Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; gerek protokoldeki ifade tarzı ve gerekse duruşma tutanağına yansıyan taraf beyanları ile taraflarca benimsenerek yasa yollarına konu edilmeyen anlaşmalı boşanma kararında, üç adet taşınmaz malın tasfiyesine dair alacak olarak nitelendirilmesi karşısında; anılan protokol ve kesin hükme bağlanan anlaşmalı boşanma davasında mahkeme içi ikrar ve kesin delil niteliğinin sabit olduğu, bundan ayrı olarak tarafların tüm malvarlığını değil, sadece tapuda devredilecek olanları protokole yazarak mal rejimini tasfiye etmelerinin de mümkün olduğu, davacı, boşanma dava dilekçesinin ekinde boşanma protokolünü sunduğuna ve bunun dava dilekçesinin eki olduğunu açıkça belirttiğine, yargılamada aralarındaki anlaşmaya göre boşanmaya karar verilmesini istediğine ve davalı da bu anlaşmadaki düzenlemeye uygun boşanmayı kabul ettiğine göre bundan sonra davacının bu protokol hükümlerine aykırı olarak, boşanma davasındaki...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi ... ile ... aralarındaki değer artış payı, katılım alacağı ve ziynet alacağı davasının kısmen reddine ve kısmen kabulüne dair ......
DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili tarafından sunulan 22/03/2019 havale tarihli dava dilekçesinden özetle; davanın kabulü ile 100.000 TL manevi, 25.000 TL maddi tazminata hükmedilmesini, 20 adet 20'şer gram ağırlığında ziynet eşyalarının verilmesini, müşterek çocuk Murat Eren'in velayetinin tarafına verilmesini, 1000 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini dava ve talep etmiştir. SAVUNMA:Davalı tarafından sunulan 02/05/2019 tarihli cevap dilekçesinden özetle; açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, bilirkişi raporları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 16/10/1992 tarihinde evlenmişler, 13/09/2013 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 11/11/2015 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. 4721 sayılı TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanacaktır. Taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı 13/09/2013 tarihi itibariyle sona ermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı ve Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; boşanma ve ziynet alacağı davaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayeti anneye verilen ortak çocuklardan ...'nın inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.03.2018(Salı)...
GEREKÇE : Asıl dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma, karşı dava ise, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ziynet alacağı davasıdır. Davacı-k.davalı erkek istinafında, boşanma yönünden kararı istinaf etmediklerini, sadece ziynet yönünden istinaf talebinin bulunduğunu, ziynetlerin varlığının ispat edilememesine ve tanıkların ziynetler konusunda bilgi sahibi olmamasına ve kadına 45.000 TL ödemesine rağmen davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadının ziynetleri rızası ile verdiğini belirtmiştir....
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu tarafın kadın olduğunu, bu anlamda müvekkilinin ağır kusurlu kabul edilerek kadın lehine maddi manevi tazminat takdir edilmesi doğru olmadığı gibi ziynet talebinin kabulüne yönelik kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili lehine 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat takdir edilmesi, mal varlıklarının eşit hisse ile paylaştırılması ve alacak taleplerine dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine, birleşen dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ileri ile ziynet ve katılma alacağına ilişkindir. Mahkemece verilen karar boşanma hükmü yönünden taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Mal Rejimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların reddi yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların reddi, ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı kadının yemin deliline dayanmadığı halde erkeğe yemin eda ettirilmesi usul ve kanuna aykırı ise de; ispatlanmayan ziynet alacağı davasının reddinin doğru olduğunun anlaşılmasına göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir...
İlk derece mahkemesi; davanın kısmen kabulüne, 52.695,00 TL ziynet bedelinin dava tarihi olan 10.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Murtaza’dan tahsiline; davalı T3 ve taşınmaz bedeline yönelik davanın reddine hükmetmiştir. Davacı vekili; mal rejimine yönelik taleplerinin reddedilmesinin doğru olmadığını ve bu talep yönünden dava değeri 5.000,00 TL olarak gösterildiği halde vekalet ücretinin fazla hesaplandığını belirtmek sureti ile reddedilen kısma ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Davalılar vekili, ziynet alacağı talebinin kabulü ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. Mal rejiminin tasfiyesi talebine hasren yapılan incelemede; Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK md. 225/son)....
Mahkemenize sunduğumuz boşanma dilekçesinde belirtmiş olduğumuz üzere eşimle maddi ve manevi mal paylaşımı yaparak anlaşmaya vardık. Mahkemenizce kısa sürede talebimiz yönünde karar vermenizi…” şeklinde ibarelere yer verilmiştir. Boşanma davası dava dilekçesinde sadece protokol sunulduğu belirtilmiş, başkaca açıklayıcı bilgi ve beyana rastlanmamıştır. Ancak ‘kısa sürede boşanma yönünde karar verme’ talebi de vurgulanmıştır. 24.07.2013 günlü ‘ön inceleme ve tahkikat duruşma tutanağında ise, ilk sayfada tarafların dava dilekçesi ve protokol metnini tekrarladıklarına dair beyanları imzaları ile tasdik ettirilmiş, ikinci sayfasında “5-Evdeki eşyaları paylaştık, ziynet eşyası ve çeyiz eşyaları vb mal anlaşmazlığımız ve talebimiz yoktur, ortak taşınır ve taşınmaz malvarlığımız da bulunmamaktadır…protokol ile huzurdaki beyanlar arasında çelişki doğar ise huzurdaki beyanların esas alınmasını talep ediyoruz…” sözcüklerinin duruşma tutanağına yazılarak imzalarının alındığı görülmüştür....