WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-davacı kadın ayrıca, evlilik birliğinin devamında ev inşaatında kullanılmak üzere bilezik bozdurduğunu ve bedeli 5.000,00 TL yi davacı-davalı erkeğe verdiğini, söz konusu paranın kendisine iade edilmediğini iddia ederek, 5,000,00 TL nin iadesine karar verilmesini de talep etmiştir. Mahkemece bu taleplerin ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Davalı-davacı kadının bu talepleri eşler arasındaki mal rejimi ile ilgilidir. Bu isteklerin incelenebilmesi, eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi halinde mümkündür. Evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesi halinde, mal rejimi buna ilişkin davanın dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK m.225/2). Bu davalar boşanma davalarıyla birlikte açıldığında, bu davalara ilişkin dosya boşanma dava dosyasından ayrılıp boşanma davasının sonucunun beklenmesi zorunludur. Boşanma yönünde oluşacak hüküm kesinleşmedikçe, bu taleplerin incelenmesi yasal olarak mümkün değildir....

    Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, Mahkeme'nin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; taraflar 04.06.1966 tarihinde evlenmişler, 10.09.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 23.02.2011 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. 4721 sayılı TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanacaktır. Taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı 10.09.2008 tarihi itibariyle sona ermiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 20.12.2011 gün ve 663/1314 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili boşanma dosyasına verdiği dava dilekçesinde, tarafların 1979 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen 2473 ada 15 parsel üzerinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağı bulunduğunu açıklayarak, taşınmazın yarı bedeli üzerinden 40.000 TL alacağın dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, boşanma dava sonucunun beklenmesi gerektiğini, davanın yersiz açıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

        ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2020 NUMARASI : 2020/169 ESAS - 2020/405 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki mal rejimi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. ve 356.maddeleri gereğince DURUŞMASIZ OLARAK ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355.maddesine göre istinaf sebepleri ile bağlı olarak dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; " taraflar arasında Menderes 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/161 esas sayılı dosyası ile boşanma davası olduğunu, bu nedenle müvekkilin edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklı katılma alacağı taleplerinin olduğunu, bu nedenlerle taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine, yargılama...

        Bu durumda evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 11.06.2009 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK.nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava dilekçesinin içeriği, davacının yargılama aşamasındaki beyanları ve taşınmazın edinme tarihine göre dava, 4721 sayılı TMK'nun 202 ve devam maddeleri gereğince kabul edinilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimindan kaynaklanan ve TMK.nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı ve TMK'nun 227 maddesine dayanan değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir....

          Bu tür uyuşmazlıklarda; öncelikle, davalı eş tarafından 229. madde sayılan amaç ve doğrultuda kazandırma veya devrin yapılıp yapılmadığı araştırılıp belirlenmelidir. Mahkemece, karşılıksız kazandırma veya devrin yapıldığının anlaşılması durumunda, söz konusu mal mevcut kabul edilerek yapılan hesaplamada davacı tarafın katılma alacak hakkının olup olmadığı, varsa miktarı saptanarak davalı eşten tahsili yönünde hüküm kurulmalıdır. Tasfiyede devredilen malvarlığının devir tarihindeki değeri esas alınır (TMK'nun 235/2. m). Somut olaya gelince; eşler, 17.06.2007 tarihinde evlenmiş, 21.11.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m)....

            Mahkemece, taraflar arasındaki yabancı mahkeme kararında yanların boşanma ve mal rejimi, velayet, nafaka, tazminat yönlerinden verilen kararın ... ....Aile Mahkemesinin kesinleşen 2008/379 Esas 2009/289 Karar sayılı ilamı ile tanınmasına ve tenfizine karar verildiğini, yanlar arasında kesin hüküm bulunduğunu açıklayarak taraflar arasındaki mal paylaşımı konusunda kesin hüküm olduğundan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179). Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dosya içeriğine, toplanan delillere, taraf ve tanık beyanlarına göre; Mahkemece, taşınmaz yönünden tarafların ilk olarak anlaşmalı olarak boşandıkları ve araç yönünden de tasfiyeye konu aracın ilk boşanma dava tarihinden sonra alındığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, ilk evlilik döneminde satın alınan tasfiyeye konu 3 nolu bağımsız bölümün ve ilk boşanma dava tarihinde sonra satın alınan tasfiyeye konu 48 RD 106 plakalı aracın edinilmesi için kullanılan kredilerin ödemelerinin ikinci evlilik döneminde de (13.05.2011-23.09.2011) devam ettiği göz ardı edilerek karar verildiği anlaşılmaktadır....

                Dava konusu evin boşanma davasından 10 gün önce devredildiği, evin devredildiği aynı gün ev için kullanılan kredi borcunun kapatıldığı ve dolayısıyla kredi borcunun tamamının evlilik birliği içinde ödendiği, hesap bilirkişisi tarafından evin devir tarihine kadar yapılan kredi ödemesi ile devir tarihi itibariyle kalan kredi borcu üzerinden yapılan hesaplama ile krediden doğan edinilmiş mal hesabının hatalı olduğu, zira kredinin evlilik birliği içinde ödenerek bitirildiği, boşanma dava tarihi itibariyle evin hiçbir borcunun bulunmadığı, karine olarak boşanma davasından 10 gün önce devredilmesi nedeni ile mal kaçırma kastı ile devredildiği kabul edilse dahi evin devir bedelinden 30.000,00 TL kredi borcu ödendiği, dolayısıyla 30.000,00 TL'nin mal kaçırma kastı ile yapılan devir kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği, hal böyle olunca hesaplamanın bu yönde yapılarak karar verilmesinin göz ardı edilmesinin hatalı olduğu anlaşılmakla, yeni verilecek kararda ilk karara karşı davacının istinafının...

                Belirtilen hüküm ... 3.Aile Mahkemesinin 2007/945 Esas, 2008/431 Karar sayılı ve 16.9.2008 tarihinde kesinleşen hükmü ile tenfiz edilmiştir. Başka mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, eşler arasında evlilik tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu Eğirdir’de 240 ada 171 parselde 3 numaralı mesken 30.11.2004 tarihinde ferdileşme suretiyle davalı adına tescil edilmiş; 6.5.2005 tarihinde tapuda yapılan satışla dava dışı ...’e devredilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu