Madde metninden de anlaşıldığı üzere yoksulluk nafakası isteminde bulunan tarafın kusurunun daha ağır olmaması gerekmektedir. Ancak yoksulluk nafakası, boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacına yönelik olduğu içindir ki, boşanmış olan yoksul tarafa verilecek olan yoksulluk nafakası, hiçbir surette diğer tarafa yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmayacaktır. Şayet böyle olsaydı, sadece boşanmada kusuru olan eşten istenebilmesi gerekirdi. Oysa ki, maddede açıkça belirtildiği gibi, kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk T./Ateş, D.: Aile Hukuku, II. Cilt, 21. Bası, Ocak 2019, s. 302)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, mahkemece 15.03.2016 tarihinde tarafların boşanmasına, çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına maddi ve manevi tazminata ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi ile tedbir nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına...
Aile Mahkemesinin 2010/558 Esas ve 2013/37 karar sayılı ilamı ile boşandıkları, kadın lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakası bağlandığı nafakanın 07.01.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince kadının boşanmadan sonra çalışmaya başladığı, ekonomik durumunun lehine değiştiği gerekçesi ile davası reddedilmiş, ret kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Hukuk Genel Kurulu yerleşik kararlarında asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunmasını yoksulluğu ortadan kaldıran bir olgu olarak kabul etmemiştir. Somut olayda kadının boşanmadan sonra asgari ücret karşılığı kuaförde çalıştığı sabittir....
yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hususunda; davalı kadının süresinde talebi bulunmadığı gibi usulünce yapılmış bir ıslah işleminin de mevcut olmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş davalı-davacı kadın tarafından hüküm temyiz edilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kesinlikle kabul etmediklerini, öncelikle kaldırılması istenen nafakanın yoksulluk nafakası olduğunu, davacı tarafın işi gücü olan düzenli geliri olan taraf olduğunu, kaldı ki yerleşmiş Yargıtay içtihatları gereği erkeğin sürekli ve düzenli gelirinin olmaması onu yoksulluk nafakası ile sorumlu olmaktan kurtarmayacağını, davalı- karşı davacı yerel mahkeme tarafından ağır kusurlu bulunduğunu, yoksulluk nafakasına hükmedilirken nafaka yükümlüsünün kusurlu olması şartı aranmasa da yoksulluk nafakası isteminde bulunacak tarafın kusurunun daha ağır olmaması gerektiğinden bu husus dikkate alındığını, fakat yoksulluk nafakası evleviyetle evlilik birliğinde eşlerin birbirlerine yardım ve dayanışma yükümlülüğüne dayanmakta olduğunu, boşanmadan sonra da bu yükümlülüğün kısmen devamı niteliğinde olmasının öngörüldüğünü, istemde bulunan tarafın yoksulluğa düşme tehlikesi, geçimini kendi mali kaynakları ve bedeni çalışma gücüyle sağlama imkanından...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KABULÜ İLE; tarafların TMK'nın 166/1 Maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Davacının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabul, kısmen reddi ile, 250,00- TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, iş bu karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak aynen DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabul, kısmen reddi ile; 7.500,00- TL maddi tazminatın iş bu kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabul, kısmen reddi ile; 7.500,00- TL manevi tazminatın iş bu kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE," karar verilmiştir....
boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakası, erkek yararına 10.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine, kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, müşterek çocukların velayetlerinin davacıya verildiğini, davacı için aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar için aylık 225,00'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; boşanmadan bir sene sonra açılan nafaka artırımı davası ile nafakanın davacı için aylık 370,00 TL'ye, müşterek çocuklar için aylık 240,00'ar TL'ye çıkartılmasına karar verildiğini; geçen süre içinde hayat şartlarının zorlaştığını, çocukların büyümesiyle nafakaların düşük kaldığını belirterek; davacı için yoksulluk nafakasının aylık 500,00...
den boşandıktan sonra bir şahıs ile birlikte yaşadığını, bu durumun yoksulluk nafakası nı engellediğini beyan ederek müvekkilinin davalıya ödemekte olduğu yoksulluk nafaka sının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız yere açılan davanın reddine karar verilmesini, müvekkilinin boşanmadan sonra her ne kadar çalışmaya başlasa da, bu durumun yoksulluğunun ortadan kalktığı ve yoksulluk nafakasına ihtiyaç duymayacağı anlamına gelmediğini, müvekkili ile davalının kazancının arasında afaki miktarda fark bulunduğunu, bu nedenle müvekkilinin evlilik süresi içerisindeki refah düzeyinden daha alt seviyede bir hayat yaşadığını, bu durumun yoksulluk nafakasının devam etmesini gerektirdiğini, müvekkilinin üzerine kayıtlı herhangi bir taşınır veya taşınmaz bulunmadığını, diğer yandan pandemi nedeniyle işsiz kalma durumu söz konusu olduğu gibi kısa çalışma veya ücretsiz izin ile de karşı karşıya kalma ihtimalinin çok yüksek olduğunu, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek eşi korumak için diğer eşin koşulları bulunduğu sürece, herhangi bir süre sınırı olmaksızın yoksulluk nafakası vermesinin düzenlendiğini, davacının abisi ile işletme işlettiğini, iyi bir gelire sahip...