"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m.175). Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacının daha ağır kusurlu olmadığı, herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir....
Yoksulluk nafakası yönünden verilen bu karar usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
Davalı tarafın maddi- manevi tazminat ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; davacı tarafın tazminat ve nafaka taleplerinin süresinde olduğu, boşanmaya yol açan olaylarda davalı eşin tam kusurlu olduğu, boşanmayla en azından eşinin maddi desteğini yitireceği anlaşıldığından davacı kadın yararına TMK'nun 174/1 maddesi uyarınca maddi tazminat takdirinin doğru olduğu , takdir edilen miktarın fahiş olmadığı yine herhangi bir yerden düzenli bir geliri olmayan, boşanmayla yoksulluğa düşecek olan davacı kadın yararına yoksulluk nafakası takdirinin doğru olduğu takdir edilen miktarın fahiş olmadığı anlaşıldığından davalı tarafın maddi tazminat ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Öyleyse, davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken bu husus nazara alınmadan davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Yoksulluk nafakası isteğinin kabul edilebilmesi için nafaka talep edenin boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin belirlenmesi gerekir (TMK m.175). Davacı kadının yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasında, ev hanımı olup, çalışmadığı tutanağa bağlanmış ise de, dosya arasına alınan SGK kayıt örneklerinden, kadının çalışma kayıtlarının bulunduğu ve dinlenen davacı tanığı ...'...
Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek ve davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri 1.Davacı karşı davalı erkek temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının yurtdışında nafaka aldığını, kadın yararına nafaka koşullarının oluşmadığını, tazminat miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat ve nafaka yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2. Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlarına ve gelirine göre belirlenen nafaka ve tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat ve nafaka miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
-TL gelirinin olduğu görülmekle yoksulluk nafakasının amacının zorunlu gereksinimlerini karşılayarak yoksulluktan kurtarmak olduğu ve geliri yetersiz olanın alabileceği, bir işte çalışmanın yoksulluk nafakasına engel olmayacağı (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma, Tazminat ve Nafaka Hukuku, Ankara 2013 s.1104 vd.)belirtilmiş olup, davacı kadın yönünden bir miktar tedbir/yoksulluk nafakasına hükmetmek gerektiğinden taktiren aylık 100- TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra aylık 350,00.-TL yoksulluk nafakası olarak devamına karar vermek gerekmiştir. C-MADDİ TAZMİNAT ( 4721 s. TMK m. 174/1. ) TALEBİ BAKIMDAN: 4721 s. TMK’ nun 174/1. maddesinde; “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. 4721 s....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı kadın tarafından tazminatların miktarı ve nafaka talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK md.174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir....
O halde, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadın tam kusurludur. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu erkeğin ağır kusurlu olarak kabulü doğru olmamıştır. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davalı kadın tamamen kusurlu olup, boşanma sebebiyle yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat ve nafaka talep eden tarafın kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması gerekmektedir. Mahkemece davalı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK m. 175) taleplerinin reddi gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak yazılı şekilde kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
ve tazminat isteklerini aylık 750 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 10.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminat olarak açıklamıştır....
Boşanma davasının eki niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerine ilişkin uygulamada; isteklerin tümü yasadan kaynaklı birbirlerinin eki niteliğinde bulunduklarından boşanma kararı ve boşanmanın ferilerine ilişkin kararlar, hükmün gerekçesiyle ve de gerekçede belirlenen "Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumu" ile birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Boşanma davası ile nafaka ve tazminat davaları arasında hukuki sebep birliği yoksa da birbirlerinin eki olması itibariyle aralarında sıkı sıkıya bağlı, biri olmadan diğerinin varlık kazanamayacağı sebep ve sonuç ilişkisi vardır. Tarafların, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusur unsurunun tespit edilmiş olunduğu gerekçe; münhasıran boşanma hükmüne değil, boşanma ve eki niteliğinde talep edilen istemlere ilişkin kurulan hükümlerin tümünün gerekçesidir....