Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda bononun keşide tarihi olan 05.05.2005 tarihinde aval veren davacı şirket adına bono imzalayan ...’un şirketi tek başına temsil ve ilzama yetkili olması nedeniyle avalin geçerli olduğu, gözetilerek davanın reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e iadesine, 14/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Kanunda avalin tanımı yapılmamış; sadece aval ile poliçedeki bedelin ödenmesinin teminat altına alındığı belirtilmiştir (TTK.m.700). Aval senedin ödeneceğine dair güvence verilmek sureti ile kambiyo senetlerine tedavül kolaylığı sağlamaktır. Bu noktada hemen belirtmek gerekir ki aval -bir geçerlik şartı olarak- senet (veya alonj) üzerinde bulunmalıdır. Zira yukarıda da vurgulandığı gibi kambiyo senedinden doğan sorumluluğun temini gayesi, doğal olarak bu teminatın esas alacakla birlikte devredilmesini gerektirir; kambiyo senedini ciro yoluyla devralacak kimsenin de bunu görebilmesi lazımdır (Sengir, T.: Aval Hukuku, Ankara 1967, s.10). Kambiyo senedi dışında verilmiş bir teminatın, aval olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Aval gerek üçüncü bir şahıs gerekse poliçeye imza koyan diğer bir şahıs tarafından verilebilir. Türk Ticaret Kanunu'nun 701/4 maddesine göre aval beyanında kimin için verildiği belirtilmemişse avalin keşideci hesabına verildiğinin kabulü gerekir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/82 Esas KARAR NO : 2021/848 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) DAVA TARİHİ : 02/02/2021 KARAR TARİHİ : 29/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ---------- tarafından tahsil işlemlerinin ifası için müvekkili bankaya tevdi edilen ve aşağıda dökümü yapılan--------- şirketine teslim edildiğini, senedin müvekkili bankanın -------- teslim edilmemesine rağmen yapılan ------ teslim edilmiş olarak görünmesi ---- --- talep edildiğini ancak ------------ belirttiğini, yapılan kontrol ve incelemeler neticesinde senedin bulunamadığını, mezkur senedin ------- kaybedilmiş olduğundan bononun müvekkili bankanın rızası dışında elinden çıktığının görüldüğünü, bedellerinin ödenmemesi için ----------- bedelli bono hakkında öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama sonunda ise iptaline...

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/502 Esas KARAR NO:2021/772 DAVA :Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) DAVA TARİHİ:12/08/2021 KARAR TARİHİ:24/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka müşterilerinden ... (TCKN:...) tarafından aşağıda dökümü yapılan bono müvekkili bankaya tahsil amacı ile verildiğini, müşteriye tanımlı hesap ...-...’e (TCKN:...) ait ortak hesap olup, ortak hesap münferit yetkiyle tanımlı olduğunu, mezkur bono müvekkili banka tarafından muhabir hizmeti alınan ... BANKASI ... - ... ... ......

          SAVUNMA Davalı davaya cevap vermemiştir. Davalı banka vekili, cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaz üzerinde dava konusu ipotekten önce, başka bir bankadan kullanılan konut kredisi sebebiyle 1. dereceden ipotek tesis edildiğini, söz konusu ipoteğin müvekkil bankadan kullanılan ihtiyaç kredisi ile diğer bankadan konut alımı için kullanılan konut kredisi borcunun kapatılması suretiyle kaldırıldığını, 11/05/2017 tarihinde tesis edilen dava konusu ipoteğin, önceki ipoteğin kaldırılması üzerine 1. dereceye geçtiğini, taşınmazın konut kredisi borcunun ödenmesi için müvekkil bankadan kullanılan kredinin teminatını oluşturmak için tesis edilen ipotek için rızası alınmasına gereklilik bulunmadığını, taşınmaza aile konut şerhinin konulduğu 17/07/2019 tarihinden öncesi için aile konutu olduğunun ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/770 Esas KARAR NO : 2023/288 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) DAVA TARİHİ : 02/11/2022 KARAR TARİHİ : 09/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; "Müvekkil Bankanın müşterilerinden tahsil amacıyla müvekkil Bankaya teslim edilmiş olması dolayısıyla aşağıda gerekli bilgileri yazılı olan bono müvekkil Bankanın uhdesinde ve zilyetliğinde iken transferi sırasında bono aslı zayi olmuştur. Bu suretle senedin zayi olması nedeniyle, müvekkil bankanın rızası hilafına elinden çıkmıştır ve kargo aracında zayi olmuştur....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/621 Esas KARAR NO : 2022/70 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) DAVA TARİHİ : 06/10/2021 KARAR TARİHİ : 09/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın müşterilerinden tahsil amacıyla ciro edilerek müvekkili bankaya teslim edilmiş olması dolayısıyla müvekkili bankanın meşru hamili bulunduğu, gerekli bilgileri yazılı olan bono, müvekkil bankanın uhdesinde ve zilyetliğinde iken transferi sırasında kargo mahiyetinde iken bono aslı zayi olduğu, bu suretle senet zayi olması suretiyle, müvekkili bankanın rızası hilafına elinden çıkmıştır ve kargo aracında zayi olduğunu, müvekkili bankanın rızası hilafına elinden çıkan davaya konu bononun kötü niyetli kişilerin eline geçmiş olması ihtimaline binaen öncelikle bononun ödenmesinin yasaklanmsına ve yapılacak yargılama neticesinde de iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Bono keşidecisine tevdi mahalli tayini ile bononun kendisine ibraz edilmesi halinde ödeme yapmaması, aksi halde 2. Defa ödeme yapmak durumunda kalabileceğine ilişkin tebligat gönderilmiş, bono borçlusu tarafından da bu hususa ilişkin mahkememize bildirimde bulunulmamıştır. Davacı tarafın iddiasının hamili bulunduğu senedin kaybolduğu iddiasına dayandığı; iddianın yasal dayanağının 6102 Sayılı Kanunun 757 maddesi olduğu anlaşılmakla dava konusu senetlerin davacının rızası dışında elinden çıktığı, yapılan ilan süreleri içerisinde senet üzerinde hak iddia eden başka kişilerin başvuruda bulunmadığı anlaşılmış ve 3 ay geçmekle davacı tarafın davasının kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacının davasının kabulü ile; alacaklısı ......

                rızası alınmadığını, taşınmaz rehininin bir türü olarak ipoteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 881 ve devamı maddelerinde düzenlendiğini, TMK kanunu hükümleri incelendiğinde kural olarak ipotek tesisinde eşin rızası aranmadığının görülebileceğini, bu durumun istisnasının TMK 194. maddesinde yer alan aile konutu düzenlemesi olduğunu, ilgili hükme göre eşlerden herhangi biri diğer eşin rızası olmaksızın aile konutu üzerinde ipotek tesis edemeyeceğini, İpotek tesisi için eşin rızasının kanunen aranan bir şart olduğunu, gerek Kanun gerekse ilgili talimatlar bir arada değerlendirildiğinde malik ve borçlu sıfatının birlikte bulunmadığı ipotek tesisinde, taşınmaz maliki kefalet ya da herhangi bir kişisel güvenceyle yükümlü kılınıyorsa, işbu ipoteğin tesisi için eşin yazılı rızasının bulunmasının zorunlu olduğunu, tarafından verilmesi zorunlu olan rızanın sözleşmenin kurulmasından önce veya en geç sözleşmenin kurulması esnasında verilmesi gerektiğini, aksi takdirde geçersiz ipotek...

                  rızası alınmadığını, taşınmaz rehininin bir türü olarak ipoteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 881 ve devamı maddelerinde düzenlendiğini, TMK kanunu hükümleri incelendiğinde kural olarak ipotek tesisinde eşin rızası aranmadığının görülebileceğini, bu durumun istisnasının TMK 194. maddesinde yer alan aile konutu düzenlemesi olduğunu, ilgili hükme göre eşlerden herhangi biri diğer eşin rızası olmaksızın aile konutu üzerinde ipotek tesis edemeyeceğini, İpotek tesisi için eşin rızasının kanunen aranan bir şart olduğunu, gerek Kanun gerekse ilgili talimatlar bir arada değerlendirildiğinde malik ve borçlu sıfatının birlikte bulunmadığı ipotek tesisinde, taşınmaz maliki kefalet ya da herhangi bir kişisel güvenceyle yükümlü kılınıyorsa, işbu ipoteğin tesisi için eşin yazılı rızasının bulunmasının zorunlu olduğunu, tarafından verilmesi zorunlu olan rızanın sözleşmenin kurulmasından önce veya en geç sözleşmenin kurulması esnasında verilmesi gerektiğini, aksi takdirde geçersiz ipotek...

                    UYAP Entegrasyonu