Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ilişkin kararın kesinleştiği, tarafların anlaşmalı olarak boşanmasına ve mal rejiminin tasfiyesine karar verildiği görüşünden hareketle mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır....

    Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2018/96 esas sayılı boşanma davasının mahkemenin 10/07/2019 tarih 2019/226 Karar sayılı ilamı ile reddine karar verildiği, kararın 10/09/2019 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin boşanma dava dilekçesinde mal rejimine de ilişkin talepte bulunduğu ve gösterdiği dava değeri üzerinden peşin nispi harcını yatırdığı, artık davacının mal rejiminin tasfiyesine yönelik usulüne uygun olarak açılmış bir davasının bulunduğu, TMK 225/1. maddeye göre taraflar arasındaki mal rejiminin eşlerden birinin ölümü, boşanma veya evliliğin iptali ile sona ereceği hükmünün, TMK 225/2. maddesinde ise, mahkemece evliliğin boşanma nedeniyle sona erdirilmesine karar verilmesi durumunda kural olarak mal rejimi dava tarihinden itibaren sona erer hükmünün düzenlendiği, dolayısıyla taraflar arasında kesinleşmiş bir boşanma hükmünün bulunmasının mal rejimi davaları açısından görülebilirlik ön koşulu olduğu, nihai kararda boşanmanın reddine karar verilmesi halinde dahi mal rejiminin...

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Fransa Aile Mahkemesince boşanma ve mal tasfiyesine ilişkin karar verildiğini, bu kararda Türkiye'de bulunan gayrimenkulün boşanma safhasından sonra edinilmiş olduğundan tabiatıyla mal rejimine dahil edilmediğini, Fransa'da açılan davanın kesinleştiğini ve bu davada tarafların itirazı olmadığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkının saklı tutulmadığını, boşanma davasından sonra edinilen malların edinilmiş mallara dahil olmayacağını, Paris Mahkemesinin kararında tarafların ayrı yaşadıkları ve dokümanların bulunduğu, bu dokümanlarda 2 Ocak 2014 tarihinde dava dilekçesinin tebliğ edildiğine ilişkin ifade bulunduğunu, taşınmazın edinme tarihinin tapu senedinde görüleceği üzere 12 Şubat 2014 olduğu dikkate alındığında dava konusu taşınmazın boşanma davasının açılma tarihinden sonra edinildiği hususunun açık olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan ettiği görülmüştür....

    Somut olaya gelince; eşler, 08.08.2004 tarihinde evlenmiş, 29.08.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın 10, TMK 202.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Tasfiyeye konu ... plakalı 2005 model ... marka aracın evlilik birliği içinde 05.12.2005 tarihinde satın alınarak davalı eş adına trafik siciline kaydedildiği görülmektedir. Davalı, bu araç için kişisel malı olduğu savunmasında bulunmuştur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

        Yabancı mahkeme boşanma kararının kesinleşmesi tarihinin eşlerin boşanma tarihi ve evlilik birliğinin sona erdiği tarih olarak hüküm ifade etmesi, tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesi şartına bağlıdır. Böyle olması, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihten değil, tenfiz-tanıma kararının kesinleştiği tarihten itibaren eşler arasında mal rejimi tasfiyesi davasının zamanaşımının başlayacağı sonucunu doğurmaz. Yabancı mahkeme boşanma ilamının kesinleşmesinden itibaren on yıllık zamanaşımı süresi içerisinde böyle bir davanın açılması gerekir. Kesinleşen boşanma kararının hüküm doğurması, tanıma-tenfiz ön şartına bağlı olduğundan tenfiz-tanımaya karar verilip kesinleşmesi hâlinde boşanma ve mal rejiminin tasfiye edilebilirliği bu dava tarihinden daha önce gerçekleşmiş olacağından belirtilen sürede açılan mal rejimine ilişkin alacak davasının erken açıldığı gerekçesiyle reddi usul ve yasaya uygun olmayacaktır....

          Aile 2013/926 esas ve 2013/1043 karar sayılı boşanma dosyası incelendiğinde, taraflarca imzalanan 11.11.2013 tarihli protokol başlıklı evrakta boşanmanın ferisi niteliğindeki talepler ile birlikte ayrıca 5 nolu bentte " tarafların birbirlerinden başkaca menkul ve gayrimenkul mal talebi bulunmamaktadır" şeklinde kararlaştırıldığı, boşanmada görülen duruşmada her iki tarafın alınan imzalı beyanlarında mal varlığı ile ilgili bir taleplerinin olmadığını belirttikleri, temyiz edilmeden kesinleşen boşanma ilamı hüküm fıkrasında da "mal varlığı konusunda anlaşmazlık bulunmadığından bir karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği anlaşılmaktadır. Tarafların boşanma dava dosyasında imzalı beyanlarında kullandıkları "malvarlığı" ifadesi Yargıtay'ın ve Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre mal rejiminin tasfiyesini de kapsar. Zira bahsedilen "mal varlığı" tabirinden mal varlıklarına ilişkin ayni ve şahsi hakların tamamının anlaşılması gerekir....

            Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Davacı tarafından katkının yapıldığı iddia edilen tarih itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu taşınmazın edinim tarihine göre, eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan uyuşmazlık Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulmalıdır....

              Davanın kabulüne dair verilen karar Dairece; “...mahkemece, davalının dava dışı eşi tarafından davalı aleyhine boşanma ve dava konusu taşınmazı da kapsar şekilde mal tasfiyesi davası açtığı eldeki davanın da mal tasfiyesine yönelik davayı sonuçsuz kılmak amaçlı açıldığı değerlendirmesi ile davanın reddedilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki mahkemece, davanın reddine gerekçe gösterilen mal tasfiyesine ilişkin davanın sonucu beklenmeden karar verilmiştir. Nitekim eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen dava dosyası bilgilerinden dava dışı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan boşanma ve mal tasfiyesine ilişkin davanın ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/71 esas sayılı dava dosyasında görülmesi sonucunda boşanma davasının kabul edilmiş olduğu, ancak kararın henüz kesinleşmediği, mal tasfiyesine yönelik davanın ise anılan dosyadan tefrik edilerek ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008 /581 sayılı esasına kayıtlandığı ve davanın halen derdest olduğu görülmektedir....

                Büyükşehir Belediyesince alındığı 17.04.2015 tarihli karşılık yazıdan anlaşıldığına ve taraflar arasındaki mal rejimi boşanma dava tarihi itibariyle sona erdiğine göre, davalıya tahsis edilen pazar yerlerinin mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihi olan 29.06.2012 tarihi itibariyle mevcut durumuna göre değerleri bilirkişi tarafından belirlenmek suretiyle, bu değerler üzerinden katılma alacağına karar verilmesi gerekirken, tüm tahsis değerleri üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu