Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği tarihe kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad. 202). Tasfiyeye konu 350 ada 243 parselde kayıtlı 7 numaralı mesken 05.06.2001 tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiş, davalı kadın bu taşınmazı 02.09.2009 tarihinde satış yoluyla 3. kişiye devretmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179)....
Somut olaya gelince; eşler, 23.09.2000 tarihinde evlenmiş, 26.10.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tasfiyeye konu kooperatife 23.05.1996 tarihinde üye olunmuş, dava konusu taşınmaz 12.05.2000 tarihinde davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179). Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de, bu karara katılma olanağı bulunmamaktadır....
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet ile mehir alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşılıklı boşanma ve ziynet ile mehir alacağı davalarının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2021 NUMARASI : 2020/127 ESAS, 2021/496 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI VE ÇEYİZ EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacının dava dilekçesinde özetle; davalı ile 24/03/2019 tarihinde severek evlendiğini, 22 ayar 7 adet her biri yaklaşık 20 gram olmak üzere toplamda 140 gram altın bileziklerin bir altın turanın 20 çeyrek ile 20.000 TL tutarında takılan paranın ve çeyiz eşyalarının tarafına verilmesini talep ederek dava açmıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma, ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; altınların müvekkilinde olmayıp iş bu altınların bedelinin müvekkilinden alınıp davacıya verilmesine karar verilmesinin hatalı bir karar olduğunu, ziynet eşyalarında kadın ve erkeğe takılanların ayrımı yapılmadığını, bu hususun hukuka aykırı ve hatalı olduğunu, tanık beyanlarının tutarlığı olmadığını, davacının evi terk etmesi esnasında ziynet eşyalarını yanında alarak gitmesinin hayatın olağan akışına en uygun olduğunu, buna rağmen ziynet eşyalarını müvekkilinin aldığı kanaatine varılmasının hatalı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu , ziynet eşyası alacağı davasıdır....
Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu 156 ada 45 parselde 1/6 arsa paylı 5 numaralı mesken edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu 24.4.2003 tarihinde satış suretiyle ½’şer paylarla taraflar üzerine tescil edilmiştir. TMK.nun 222.maddesi son fıkrası hükmüne göre, bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir....
Tarafların boşanma dava dosyasındaki 18.11.2014 tarihli oturumdaki beyanları ve kesinleşen boşanma ilamı incelendiğinde, anlaşma boşanmanın fer'i niteliğindeki mali konulara yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi dolayısı ile eldeki dava konusu yapılan malvarlığına ilişkin bir açıklama içermemektedir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının ferisi niteliğinde olmadığından; boşanmayla birlikte karara bağlanması zorunluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece davanın kaldığı yerden devamı ile iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, boşanma yanlış yorumlanarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır....
Malvarlığının mal rejiminin tasfiyesi davasına konu edilebilmesi için, mal rejiminin devamı süresince edinilmiş olması veya evlilik öncesi edinilmekle birlikte ödemelerinin tamamının ya da bir kısmının mal rejiminin devamı süresince yapılmış olması gerekir. Yine, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir. (TMK.m.235/1). Somut olayda; eşler, 09.11.1980 tarihinde evlenmiş, 01.10.1991 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 08.12.2004 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir(TMK.m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar mal ayrılığı(743 sayılı TKM.m. 170.m) rejimi geçerlidir....