Eşler, 04.09.1996 tarihinde evlenmiş, 05.10.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir(TMK.nın 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı(743 sayılı TMK.nın 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK.nın 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK.nın 179.m)....
Taraflar 16.03.1972 tarihinde evlenmiş, boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 14.04.2007 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur (TMK.nun 225/2). MK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında sözleşmeyle başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, (MK.nun 170 m.) bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202 ve 4722 sayılı Yür. K.nun 10/3.madde ve fıkrasına göre yasal Edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Davacı ... 31.12.2004 tarihinde harçlandırdığı dava dilekçesinde; yukarıda açıklandığı üzere kendisi ve davalıyla müşterek kızları olan Reyhan ... adına olmak üzere toplam Birmilyar....
Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Dava konusu 91 ada 23 parsel sayılı taşınmaz 21.03.1990 tarihinde satın alma yoluyla davalı adına arsa niteliğinde tapuya tescil edilmiştir. Bu taşınmaz üzerine, tanık beyanlarına ve yapı kullanma izin belgesine göre; tarafların evlilikleri devam ederken bina yapılmaya başlandığı ve 07.01.1994 tarihinde Yapı Ruhsatı İzin Belgesi alınarak 3 katlı ve daireli binanın tamamlandığı anlaşılmaktadır. Yine, dava konusu 56 ada 14 parsel de, 10.04.1990 yılında satın alma yoluyla davalı adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı tarafından Pınarhisar Asliye Hukuk Mahkemesinde 13.12.2021 tarihinde 2021/174 Esas sayılı boşanma davası açıldığını, taraflar arasında görülen bu boşanma davasının hala derdest vaziyette olduğunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 214. maddesi uyarınca mal rejimi tasfiyesi davasında yetkili mahkemeler sayılırken, evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesi halinde gerçekleştirilecek mal rejimi tasfiyesinde yetkili mahkemenin, boşanma kararını veren mahkeme olduğunun belirtildiğini, söz konusu madde ile boşanma kararı verilmesi halinde gerçekleşecek mal rejimi tasfiyesine ilişkin davalarda, taraflar arasında derdest olan boşanma davasının görüldüğü Pınarhisar Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) yetkili olduğunu, şu halde, İstanbul Aile Mahkemeleri bu dava bakımından yetkisiz olup, davanın usulden reddini talep ettiklerini, ayrıca taraflarınca yetkili mahkeme olan Pınarhisar Asliye Hukuk Mahkemesinde (Aile Mahkemesi sıfatıyla...
Aynı kanunun "Feragat ve kabulün şekli" başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Feragat, kesin hüküm gibi sonuçlarını doğurur (m.311) ve davacı feragatten dönemez. Bu karara karşı, sadece usul hukuku kurallarına aykırılık sebebiyle kanun yoluna başvurulabilir. Somut olaya gelince, davacı sunduğu dilekçe ile davadan feragat ettiğini beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdiklemiştir. Davacı istinaf dilekçesi ile davalının boşanma davasında kendisini kandırdığını, eldeki davaya açtıktan sonra da kendisini kandırdığını, feragat beyanının kandırmaya dayandığı ve bu nedenle geçersiz olduğu iddiasında bulunmuştur....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 03/06/2021 tarih, 2020/45 Esas 2021/298 Karar sayılı ilamında özetle; davanın kabulü ile; dava konusu Mersin İli, Mut İlçesi, Yukarı Köselerli Mahallesi, 234 ada 53 parsel (eski 2234) sayılı taşınmaz yönünden 50.735,65 TL katılma payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği, verilen kararın taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemeye 13/03/2019 tarihli dilekçe ile davalının edinilmiş mal varlığı olan tüm mal varlıklarının araştırılmasını, dava dilekçesinde bildirilen gayrimenkulün dava konusu olması gereken ve edinilmiş mal olan varlığının sadece bir kısmı olduğunu, davanın niteliği itibariyle davalının edinilmiş mal olan tüm mal varlığının araştırılıp tüm mal varlığının...
mal kabul edilmediği takdirde edinilmiş mallara katılma rejimine göre hesaplanacak değerinin 1/2'sinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte şimdilik 5.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eşler arasındaki mal rejiminin boşanma dava tarihinde sona erdiğini, icra takibine konu alacağın boşanma dava tarihinden sonraki döneme ilişkin olduğunu, bu nedenle genel hükümlerin uygulanması gerektiğini belirterek usul ve yasaya uygun olmayan ilk derece mahkemesinin dava dilekçesinin görev yönünden reddine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, boşanma dava tarihinden sonra davacının kefil olması nedeniyle ödediği kredi borcundan dolayı yapılan icra takibine itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına ve %20 icra- inkar tazminatına karar verilmesi isteğine ilişkindir....
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, Mahkeme'nin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; taraflar 04.06.1966 tarihinde evlenmişler, 10.09.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 23.02.2011 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. 4721 sayılı TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanacaktır. Taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı 10.09.2008 tarihi itibariyle sona ermiştir....
Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). 1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, taraflar arasındaki yararlar dengesine, TMK'nun 4. maddesinde (TBK md. 50/2) öngörülen hukuk ve hakkaniyet ilkelerine uygun bulunduğuna göre, davalı-birleşen davacı vekilinin tüm, davacı-birleşen davalı vekilinin aşağıda belirtilen bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. .//.. 2- Davacı-birleşen davalı vekilinin Halkbank'dan çekilen para ile ilgili temyiz itirazlarına gelince; mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir...