Davalı duruşmadaki beyanında; kendisinin de anlaşmalı boşanmayı istediğini, çocuğun velayetinin davacıya verilmesini, üzerine kayıtlı 34 XX 366 plaka sayılı aracı boşanmadan sonra eşine devredeceğini, Buca Kooperatif de kayıtlı halen kredi ödemeleri devam eden konutun davacı adına kalmaya devam edeceğini, ev yönünden bir talebinin bulunmadığını, davacıdan nafaka, maddi-manevi tazminat, katkı ve katılım alacağı, eşya tazminatı ile mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir talebinin bulunmadığını bildirmiştir....
Boşanmadan sonra asgari ücretle bir kreşte aşçı olarak çalışmaya başlamıştır. Aldığı nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün görülmediğine göre, işe girip çalışması zorunluluk arzetmektedir. Aldığı nafaka ile çalışarak elde ettiği asgari ücret miktarı toplamı ise, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Bu durumda mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre davalının çalışmasının yoksulluğu ortadan kaldırmayacağı ancak, bu durumda davacının talebi içerisinde indirme talebinin de olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının tümüyle kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Davalı taraf nafaka davasının kötü niyetli açıldığını, boşanma sırasında nafaka talep edilmediğini ve bu nedenle bir takım borca girdiğini savunmuş ise de, dosyaya sunulan belgeler ve tanık beyanlarına göre davacı kadının boşanmadan sonra yeni bir düzen kurmaya çalıştığı, çocuklarının eğitim-öğretimlerinin devam ettiği, davalının bu konuda maddi yardımda bulunmadığı, çocukların özel okulda eğitime devam etmelerinin istenen nafakayı haksız kılacak bir neden olmadığı, geliri oranında davalı babanın da çocukların giderlerini karşılamaya, katkı sağlama yükümlülüğü olduğu kanaatiyle çocukların yaşı, öğrenci olmaları, sosyal ihtiyaçları ile tarafların gelir durumları davalının bir miktar daha davacının maaşından az maaş olması ancak onun da ek ders ücretinden yararlanması nazara alınarak müşterek çocuklar için aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Davalı karşı davacı (kadın) vekili, davacı karşı davalının çocukla ilgilenmediğini, nafaka ödememek için elinden geleni yaptığını, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği gibi daha önce açılan boşanma davası devam ederken sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, açılan davada ayrılık kararı verildiğini ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin düzenli bir geliri olmadığını, asgari ücretin altında çalıştığını, davacı karşı davalının ise devlet memuru olarak görev yaptığını, ekonomik durumunun iyi olduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabul edilerek boşanma kararı ile birlikte velayet hakkının anneye verilmesine, 50.000,-TL maddi ve 50.000,-TL manevi tazminat ile daha önce takdir edilen nafakaların müvekkili için 350,-TL'ye, çocuk için 300,-TL'ye yükseltilerek, bu miktarda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....
DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan İştirak Nafakasının Azaltılması-Yoksulluk Nafakası-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi davasının reddi ve her iki davadaki hükmedilen vekalet ücretleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve eksik yatıralan 78.50 TL temyiz başvuru harcının temyiz edenden alınmasına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan sonra açılan yoksulluk nafakası-Maddî ve Manevî Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına ve özellikle kesinleşen yoksulluk nafakasının reddine yönelik yeniden hüküm kurulmasının sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Maddî ve Manevî Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı kadının temyizine ilişkin temyiz harcı yatırıldığına dair dosyada bir belge ve bilgi bulunmamaktadır. Temyiz dilekçesindeki temyiz itirazlarının incelenebilmesi için ayrıca temyiz başvuru harcı ile temyiz peşin harcının yatırılmış olması zorunludur....
DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakası, Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki boşanmadan sonra açılan "yoksulluk nafakası ve maddi ve manevi tazminata" ilişkin dava ile "manevi tazminata" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı (karşı davacı) tarafından; dava ve karşı dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.01.2012 (prş)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanmadan Sonra Açılan Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 02.04.2013 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
nun 177.maddesinde; "Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir" düzenlemesi ile zayıf durumda bulunan davacıyı koruma amacı taşıyan genel yetki kuralı getirilmiştir. Kanun koyucu genel yetki hükmü getirmekle davacıya seçimlik hak tanımıştır. Buna göre davacı (nafaka alacaklısı); isterse kendi yerleşim yeri mahkemesinde, isterse Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 9.maddesi gereğince davalının ikametgahı mahkemesinde dava açabilecektir.Kamu düzenine ilişkin bulunmayan (kesin yetki kuralı da olmayan) bu yetki kuralı için davalının usulüne uygun yetki itirazında (HUMK.md.187/2) bulunması gerekmektedir. Davalı cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi olduğunu belirtmiştir. Oysa, mahkemece, davacının ikametgahının .../... olduğundan bahisle, yetkisizlik kararı verilmiştir.Mahkemece; davacının (nafaka alacaklısının), TMK.'...