğunun da ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davada; evlilik birliği içinde elde edilen mallar üzerinde davalı kadının, davacı kocanın rızası olmadan tasarrufta bulunduğu ileri sürülerek; mal rejiminin tasfiyesi istenilmektedir(TMK m 219/1, 222/3, 223/2, 226).Uyuşmazlığın, TMK. nun ikinci kitabı içindeki düzenlemede yer alması nedeniyle "Aile Hukukuna" ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Evlilik birliğinin devam etmekte olduğu da gözetildiğinde açılan bu davaya 4787 Sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince, Aile mahkemesinde bakılması gerektiği dikkate alınarak görev yönünden davanın reddi gerekirken uyuşmazlığın esası hakkında yargılama yapılıp karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmemiştir....

        Şti. yetkilisi ... adına bilgi ve rızası dışında 3 adet bono keşide ederek, borcuna karşılık katılanın yetkilisi olduğu .... A.Ş‘ye ciro etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; a)Öncelikle suç tarihinin belirlenmesi ve zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından, katılan ......

          HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi....

          Maddesinde eşlerden biri, diğer eşin açı rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızası sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen , hakimin müdahalesini isteyebilir. Şeklinde düzenlendiğini, buna göre yine eşin rızası olmadan aile konutu üzerine haciz konulmasıda mümkün olmadığını, eşin rızası olmadan yapılan sınırlanndırma işleminin yerleşik yargıtay kararlarında da iptaline karar verildiği, bu nedenle yapılan ve yasanın açık hükmü gereği geçersiz olan kefalet sözleşmesine dayanılarak yapılan icra takibi ve buna dayalı olarak aile konutu üzerine konulan haciz işleminin kalıdırılmasını taleple dava etmiştir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 vekili istinaf dilekçesinde özetle , senette, bonoda şekil şartlarından düzenleyenin imzası ve düzenleme yeri bulunmadığını , senette müvekkili T1'nin aval veren konumunda olduğunu ,lehine aval verilen kimsenin mutlaka bono borçlusu olması gerektiğini senette keşideci çift imza ile temsil ve ilzam edildiğinden ve tek imza ile bono keşidesi mümkün olmadığından şekil eksikliği sebebi ile davanın kabulüne karar verildiğini ,bu nedenle, borçlu olarak gözüken Global Uluslararası Girişimcilik Müh. Danışmanlık Tic. Ltd....

          -- bedelli bono, 11-Lehtarı ---keşidecisi .--- tanzim tarihli ve ---bedelli bono, 12-Lehtarı --- keşidecisi------ tanzim tarihli ve --- bedelli bono, 13-Lehtarı--- keşidecisi---- tanzim tarihli ve --- bedelli bono, 14-Lehtarı---keşidecisi --- tanzim tarihli ve---- bedelli bono, 15-Lehtarı ---keşidecisi ---- tanzim tarihli ve----bedelli bono, 16-Lehtarı---keşidecisi --- tanzim tarihli ve ---bedelli bono, 17-Lehtarı--- keşidecisi ----- tanzim tarihli ve --- bedelli bono, 18-Lehtarı ---keşidecisi--- tanzim tarihli ve --- bedelli bono, 19-Lehtarı---keşidecisi --- vade tarihli----tanzim tarihli ve --- bedelli bono, 20-Lehtarı ---keşidecisi ---vade tarihli, --- tanzim tarihli ve ---bedelli bono, 21-Lehtarı----- keşidecisi---- vade tarihli, --- tanzim tarihli ve ---- bedelli bono, 22-Keşidecisi ---olan,---- bedelli bono, 23-Keşidecisi --- olan, --- bedelli bono, 24-Keşidecisi --- olan, ----- bedelli bono, 25-Keşidecisi ---olan, --- bedelli bono, 26-Keşidecisi ----- olan, --- bedelli...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemelerinin 21.03.2019 tarihli celsesinde davalı banka genel müdürlüğünün Ankara ilinde olması karşısında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 72 son maddesi gereğince davalı vekilinin yetki itirazının esas hükümle birlikte istinaf yasa yolu açık olmak üzere reddine karar verildiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 584 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan; "Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır." düzenlemesi gereği, 27.06.2013 tarihinde evlenen davacı için kefalet sözleşmesinin en geç akit tarihi olan 04.02.2015 tarihinde eşi Semra Şar'ın kefalete rızası vermesi gerekir iken, rızası olmaksızın kefalet sözleşmesinin imzalandığı...

              UYAP Entegrasyonu