Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

'ya ait olduğunun tespit olunduğu ve protokol kapsamında teminat olarak verilen dava konusu senedin, protokol koşulları yerine getirilmediği için teminat olma özelliğinin ortadan kalktığını ve iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle, dava konusu bononun imzası davalıya ait olan 24.04.1996 tarihli protokol kapsamında verildiğinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-İİK'nun 72/5. maddesi hükmüne göre, menfi tespit davası borçlu lehine hükme bağlanır ve borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa alacaklı tazminat ile sorumlu tutulur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak, tazminat ve bono iptali davalarından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 18.9.2006 gün ve 2006/6440-9421 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar ve davalı vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Gerek davacı ve karşı davalı gerekse davalı ve karşı davacı tarafından karar düzelte dilekçelerinde ileri sürülen yönler daha önce temyiz nedeni yapılmış, yerel mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve dosya içeriği gereği kurulan karar usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz istemleri bu gerekçelerle karşılanıp karar onanmıştır....

      HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış sözleşmesine konu ürünün ayıplı olması nedeni ile ürün bedelinin iadesi, verilen bonolar nedeni ile menfi tespit, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkememizin 05/02/2020 tarihli ... (E) -......

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit- tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı- davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalının acentesi olarak 15.03.2004 tarihli sözleşme ile çalıştıkları sırada, davalının akdi ihlal ettiğini ve hiç borçları olmamasına rağmen teminat bonosunu icra takibine koyduğunu iddia ederek bono ile borçlu olmadıklarının tespitini, 6.894 TL katılım bedeli, 5674 TL maddi tazminat ile 68 TL masrafın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, davacının acente olarak müşterilerden tahsil ettiği, kargo ücretlerini sözleşmede öngörülen sürede ödemediği gibi, hizmeti tam olarak gerçekleştirmediği ve müşteri kaybına yol açtığını iddia ederek davanın reddini istemiştir....

          Mahkemece, davalı tarafın görev itirazı davanın miktarı itibariyle yerinde görülmemiş ve satış teklifi belgesinde paranın kaparo olarak verildiğinin yazılı olması, aradaki satışın da gerçekleşmemesi, davalının bir zarar davasının bulunmaması gerekçeleri ile davanın kabulüne, bono sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, koşulları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 03.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, takip ve dava konusu bonodaki imzanın davacıya ait olmadığı Adli Tıp Kurumu raporu ile anlaşıldığından davanın kabulüne, davalının takipte kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle kredi alacağı nedeniyle ciro yoluyla bonoyu devralan davalı bankanın takipte haksız ve kötüniyetli olduğu kabul edilmeyerek tazminatla sorumlu tutulmamasında isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davanın kabulüne karar verildiğine göre davacının harçla sorumlu tutulamayacağı ve peşin alınan harcın iadesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde harçla sorumlu tutulması doğru görülmemiştir....

              Davacı tarafça, açılan kıymetli evrak iptali davası nedeniyle yapılan yargılama masrafları ve bu dava ile ilgili olarak ödenmek zorunda kalınan avukatlık ücretinden dolayı uğranılan zararın tazmini istemiyle eldeki maddi ve manevi tazminat davası açılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)'nun 759. Maddesi uyarınca iradesi dışında bono elinden çıkan kişi tarafından, bonoyu eline geçiren kişi bilinmiyorsa, bononun iptaline karar verilmesi istenebilir. İptal isteminde bulunan kişi, bono elinde iken ziyaa uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. Bu düzenlemeye göre, iradesi dışında bono elinden çıkan kişi, yani bono elinde iken ziyaa uğrayan hamil tarafından iptal davası açılabilir....

              Yapı ve Endüstri Malz. adına 3.300-TL yatırdığının anlaşılması nedeniyle, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, ... 13 İcra Müdürlüğünün 2009/9197 sayılı icra takip dosyasındaki borcun 3.300-TL'sinden davacının borçlu olmadığının tespitine, davacının 6.000-TL lik bono , 5.000-TL lik çek ve 2.700-TL'lik nakit ödemeye ilişkin bono ve çek iadesi ile miktarların istirdadına ilişkin taleplerinin reddine ve alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce bu sefer 2015/284 E, 2015/4499 K. sayılı ve 30.03.2015 tarihli ilamı ile "Mahkemece Dairemizin 2013/14619 E, 2013/19916 K. sayılı ve 17.12.2013 tarihli ilamına uyulduğu belirtilmiş ise de, bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30’uncu maddesine göre, “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur...

                Mahkemece, dava konusu bononun davalı yanca davacıya teslim edilen raf üniteleri, kamera ve bedelsiz verilen sigaralar karşılığı düzenlendiği anlaşılmış ise de, davacının raf üniteleri ve kamerayı teslim ettiğine dair iddiası karşısında davalının, bunları almadığına ilişkin savunması bulunmadığının görüldüğü ve ayrıca davacıya bedelsiz sigara verildiği konusundaki savunmanın da kanıtlanamadığından bahisle davanın kabulüne, bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine, koşulları oluşmadığından davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlığa konu bonoda düzenleme sebebi “nakden” olarak belirtilmiştir. Davalı taraf, bu bononun mal karşılığı davacı yanca keşide edildiğini savunarak bonoyu talil etmiş ve ispat külfetini üzerine almıştır....

                  H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3-Teminatın, işbu kararın kesinleştiği tarihten sonraki 1 ay içinde tazminat davası açılmaz ve iadesi talep edilir ise iadesine, 4-Yargılama giderlerinin davanın nev'i itibarı ile talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Gider avansından kullanılmayan kısım karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, Dair; gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Samsun BAM'da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, okundu.16/02/2022 Katip ¸e-imza Hakim ¸e-imza...

                    UYAP Entegrasyonu