Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış, davacının 1983 doğumlu olup çalışmadığı, ev kızı olduğu, davalı ile birlikteliğinden olan 13.01.2011 doğumlu çocuğu ile birlikte kendi ablasının yanında kaldığı, gelirinin olmayıp geçimini ablası ve eniştesinin sağladığı, davalının ise 1981 doğumlu olup pazarlamacı olarak asgari ücretle çalıştığı ve 31.12.2010 tarihinde başka birisiyle evlendiği tespit edilmiştir. Bu durumda, olay tarihi, oluş biçimi, kusur durumu, olaydan etkilenme derecesi, olayın özellikleri, ekonomik olgular ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde mahkemece takdir olunan 60.000 TL manevi tazminat miktarı bozulan dengenin biraz olsun giderilmesi için kabul edilmiş olan bir tatmin veya telafi şekli olan giderimin saldırının niteliği ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında fahiş olduğundan kurulan hüküm bu nedenlerle doğru görülmemiştir. (Prof.Dr.Tekinay S.S....

    Ceza Dairesinin, 10/06/2020 gün ve 2020/872 Esas, 2020/1263 Karar sayılı kararında bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafinin, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 27. ve 62. maddelerinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine, Ancak; Sanık ile maktulün ortaokul arkadaşı oldukları, aralarında herhangi bir samimiyet ya da husumetin bulunmadığı, olay günü sanık 1.10 promil alkollü iken yanında eşi tanık ... ve kına gecesinde havaya ateş etmek üzere yanına aldığı ruhsatsız tabancası da olduğu halde kendi sevk ve idaresindeki araç ile bir arkadaşlarının kına gecesine katılmak üzere seyir halinde iken yol güzergahında bulunan bir caddenin daha önceden trafik kazası meydana gelmesi nedeniyle kalabalık olduğu, ...’ın caddeye hızlı girmesi nedeniyle maktul ve arkadaşları tarafından yavaş gitmesi hususunda uyarıldığı, bunun üzerine ...’ın taraflar aralarında tartışma yaşandığı, çevrede bulunanların araya girip ...’ı...

      Somut olaya gelince davacı ile davalı arasında 06/07/2017 tarihinde yapılacak kına ve 08/07/2017 tarihinde yapılan düğün töreninde drone de kullanılarak nikah anı ve dış çekim olmak üzere , sabah kuaför saatinden başlayıp , akşam kına ve düğünün bitiş saatine kadar tüm gün fotoğraf ve video çekimi yapmayı ve bu çekimlerin tamamını gelin ve damada teslim etmeyi, 1 panoramik, 2 aile, 1 cep, 70x100 kanvas, 2 adet 50x70 cm poster (cep albüm kına fotoğrafları) teslim etmeyi üstlendiği , 1 adet panoramik, 70x100 cm kanvas, 2 adet 50x70 cm posterin tesliminin kanıtlanmadığı , Usb çözümünde panoramik fotoğrafın ve nikah anı videosunun olmadığı , 1 dakikalık düğün eğlence videosu dışında düğün videosu olmadığı ve dronlu çekim bulunmadığının tespit edildiği bu hali ile malın tesliminin ve hizmetin eksik ve ayıplı olarak ifa edildiği açıktır. Düğün tarafların evlendiklerinin yakın çevrelerine duyurulması amacıyla yapılan çok özel bir törendir....

      b) - Davacı Nurcan'ın ,asıl davada reddedilen taleplere ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesiyle , davacı asıl davada nişan, kına gecesi ve balayı tatili için yaptığı harcamaları talep etmiştir.4721 sayılı TMK 120. maddesinde; "Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır." hükmü yer almaktadır.Davacı yanın isteyeceği tazminat menfi tazminattır. Başka bir anlatımla nişanlanma olmasaydı uğranılmayacak olan parasal zarar istenebilir. Menfi tazminatın kapsamı yasada gösterilmiş olup, bunlar, dürüstlük kuralları çerçevesinde yapılan harcamalar, evlenme amacıyla yapılan harcamalar ve evlenme amacıyla katlanılan maddi fedakarlıklardır....

      Bu durumda, kadının aynen iade talebi de bulunmadığı gözetilerek, ziynet alacağı davasının 4 adet altın bilezik bedeli olan 12.210,00 TL ve faizi yönünden kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekirken, 15.775,55 TL'lik kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Belirtilen sebeple, davalı-davacı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik istinaf isteminin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmının "Asıl Dava Yönünden" başlığı altındaki "4, 6, 9 ve 10. paragrafların" kaldırılmasına ve HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca ziynet alacağı davası hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 2.000 TL maddi (ıslah ile 6.072,11 TL) ve 90.000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davalılar İSKİ ve Ramazan Kına aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... mirasçıları hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, davalı Eren İnş.San. ve Tic.A.Ş. hakkındaki davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan Eren İnş.San. ve Tic.A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, haksız eylem nedeniyle desteğin ölümünden dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, kısa kararın 3. bendinde “Davalı ... İnşaat AŞ. aleyhine açılan maddi tazminata ilişkin davanın kabulüne” denildiği halde; sonradan yazılan gerekçeli kararın 3. bendinde “Davalı ......

        maddesinde; "Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Ana-yasa Tim ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anavasa'nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine avkırı olamaz" 14. maddesinde; "Anayasa'da yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasa ifa be-lirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz....

          Cevap ve karşı dava dilekçesi: Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkek ve ailesinin paralarının olmadığını bahane ederek müşterek evi kurmaya yanaşmadıklarını, erkeğin ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, kadına soğuk ve kötü davrandıklarını, bağırdıklarını, erkeğin ailesinin etkisiyle hareket ettiğini, erkeğin ailesinin kötü söz ve hakaret ettiğini, bindallı giyerek fotoğraf çektirilmesine karşı çıktıklarını, erkek ve ailesinin kadını istemediğini, düğünü iptal ettiklerini söylediklerini, tüm bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddi- 200.000,00 TL manevi tazminata (faiziyle) karar verilmesini talep etmiştir....

          GEREKÇE Sanık her ne kadar atılı suçu kabul etmemiş ise de,katılanların beyanına göre evlerinden kaçarak çıkan şahısların, sanığa ait araca binerek uzaklaştıkları, sanığın suç tarih ve saatinde olay yerinde olduğunu kabul ettiği, Bilecik Emniyet Müdürlüğünün 12.11.2015 tarihli Parmak İzi Uzmanlık Raporuna göre, yatak odasında yatak üzerine atılan kına ambalajı üzerinden elde edilen parmak izinin sanığın sol el orta parmak izi ile aynı olduğu tespit edildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eylemi sübuta ermekle, sanık hakkında mahkûmiyet kararı kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme...

            Davacı-karşı davalı kadın tanıklarının beyanları ve dosya kapsamı gözetildiğinde, kına ve düğünde takılan ve varlığı ispat edilen ziynet eşyalarının davalı-karşı davacı tarafından borçları nedeniyle bozdurulduğu sabittir.Bu durumda, davalı-karşı davacı taraf söz konusu takıların davacının rızası ile iade edilmemek üzere bozdurulduğunu ya da davacı-karşı davalıya iade ettiğini ispatlamak zorundadır....

            UYAP Entegrasyonu