"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfyesi kapsamında alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tesfiyesi kapsamında alacak davasının kısmen kabulüne kısmen reddine dair .... Aile Mahkemesi'nden verilen 28.12.2012 gün ve 139/934 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili tarafından açılan mal rejiminin tasfiyesi kapsamında alacak isteğine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine; dava konusu .... plakalı araç yönünden 5000,00 TL katılma alacağının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, .... ada ....parsel sayılı taşınmaz yönünden reddine karar verilmiştir.Hükmün redde yönelik bölümü, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, 03.05.2010 tarihinde kesinleşen........
Mahkemece, tarafların boşanma davasının açılmasından hemen önce davalının kişisel malı niteliğindeki dairenin satılmasından elde edilen paranın iki ayrı daire almak için bir müteahhide ödendiği, dolandırıldıklarının anlaşılması üzerine müteahhidin taraflara 75.000-TL ödemesi konusunda anlaştıkları ve 28.000-TL nakit paranın 75.000-TL'den mahsup edilmek üzere nakden davalıya verildiği, geri kalan 47.000-TL için davacıya senet verildiği ve davacı tarafından bu paranın tahsil edildiği fakat davalı ile paylaşılmadığı ve davacıda kaldığının belirlenmiş olması nedeniyle, tarafların daha mal rejimi sona ermeden aralarındaki edinilmiş malların tasfiyesi konusunda anlaştıkları ve tasfiyeyi gerçekleştirdikleri kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İddianın ileri sürülüş şekline göre; dava, mal rejiminin tasfiyesi ile artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir....
Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : MAL REJİMİNİN TASFİYESİ ...ile ...ve ... ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kumluca Asliye Hukuk (Aile) Hâkimliğinden verilen 25.12.2008 gün ve 358/666 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların 1966 yılında evlendiklerini, miras bırakan ...’un 01.07.2004 tarihinde öldüğünü, 01.01.2002 tarihinden itibaren edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğunu ve dava konusu mallar üzerinde tasfiye payı bulunduğunu ileri sürerek mal rejiminin tasfiyesine, terekeye ait olan Halk Bankasındaki mevduat ile 07 S 7053 plakalı kamyonet üzerindeki 1/2 tasfiye payının terekeden alınmasına karar verilmesini istemiştir....
Söz konusu beyan ve boşanmanın mali ve ekonomik sonuçları itibari ile ilgili tarafların anlaşmaların açık ve ayrıntılı olduğu, dava konusu edilen taşınmazlar ve taşınmazlara ilişkin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin anlaşma yaptıkları konusunda açıklık olmadığından ve davacı tarafın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinden feragat ettiği sonucuna varılamaz. Bu nedenle, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ve Dairemiz'in yerleşmiş içtihatlarına göre, feragatın açık, anlaşılır ve tereddütsüz olması gerektiğinden davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin feragat ettiğinin kabulü doğru olmamıştır. Şu durumda, mahkemece davanın esasına girilerek, taraf delilleri toplanıp, deliller değerlendirilerek sonucuna göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekir. Anılan yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından bozulması gerekmiştir....
İhtiyaç duyulması halinde, değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Somut olaya gelince; eşler, 23.09.2000 tarihinde evlenmiş, 26.10.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tasfiyeye konu kooperatife 23.05.1996 tarihinde üye olunmuş, dava konusu taşınmaz 12.05.2000 tarihinde davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejimininin Tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair .... Aile Mahkemesi'nden verilen 27.01.2015 gün ve 201/57 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 05.04.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan kimse gelmedi....
Davalı-birleşen davacı ... vekili, davanın reddini savunmuş, birleşen dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz ve araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, 29.09.2014 tarihli yargılama oturumunda araç ile ilgili taleplerinden vazgeçtiklerini bildirmiştir. Mahkemece, davacı ... tarafından davalı ...'a karşı açılan davanın reddine, karşı davacı ... tarafından karşı davalı ....'...
olduğu, taraflar arasında boşanma davası bulunmadığı, mal rejiminin tasfiyesi davasında boşanma davası bulunmasının dava şartı olduğu, ayrıca mal rejiminin tasfiyesi davalarında bedel talep edilebileceğinden taşınmazın tapusunun iptaline karar verilmeyeceği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tutanak ve deliller, gerek boşanma gerekse eldeki dosya kapsamı karşısında, tarafların boşanmalarına ilişkin Bodrum Aile Mahkemesi'nin 2018/838- 893 esas ve karar sayılı kesinleşen kararı ile kararın eki sayılan ve tasdikine karar verilen 24/09/2018 tarihli protokolde yukarıda da açıklandığı üzere "...taraflar ortak malların ve kişisel eşyaların paylaşımı konusunda tam bir mutabakat içindedir", III/2. maddesinde de, "müşterek edinilmiş menkul yada gayrimenkul mevcut değildir." şeklinde ibare bulunduğu, bu ibarenin mal rejiminin tasfiyesi bakımından bir düzenlemeyi içerdiği, az yukarıda yazılı olduğu üzere tarafların boşanma davasının 23/10/2018 tarihli oturumunda protokol altındaki imzaların kendilerine ait olduğu, duruşmada davacı kadının ayrıca "edinilmiş mal" talebinin bulunmadığı şeklindeki beyanları dikkate alındığında, taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesi ile ilgili protokolde düzenleme yapıldığı, mahkeme huzurunda da tekrarlanan...