Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, ipotek tesis edilirken davacı eşin açık rızası alınmamıştır. Yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde eşin "Açık rızası" alınmadan yapılan işlemin "Geçerli olduğunu" kabul etmek imkansızdır. söyleyişle eşin "Açık rızası alınmadan" yapılan işlemin "Geçersiz olduğunu" kabul etmek zorundadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ret hükmü kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.12.2018 (Prş.)...

    TL bedelli senedin zayi nedeniyle İPTALİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince alınmasına gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, 5-Teminatın iadesi hususunun karar kesinleştikten itibaren 1 ay sonra değerlendirilmeye alınmasına, Dair, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzer everilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. Katip Hakim...

      Bu hali ile davacının senetlerin hamili olduğu, senedin davacının elinden rızası dışında çıktığı ve zayii olduğu kabul edilip senet hamilinin açtığı davanın kabulüne ve senedin iptaline dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-25/05/2021 düzenleme tarihli, 10/08/2021 vade tarihli, lehtarı ..., keşidecisi ... olan, 24.000,00 TL tutarlı senedin zayi olduğunun kabulü ile İPTALİNE, 2-Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davacı tarafından yapılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, Dair, davacı vekili ...un (e-Duruşma) yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2022...

        Bu hali ile davacının senetlerin hamili olduğu, senedin davacının elinden rızası dışında çıktığı ve zayii olduğu kabul edilip senet hamilinin açtığı davanın kabulüne ve senedin iptaline dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Keşidecisi ... İletişim San. A.Ş. Lehtarı ... olan, 15/09/2004 keşide tarihli, 5.000,00 TL tutarlı senedin zayi olduğunun kabulü ile İPTALİNE, 2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davacı tarafından yapılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, Dair, davacı vekili Av. ...in (e-Duruşma) yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2022...

          DAVALI : HASIMSIZ DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) DAVA TARİHİ : 29/08/2019 KARAR TARİHİ : 22/06/2020 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2020 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ; Dava konusu Keşidecisi ... ... tarafından tazmin edilen, lehdarı ... ... olan, 29/05/2019 tanzim tarihli, 30/07/2019 vade tarihli 22.500,00-TL bedelli çekin kaybolduğunu, rızası dışında elinden çıkan çek için ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve iptalini talep etmiştir. İlgili bankadan çekin akıbeti ve çek sebebiyle müracaat olup olmadığı araştırılmış, karar gününe kadar zayi olan çek ortaya çıkmamış, Ticaret Sicil Gazetesinde gerekli ilanlar yapılmış olmasına rağmen ilan ve bekleme süreleri içinde çek ile ilgili olarak müracaat da vaki olmamıştır....

            Bu hali ile davacının senetlerin hamili olduğu, senedin davacının elinden rızası dışında çıktığı ve zayii olduğu kabul edilip senet hamilinin açtığı davanın kabulüne ve senedin iptaline dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Keşidecisi ... İletişim San. A.Ş. Lehtarı ... olan, 15/09/2004 keşide tarihli, 5.000,00 TL tutarlı senedin zayi olduğunun kabulü ile İPTALİNE, 2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davacı tarafından yapılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, Dair, davacı vekili Av. ...in (e-Duruşma) yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2022...

              Davalı vekili, bono üzerinde teminat amaçlı verildiğine dair bir ibare yer almadığını, davacının müvekkili şirkete cari hesap borcu bulunduğunu, bononun davacı tarafından kendi rızası ile verildiğini, 85.000 TL. meblağlı bir senedin borç mevcut değilken verilmesinin hayatın olağan akışına da aykırı bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, davacının bononun teminat olarak verildiği iddiasını kanıtlayamadığı, yemin teklif hakkını da kullanmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100,00....

                İlgili takipteki senedin müvekkilimin çift imzalayarak verdiği senet olması ihtimalinde de tam tersi durumda da senette yer alan imza ... ...'e ait değildir. Zira müvekkilim kefil olarak imzalayıp verdiği senede çift imza atmıştır. Fakat bonoda yer alan imzaların birinin üzerine "... ..."(asıl borçlu), diğerinin üzerine "..."(kefil) şeklinde isimler yazılarak bono ile ilgili icra takibi başlatılmıştır. Oysa ki müvekkilim tarafından imzalanarak ... ...'e verilen bonodaki her iki imzayı da müvekkilim atmış olup asıl borçlu olarak ismi yer alan ... ...'in herhangi bir yazı veya imzası bulunmadığını, Kaldı ki takip konusu bonoya bakıldığında ilk imza üzerine kefilin adı, ikinci imza üzerine asıl borçlu olarak görünen ... ......

                  e teslim edilmediğini ve takibe itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini, İcra takip prosedürü devam eder iken, ... huzurda imza sahteliğini ileri sürerek menfi tespit davası açıldığını, Davacı ..., bono üzerinde yer alan TC numarasının kendi numarası olmadığını, hatta TC Numarasının noksan olduğunu belirttiğini, gerçekten bono üzerinde yer alan TC numarası; ... iken dava dilekçesinde yer alan TC numarası ... olduğunu, böylece baş taraftaki ''8'' yerine ''5'' yazıldığı gibi, son taraftaki ''8'' de yer almadığını, 11 rakamdan oluşması gereken TC numarası 10 rakam olarak yer aldığını, bu farklılık ... tarafından kasden mi yapılmıştır, yoksa sehven mi olmuştur, bu konunun yorumu şuan için mümkün olmadığını, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma ile açıklık kazanacağını, sonuç olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ... Soruşturma sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, huzurdaki davanın davacının eşi olan ...'...

                    Her iki imzanın da kaşe üzerinde bulunması halinde ise yetkili temsilcinin sorumluluğundan bahsedilemez. Bir diğer ifade ile senetteki her iki imza da şirket kaşesi üzerine atılmışsa, burada artık aval olgusundan söz edilemez (Hukuk Genel Kurulu’nun 05.10.2011tarih, 2011/12- 480 E. - 2011/598 K. sayılı kararı). Takibe konu 01/02/2014 tarihli bonoda Keskinler Dış Ticaret Ltd. Kaşesi üzerinde iki adet imza ve Emre Gıda Ltd. Şti. Kaşesi üzerinde iki imza bulunduğu, ön yüzdeki düzenleyene ait iki imzanın da şirket kaşesi üzerinde olduğu, açıkta imzanın bulunmadığı görüldüğünden, imzanın şirket adına atıldığının kabulü gerekir. (21.01.2019 tarih ve 2018/9989 E. - 2019/579 K., 04.12.2017 tarih ve 2016/24481 E.- 2017/15073 K. Gibi)....

                    UYAP Entegrasyonu