"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Cumhurbaşkanına hakaret Hüküm : TCK'nın 299/1-2, 62, 50/1-a maddeleri uyarınca adli para cezası Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Sanığın savunmasında facebook sosyal paylaşım ağı hesaplarının başkaları tarafından ele geçirildiğini belirtmiş olması karşısında sanığa ait paylaşım sitesi hesabına olay tarihinden sonra şifre kullanmak suretiyle giriş yapılıp yapılmadığı, sanığın paylaşım sitesi hesabının kapatılması için müracaatta bulunup bulunmadığı hususları araştırılarak, sonucuna göre hukuki durumun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabul ve uygulamaya göre, Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği gözetilmeden hüküm fıkrasında TCK'nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/07/2022 tarih 2022/286 Esas sayılı ara kararına karşı, davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılardan T3 boşanma davası ile taraflar arasındaki malların paylaştırılması için mal paylaşım davasının devam etmekte olduğunu, davalı T3 adına kayıtları taşınmazları oğlu T4 bağışlama olarak devrettiğini, devir, mal paylaşım davasından bir gün sonra yapıldığı için muvazaalı bir işlem olduğunu, davalı T3 bu işlemi davacı ile evlilik birliği içerisinde edindikleri mallar üzerinde oluşan davacının katılma alacağı, değer artışı payı alacağı ve sair alacaklarını engellemek amacıyla yapmış olduğunu belirterek davaya konu taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, gecikme tazminatı, eksik ve ayıplı işlerin giderilme bedeli, paylaşımdaki %50 oranına uyulmaması nedeniyle tazminat istemleriyle açılmış; mahkemece gecikme tazminatı ve ayıplı ve eksik işlerin giderilme bedelleri yönlerinden davanın kabulüne, %50 paylaşım oranına uyulmaması nedeniyle tazminat isteminin reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı arsa sahipleri tarafından talep edilen ve karar altına alınan gecikme tazminatı (kira kaybı) miktarları dikkate alınarak tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasındaki...
Maddesi uyarınca harici paylaşım belgelerle, bilirkişi ve tanık beyanları ile kanıtlanabilir. Hal böyle olunca, öncelikle ortak miras bırakan ... Karataş'ın veraset ilamı dosyaya getirtilip diğer mirasçıları da davaya dahil edilmeli, sonrasında paylaşıma dayanan taraftan bu hususa ilişkin delilleri sorulmalı, paylaşım yapılmışsa, paylaşımın yapılmadığını iddia eden tarafın bu taşınmazdaki hissesine karşılık ne aldığı, taşınmaz almışsa nereden aldığı ve kimin adına tespit edildiği araştırılmalı, gerektiğinde ilgili tutanaklar getirtilip incelenmeli, dinlenmeyen tespit bilirkişileri usulüne uygun şekilde çağrılıp tanık olarak dinlenilmeli, ortak muristen kalan taşınmazların hangi mirasçılar adına hangi nedenlerle tespit edildiği araştırılmalı ve uzun süreli kullanmanın harici paylaşımın karinesi olduğu düşünülmeli, paylaşımda eşitliğin zorunlu bulunmadığı göz önünde tutulmalı, tüm deliller toplanarak ve birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir....
A.Ş isimli şirketlerde ... ailesi %59,2 pay ve Kul ailesi %40,8 pay sahibiyken 21.07.2005 tarihinde imzalanan Pay Devir ve Şirketlerin Malvarlığı İle Haklarının Paylaşım Sözleşmesi ile davacı şirketin Kul ailesine, diğer iki şirketin de ... ailesine kaldığı, buna ilişkin tasfiye ve paylaşım sürecinin tamamlandığı, anılan sözleşmesinin “SSK Primleri ve Vergiler” başlıklı bölümünde; "31/05/2005 tarihli itibari ile mevcut tahakkuk etmiş SSK Prim borçları ve vergi borçları hazırlanan borç alacak listesine dahil edilmiş olup 31/05/2005 tarihi itibari ile tahakkuk etmiş vergi ve SSK prim borçlarına gecikme zamları %40,80 ve %59,20 oranında paylaştırılacaktır. 31/05/2005 tarihinden önceki zamana ait gerek SSK gerek vergi daireleri ve gerekse bölge çalışma müdürlüğü, gümrükler ve diğer kurum ve kuruluşlar tarafından talep edilecek ve tahakkuk ettirilecek yeni ve hesaba dahil edilmeyen vergi, prim, harç, ceza, vergi, fon ve gecikme cezaları ile idari para cezaları yasal itiraz ve savunmalar yapıldıktan...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı istinaf başvuru dilekçesinde; kendisinin davacının milletvekili olduğunu bilmediğini, paylaşım nedeniyle çok pişman olduğunu, genelde bu tür yazışmalar yapmadığını, milletvekilinden çok özür dilediğini, kendisinin ve ailesinin ekonomik durumunun çok kötü olduğunu, tazminatı ödeme gücünün olmadığını belirterek dosyanın yeniden incelenerek verilen kararın bozulmasına ve yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olayda, dava konusu paylaşım ile davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulup bulunulmadığı, manevi tazminat ödetilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı ve hükmedilen manevi tazminatın tutarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sosyal medya hesabından yapılan hakaret içerikli paylaşım sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir....
Somut olayda, davalı tarafından yapılan paylaşımların içeriği, paylaşım tarihleri, davacının sıfatı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği yönündeki ilkeler dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat tutarının fazla olduğu, aynı ilkeler gözetilerek davacı yararına 5.000TL manevi tazminata hükmedilmesinin somut olayın özelliklerine ve manevi tazminatın amacına uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve düzeltilerek yeniden esas hakkında "davanın kısmen kabulüne" dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; A)Davalı tarafın istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile, Ankara 5....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı yüklenici, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği kendisine aitken halen davalı arsa sahibi adına kayıtlı olan 9 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptâli ile adına tescilini, ayrıca 12 daire yapılacak iken 11 daire yapılabildiğinden düzeltilmesi gereken paylaşım hükümleri çerçevesinde kendisine düşecek olan payın da ... olması nedeniyle şimdilik 10 milyar lira tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın tümden reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının...
Mahkemece yapılan yargılama sonunda “4857 sayılı yasanın 25/ II d maddesinde; işçinin iş verene veya ailesine karşı şeref ve namusa dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da iş veren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin iş verene veya aile üyelerinden birine sataşması haklı fesih olarak kabul edildiği, davacının iş yerindeki bazı olumsuzluklar, ücret artışları ile yapılan görüşmelerdeki olumsuzluklara karşı eleştiri amaçlı sosyal paylaşım sitesinde yazılar yazdığı ancak söz konusu yazılarda her hangi bir kişiyi, her hangi bir yöneticiyi veya çalışanı hedef almadığı, düşüncelerini dile getirdiği, davacının eylemleri madde kapsamında değerlendirilmeyip, Anayasanın 25 ve 26 maddelerinde güvence altına alınan düşünceyi açıklama özgürlüğü olarak değerlendirildiği, haklı feshi gerekli kılacak ağırlıkta sayılmadığı geçerli fesih olarak kabulü gerektiği” gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece; dava işe iade istemine ilişkin olup, davacının beraber çalıştığı mesai arkadaşının fotoğrafına internet sosyal paylaşım sitelerinden bir tanesi üzerinden yaptığı "çok sade ve güzelsin" yorumu üzerine, fotoğrafına yorum yapılan şahsın işverene şikayette bulunduğu ve bu nedenle davacının iş akdinin mesai arkadaşına cinsel tacizde bulunduğu sebebiyle feshedildiği, internet üzerindeki sosyal paylaşım sitelerinde kişilerin fotoğraflarını, yaşadıkları anlarını ve videolarını paylaştıkları ve paylaşım sitesinde bulunan diğer kişiler tarafından da bunların görüldüğü, kişilerin birbirleri hakkında yorumlar yaptıkları beğenide bulundukları tarafların öncesinde de birbirlerini tanıdıkları, dolayısıyla böyle bir paylaşım sitesi üzerinde paylaşılan bir fotoğrafa yapılan yorumun söylenen sözün içeriği de gözününe alındığında cinsel taciz boyutuna ulaşmadığı, tarafların birbirlerini tanıdığı da gözününe alındığında en fazla yayınlanan fotoğrafın beğenilmesi olarak ve bir iltifat olarak...