Toplanan deliller ve dosya kapsamından; taraflar 24.10.1997 tarihinde evlenmiştir. 26.02.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 14.06.2011 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 26.02.2010 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi boşanma davanın açıldığı tarihle sona ermiştir....
Başka mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170.maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202.maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu araç 06.10.2003 tarihinde satın alma yoluyla davalı adına trafik siciline tescil edilmiştir. Evlilik birliği içinde ve 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen malvarlığına ilişkin olarak iddianın ileri sürülüş şekline göre tarafların değer artış payı veya katılma alacağı söz konusu olabilir....
Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, yetkiyi düzenleyen 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 214/2. maddesi hükmüne göre, eşler veya mirasçılar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme yetkilidir. Buna göre, mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre değil, özel düzenlemenin yer aldığı Türk Medenî Kanunu'na göre belirlenmelidir. Somut olayda; davanın boşanma istemiyle birlikte açıldığı, mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkin olarak tefrik kararı verildiği, boşanma istemine ilişkin davada İstanbul Anadolu 10....
Uyuşmazlığa konu taşınmaz ise, eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli bulunduğu dönemde 28.2.2001 tarihinde SS Elif Konut Yapı Kooperatifine üyelik ile, bir kısım ödemeler mal ayrılığı, bir kısım ödemeler edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde ve bir kısım ödemeler ise boşanma davasının açıldığı tarihten sonra yapılarak, boşanma davasının kesinleştiği tarihten sonra ferdileşme ile davalı adına tescil edilmiştir. Kooperatif üyeliği yoluyla edinilen 586 ada 54 parselde 5 numaralı bağımsız bölüme ilişkin peşinat ve ödemelerin yapıldığı tarihler itibariyle eşler arasındaki mal rejimi; 1.1.2002 tarihinde 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girmesi nedeniyle farklılık gösterdiğinden, davacının talebine ilişkin hesaplamanın ait olduğu dönemler gözönünde bulundurularak yapılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı Uyuşmazlık, Boşanma davasından ayrı açılan mal rejiminin tasfiyesi istemidir. Davacı evlillik sırasında alınan bir takım mallar nedeniyle mal rejiminin tasfiye edilerek dilekçesinde belirtilen ve evlilikten sonra alınan malların değerinin ½ sinin tahsilini talep etmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliği gereği inceleme göre Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Ancak, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince uyuşmazlığın “boşanma davasından sonra karı koca arasında eşya davası sonucunda verilen karara ilişkin” olduğu kabul edilerek Dairemizin görevli olduğuna karar verilmiş olduğundan, görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kurulu'na gönderilmek üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 04.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemede halen görülmekte (2016/44 E.) olan taraflar arasında boşanma davasında ileri sürülen, mal rejimi sözleşmesinin iptali/mal rejiminin tasfiyesi taleplerini mahkemenin resen ayırdığını ve ayrı dosya üzerinden görülmesine karar verdiğini, boşanma davasıyla birlikte açılan ve ayrılması yönünde itiraz ve talep olmayan olaya ilişkin mahkemenin resen yaptığı işlemin hukuka aykırı olduğunu, zira boşanma davasının reddi halinde ortada görülmesi gereken mal rejimi davası kalmayacağı gibi boşanma kararı ile birlikte ayrılma kararı verilmesinin mümkün olduğunu, ayrıca mahkemenin 19/10/2017 tarihli resen yaptığı tensip tutanağı ile mevcut dava için boşanma davasının bekletici mesele yapılmasına karar verdiğini ve boşanma davasının kesinleşmesini müteakip dosyanın ele alınması ara kararını oluşturduğunu, ancak yine hiçbir talep olmamasına rağmen bu defa mal rejimi sözleşmesi davası ile mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davanın resen ayrılmasına karar...
Dosya içerisindeki ve UYAP'taki bilgi ve belgelerden, davacı ile davalı ... arasında Erdemli 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/429 Esas 2019/182 Karar sayılı dosyasından açılan boşanma davasında, davacı ... tarafından açılan boşanma davasının geri alınması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, davalı-karşı davacı ... tarafından açılan boşanma davasının tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verildiği bu kararın henüz kesinleşmediği, Erdemli 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/183 Esas sayılı dosyasından devam eden boşanma davasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, bu davaların kesinleşen sonucu beklenerek, davacının bir alacağınını olup olmadığı tesbit edildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, kendi davası bakımından, davalı-davacı tarafından da birleştirilen boşanma davası ve mal rejiminin tasfiyesi talebi hakkında verilen hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebepler ve özellikle kocanın davası hakkında bozmaya uyularak karar verilmiş olmasına ve davalı-davacı vekilinin 17.06.2014 tarihli duruşmada "mal rejiminin tasfiyesiyle ilgili ayrı dava açtıklarını" ifade etmiş olmasına, bu durum nazara alınarak bu konuda karar tesis edilmemiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA...
Taraflar 09.04.1995 tarihinde evlenmiş, 28.11.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 16.03.2007 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m). Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir....
Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden eşler arasında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejimi, bu tarihten boşanma davasının açıldığı 30.06.2009 tarihine kadar TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dosya kapsamı ve dava dilekçesindeki açıklamalara göre; davacı vekilinin talebi araç üzerindeki katılma alacağı ve genel hükümlere tabi ziynet alacağı isteğine ilişkindir. ..........