Dosya içeriğine göre, davacı kadın tarafından 75.000,00 TL maddî - 75.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası talebinde bulunulmuş olp, reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktar tazminatlar yönünden 150.000,00 TL, yoksulluk nafakası yönünden yıllık 24.000,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kalmaktadır. KARAR Açıklanan sebeple; Davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE, Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
İstinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı-karşı davalı kadının süresinden sonra talep etmiş olduğu yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediği gerekçesiyle davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerine yönelik istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, davalı-karşı davacı erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı kadın, davalı-karşı davacı erkeğe nazaran daha ağır kusurludur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; boşanma sırasında davacı tam kusurlu bulunduğu halde davacı lehine yoksulluk nafakası takdir edildiğini, ancak müvekkilinin iyi niyetli olarak karara itiraz etmemesi neticesinde kararın bu şekilde kesinleştiğini, müvekkilinin halen temizlik görevlisi olarak çalıştığını, maddi durumunun iyi olmadığını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda daha ağır kusurlu olan tarafın yoksulluk nafakası taleplerinin dinlenemeyeceği, kusuru daha ağır olan tarafa yoksulluk nafakası bağlanmış ise de bağlanan yoksulluk nafakası miktarının arttırılmasına ilişkin taleplerin evleviyetle dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından "kusura" ilişkin gerekçesi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı tanığı ...'nin ifade ettiği hakaret olayından sonra tarafların birlikte yaşamaya devam ettiklerinin anlaşılmasına, devam eden süreçte davalının, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir davranışının ıspatlanmamış olmasına, mahkemece davacının manevi tazminat isteğinin bu sebeplerle reddedilmiş bulunmasına göre davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davalı tarafından davacı aleyhinde 26.11.2009 tarihinde açılan boşanma davası reddedilmiş, karar 29.4.2010 tarihinde kesinleşmiştir....
dan yoksulluk nafakası maddi ve manevi tazminat istemiş, mahkemece de, bu davalı lehine yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir. Cumhuriyet savcısı tarafından res'en açılan bir davada, aynı tarafta yer alan birden fazla davalıdan birinin diğerinden maddi ve manevi tazminat ve yoksulluk nafakası istemesi "bağımsız bir dava" niteliğindedir ve harca tabidir. Ancak harç yatırılması halinde incelenebilir. Davalı ... tarafından herhangi bir harç yatırılmamış, hükümle de harç alınmamıştır. Türk Medeni Kanununun 158/2.maddesindeki düzenleme, Cumhuriyet savcısı tarafından res'en açılan bir dava sözkonusu olduğunda bu taleplerin harçsız incelenebileceğine ilişkin yoruma elverişli değildir. O nedenle, davalı ...'ın nafaka ve tazminat isteklerinin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluğa katılmıyorum....
Mahkemece, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, tarafların boşanmalarına, kadın lehine 10.000 TL maddi tazminata, kadının manevi tazminat talebinin reddine, kadının düzenli ve sabit gelirinin bulunduğu gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz edilmiştir. Dairemizin 02.12.2015 gün, 2015/8208 esas ve 2015/23096 sayılı kararı ile kadının hizmet dökümü cetveline göre 24.03.2014 tarihinde işten çıktığının anlaşıldığı, mahkemece kadının çalışıp çalışmadığı, işten ayrıldı ise işten ayrılma nedeninin araştırılıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle davacı kadın lehine yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, diğer temyiz itirazları ise yerinde görülmeyip hüküm kısmen onanmıştır....
Temyiz Sebepleri 1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının fazla olduğunu, tedbir nafakasının kaldırılması gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları ile tedbir nafakası yönünden bozulmasını talep etmiştir. 2.Davalı-karşı davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının az olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası miktarı yönünden bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; kadın yararına hükmolunan maddî ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarları noktasında toplanmaktadır. 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; ziynet eşyası alacak talebinin reddine, yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakasına, 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminata karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı taraf vekilllerince istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğunu, ziynet eşyası alacak taleplerinin reddedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
Yargılama aşamasında davalı tarafından açılan terk nedenine dayalı boşanma davasının, nafaka davası ile birleştirilmesine karar verildikten sonra yapılan yargılama neticesinde mahkemece verilen hükmün, davalı/karşı davacı tarafından nafaka yönünden temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3.Hukuk Dairesi'nin 14.09.2010 tarihli bozma ilamı ile hükmün bozulmasına karar verildiği, bozmadan sonra yerel mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde, temyiz talebinde bulunan davalı/karşı davacı kocanın temyiz taleplerinin yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi ve hüküm altına alınan tedbir nafakasının miktarına yönelik olması, bozma ilamında sadece yoksulluk nafakasına talep olmadığından dolayı hükmedilemeyeceğinin belirtilmiş olmasına göre mahkeme kararının yoksulluk nafakasına ilişkin kısmı dışında kalan hüküm fıkralarının kesinleştiğinden davacı tarafın tedbir nafakası yönünden bir temyizi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, yoksulluk nafakası...
Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlaki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir. Dolayısıyla boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacını taşıyan yoksulluk nafakası, hiçbir surette nafaka yükümlüsüne yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmamalıdır....