Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre, eşlerden biri diğer eşin “Açık rızası bulunmadıkça" aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan , aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi ‘Tek başına” bir ayni bakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma “Ancak diğer eşin açık rızası alınarak” yapılabilir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin “Açık” olması gerekir (..., Türk Medeni Kanununun Getirdiği Yeni Şerhler; Vedat Kitapçılık, İstanbul 2007, Birinci Basıdan İkinci Tıpkı Bası, s. 41-42)....

    Şti. arasında imzalanan 23.08.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin davalı tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, sözleşme tarihi itibariyle davalının kredi lehtarı şirketin ortağı veya yöneticisi olmadığı, kefeletin geçerli olabilmesi için rızası gerektiği, sözleşmede bulunan rızası belgesinde davalının eşi Hatice Karakuş'a atfen atılı bulunan imzanın adı geçenin eli ürünü olmadığı, bu haliyle geçerli bir rızasının ve buna bağlı olarak kefalet sözleşmesinin mevcut olmadığı anlaşıldığından davanın reddine, davacı yanın takipte kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/430 Esas KARAR NO:2021/921 DAVA:Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) DAVA TARİHİ:22/06/2021 KARAR TARİHİ:23/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davaya konu 1 adet bono müvekkili bankaya tahsil amacıyla verilmişken müvekkili banka başka bir şubeye transferi sırasında kargo mahiyetinde iken zayi olduğunu, müvekkili bankanın müşterilerinden tahsil amacıyla ciro edilerek müvekkili bankaya teslim edilmiş olması dolayısıyla müvekkili bankanın meşru hamili bulunduğu aşağıda gerekli bilgileri yazılı olan bono , müvekkili bankanın uhdesinde ve zilyetliğinde iken transferi sırasında kargo mahiyetinde iken bono aslının zayi olduğunu, bu suretle senet zayi olması suretiyle, müvekkil bankanın rızası hilafına elinden çıktığını ve kargo aracında zayi olduğunu, açıklanan nedenlerle Borçlusu ... olan, Lehtarı: ......

        bir ödeme belgesi de sunulmadığı, dava dilekçesinde kefalet ilişkisinin rızası bulunmadığından geçersiz olduğu iddia edilmiş ise de, celp edilen kredi sözleşmesi ve takibe dayanak senet üzerinde, davacının kefil olduğuna dair her hangi bir ibare bulunmadığı, davacının senette bizzat keşideci olduğu, bunun için de rızası gerekmediği, bononun vade tarihi 07/11/2019 olup, zamanaşımına uğramasının söz konusu olmadığı, davacı tarafından tanzim tarihi altındaki imzanın tarafına ait olmadığı ve tahrifat yapıldığı iddia edilmiş ise de, düzenleyenin adı altında bulunan imzaya ilişkin herhangi bir itirazı bulunmadığı, tahrifat iddiasının senedin kambiyo vasfını etkilemediği, takibe dayanak bononun unsurlarının tam olduğu ve kambiyo senedi vasfında bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir....

        ya ait olan taşınmaz üzerinde diğer davalı banka lehine kefalet ipoteği tesis edildiği, sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan TBK'nın 584. maddesi gereğince davacı eşin rızası alınmadığından ipoteğin geçersiz olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, kararı davalı banka vekili istinaf etmiştir. İstinaf mahkemesince, ipotek resmi senedinin incelenmesinde davacının eşi olduğu belirtilen davalı ...'nın resmi senedi ipotek veren taşınmaz maliki sıfatıyla imzaladığı, Resmi senet içinde yer alan sözleşmede davalı ...'...

          GEREKÇE: Dava TTK 757 ve devamı maddeleri gereğince açılmış bono iptali davasıdır. TTK 818. maddesinde poliçeye ilişkin bazı hükümlerin bono hakkında da uygulanacağı düzenlenmiş ve maddenin 1/s bendinde iptal hakkındaki TTK 757-763. maddeler ile TTK 764/1.fıkrasının uygulanacağı belirtilmiştir. TTK 757. maddesinde iradesi dışında poliçe elinden elinden çıkan kişinin ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesinden muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebileceği, TTK 762. maddesinde poliçenin getirilmesine ilişkin ilanın 35. maddede yazılı gazete ile üç defa yapılacağı, 764. maddesinde de elden çıkan poliçe verilen süre içinde mahkemeye sunulmazsa poliçenin iptaline karar verileceği belirtilmiştir. Davacı vekili dava konusu 2 adet bono ile ilgili bononun hamili olduğuna ve rızası dışında elinden çıktığına kanaat uyandıracak tutanak, senetlerin suretini dosyaya ibraz etmiş, zayii olduğunu bildirdiği bonolara ait ilanlar yapılmıştır....

            A.Ş olan, 30/09/2020 vade tarihli, ... barkod numaralı, 86.700,00-TL bedelli bir adet bononun TTK 757-765 madde hükümleri uyarınca zayi nedeniyle iptaline, 2-Peşin alınan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davanın hasımsız olması ve hukuki niteliği uyarınca yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-HMK 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde kullanılmayan ve artan bakiye gider avansının resen davacıya veya vekiline iadesine, Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.06/12/2021 Katip Hakim...

              Buna göre, eşlerden biri diğer eşin “açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan , aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun başkası adına devir edilerek, tescil edilmesi gibi “tek başına” bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma “ancak diğer eşin açık rızası alınarak” yapılabilir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin "açık” olması gerekir. Somut olayda, davalı dava konusu aile konutu üzerinde diğer davalılar adına devir ederek tescil ettirmiş, bu işlem sırasında davacı eşin açık rızası alınmamıştır....

                ve İmzası bulunmadığı açık olduğunu, dolayısı ile müvekkilin müteselsil kefilliği,genel işlem şartları gereğince yazılmamış sayılma ve iptal edilmeli ipotek tesis işlemi de müvekkilin açık rızası ve imzası bulunmadığından kaldırılması gerektiğini davaya konu kredi baştan sona Uusulsüzlüklerle dolu olduğunu, zira dava dışı kredi kefili Devrim Bay Rize 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/778 sayılı dosyası ile ilgili kredi sözleşmesine kefilliğinde rızasının bulunmadığını sözleşmede yer alan imzanın eşi tarafından atılmadığını ve sahte olduğunu “İleri sürerek,kefilliğinin ve Rize İcra Müdürlüğünün 2018/6167 E. sayılı takibin iptali için dava açmış ve söz konusu dava Devrim Bay'ın lehine sonuçlanarak kefilliği ve adına yürütülen takibin iptaline karar verildiğini, Müvekkilinin haklı çıkma ihtimali göz önünde bulundurularak ,Müvekkil hakkında yürütülen takibin ve davaya konu taşınmazlara ilişkin satışın teminatsız olarak durdurulmasını, genel işlem şartları gereğince yazılmamış sayılması...

                Davalı vekilince zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; bono'nun kambiyo vasfını kaybetmesi halinde dahi davacının lehdar davalının ise keşideci sıfatıyla yer aldığı bono nedeni ile taraflar arasındaki akti ilişki nazara alındığında 10 yıllık zamanaşımı (TBK madde 146) sözkonusu olduğu buna göre 20.02.2018 icra takip tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin kesilmiş olduğu, dava tarihi olan 08.03.2018 tarihi itibariyle de zamanaşımının dolmamış bulunduğu anlaşılmakla işin esası incelenmiştir. Davalı vekilince bono üzerinde yer alan imzanın davalıya ait olmadığı savunulmuş ise de, Jandarma Kriminal Laboratuarı tarafından tanzim edilen 04.10.2022 tarihli rapor ile dava konosu bono üzerinde yer alan imzanın davalı eli ürünü olduğunun tespit edildiği belirtilmiş olmakla, davalının bu yöndeki itirazının reddi ile davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere: 1-Davanın kabulü ile davalının ...31....

                  UYAP Entegrasyonu