Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Katılma yoluyla istinaf eden davalı T4 dilekçesinde özetle; mahkemenin, tarafı aleyhine açılan davanın esastan reddine karar verilmiş olmasına bir diyeceği olmadığını, ancak mahkemenin, gerekçesini sadece davalı Ziraat Bankasının dava dışı kişiden olan alacağını tarafına temlik ettiği anlaşılarak davacının dava tarihine kadar sözleşmenin kuruluş aşamasındaki rızası eksikliğini bildiğini, davacının eksikliği bilerek hareket etmesinin açıkça dürüstlük kurallarına aykırı ve kötü niyetli olduğuna dayandırması, gerekçenin eksik olmasına neden olduğunu, dosya içerisinde yer alan 22.03.2021 tarih ve 171/172 sayılı Ziraat Bankası cevabi yazısı ile sabit olduğu üzere, dava dışı Havva Sümer'e kullandırılan kredinin tarımsal bir kredi olup Türk Borçlar Kanunun 584/3 maddesi gereğince rızasının aranmayacağının sabit olması karşısında; istinaf taleplerinin kabulü ile; davacı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun istinaf taleplerinin reddine, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın iş...

Aile konutunun, hak sahibi tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik, boşanma ile sona ermiş ise, Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Tarafların karar düzeltme aşamasında 12.12.2018 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir....

    Buna göre, eşlerden biri diğer eşin "açık rızası bulunmadıkça" aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan , aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunu devredemez. Bu işlem " ancak diğer eşin açık rızası alınarak" yapılabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak da verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin "açık" olması gerekir. Bu açıklamalar ışığından somut olayda dosya kapsamından, davacı ile davalı ... dava konusu taşınmazı aile konutu olarak kullandıkları, davalı ...'ın davacı eşin "açık" razısı olmadan işbu taşınmaza diğer davalı lehine ipotek tesis ettirdiği anlaşılmaktadır....

      , bu nedenle hissesini devrettiği tarihten sonra, yeni şirket yetkilisinin girdiği borçtan müvekkilinin sorumlu olmadığını, ayrıca rızası arandığından kefaletin bu açıdan da geçerli olmadığını, talep konusu senedin müvekkilince verildiğini kabul etmemekle birlikte bu senedin teminat senedi olduğunu, bu nedenle alacağın gerçekten var olup olmadığının kanıtlanması gerektiğini beyanla, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/229 KARAR NO:2023/267 TALEP:Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) TALEP TARİHİ:31/03/2023 KARAR TARİHİ:11/04/2023 Bilgileri yukarıda yazılı bono iptaline ilişkin çekişmesiz yargı işinin Mahkememizde tensiben yapılan incelemesi sonunda: GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Talep eden vekili tarafından ibraz edilen ve gerekli-yeterli kısımları: "... DAVA KONUSU: Aşağıda dökümleri ve ekte görüntüleri yer alan 2 adet bononun (emre muharrer senedin) kaybolması sebebiyle zayii olduklarının tespiti ile kayıp bonolara ödeme yasağı konulması ve bonoların iptali isteminden ibarettir. - ------ tarafından keşide edilen, ---- kefili olduğu, ------) bedelli emre muharrer senet (bono)----- tarafından keşide edilen, ----- bedelli emre muharrer senet (bono) KEŞİDECİLER : --------- Adres:------- 2. ------- Adres: -------- KEFİL : ----- Adres : ------- AÇIKLAMALAR : 1....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile dava dışı Deniz Yüksel arasındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklanan her türlü borcun teminatını oluşturması amacıyla taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettiğini,davalı tarafından müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, müvekkilinin ipoteğin tesis edildiği sırada evli olduğunu, Borçlar Kanunu'nun 584.maddesinde eşlerin ancak diğerinin yazılı rızası ile kefil olabileceğinin düzenlendiğini, TBK'nın bu düzenlemesinin geçmişe etkili olacağını, müvekkili tarafından tesis edilen ipoteğin eşinin rızası alınmadığı için geçersiz olduğunu iddia ederek ipoteğin geçersizliğinin ve borçlu olunmadığının tespitini ve ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/3504 esas numaralı dosyasının müvekkili yönünden iptalini talep ve dava etmiştir....

            Dava; kıymetli evrak iptali (Bono iptali) talebine ilişkindir. Her ne kadar davacı taraf bono iptal talepli işbu davayı ikame etmiş ise de; davacıya yapılan saldırı sonucu senedin yağmalandığı ve yağmalayan kişilerin belli olması nedeniyle hasımsız olarak bono iptaline ilişkin dava açılamayacağından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-) Davanın reddine, 2-) Harçlar Kanunu'na göre hesaplanan ve peşin alınan 59,30 TL karar ve ilam harcının Hazine'ye irat kaydına, 3-a.) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, b.)...

              Dava; aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi tarafından diğer eşin rızası alınmadan, davalılardan Suzan'a yapılan satış işlemi nedeniyle, tapusunun iptali ile davalı ... adına tapuya tescil isteğine ilişkindir (TMK m. 194). Aile konutunun, hak sahibi tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik, boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer. Ancak aile kotu ile ilgili malik olmayan yararına getirilen koruma, malik sağ iken başlayıp (TMK m. 194), malik eşin ölümünden sonra da devam etmektedir. Davalı 19.11.2015 tarihinde vefat etmiş, mahkemece 17.06.2016 tarihli kararla davalı ...'...

                Mahkemece tarafların boşanmaları sebebiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, gerekçe belirtilmeksizin yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davalılar yararına vekalet ücretine karar verilmiştir. Toplanan delillerden ve özellikle de tanık olarak dinlenen tarafların ortak çocuğu Eren Berk’in beyanlarından, davaya konu 96 ada 26 parsel 3 nolu bağımsız bölümün tarafların fiilen ayrıldıkları tarihe kadar aile konutu olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Tarafların en son olarak birlikte oturdukları konutun davaya konu edilen konut olması karşısında; dava konusu taşınmaz yönünden aile konutu olma şartları gerçekleşmiştir. Davalı Tuncer’den dava konusu taşınmazı 07.11.2012 tarihli işlemle satın alan davalı ...'...

                  Anlatılan nedenlerle, K A R A R : 1-DAVANIN REDDİNE, 2-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 3-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine, 4-Davacı tarafından yatırılan peşin harcın karar harcı sayılmasına başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/04/2021 Katip ... ¸ Hakim ... ¸...

                    UYAP Entegrasyonu