boşanma davasının ve ferilerinin kabulü yönünde karar verildiği, davalı erkek tarafından belirlenen kusur durumu, takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminatın toplanan delillere ve usul ve yasaya aykırı olduğu, davacı kadın tarafından takdir edilen nafakalar ile maddi ve manevi tazminat miktarlarının tarafların ekonomik ve sosyal durumuna, belirlenen kusur durumuna göre yetersiz kaldığı gerekçesiyle yasal istinaf başvuru süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurdukları anlaşılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/11/2019 NUMARASI : 2019/196 ESAS 2019/814 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, kadın tarafından davalı erkeğin kusurlu davaranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferilerine ilişkindir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların arasında ülkemizde açılmış bir boşanma davasının bulunmamakta olduğunu, zira bu davanın açılabilmesi için taraflar arasında boşanma davasının olmasını ve davanın açıldığı bir tarihte mevcut mal rejiminin sona ermiş olacağından usulen açılmış bir boşanma davası da olmadığından mal rejiminin tasfiyesine yönelik açılan bu davanın esastan incelenmesi ve karar verilmesinin mümkün olmadığını, mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir davanın esastan incelenip hüküm kurulabilmesi için taraflar arasında bir boşanma davasının olması gerektiğini, davanın bekletici mesele yapılarak boşanma kararının kesinleşmesinin zorunlu olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davada yetkisizlik kararı verilerek İzmir-Karşıyaka Aile Mahkemelerinin yetkili olduğunun belirtilmesini, davanın açıldığı 27/05/2022 tarihinde usule uygun açılmış bir boşanma davası olmadığından davanın reddini, aksi halde davacının bir katkısının olduğu katılma alacağı bulunmadığından...
DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "ASIL DAVA YÖNÜNDEN Davacının davasının boşanma ve ferileri yönünden REDDİNE, Davacının ziynet eşyalarının iadesi ile mal rejimine ilişkin taleplerinin tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiği ve yargılamanın ilgili dosyada devam ettiği anlaşılmakla bu dosyada karar verilmesine yer olmadığına, KARŞI DAVA YÖNÜNDEN Davanın KABULÜ İLE, tarafların TMK'nun 166/1....
DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "ASIL DAVA YÖNÜNDEN Davacının davasının boşanma ve ferileri yönünden REDDİNE, Davacının ziynet eşyalarının iadesi ile mal rejimine ilişkin taleplerinin tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiği ve yargılamanın ilgili dosyada devam ettiği anlaşılmakla bu dosyada karar verilmesine yer olmadığına, KARŞI DAVA YÖNÜNDEN Davanın KABULÜ İLE, tarafların TMK'nun 166/1....
Dava dilekçesine göre davacı vekili, evlilik birliği içinde davalı adına edinilen mal varlığının tespit edilerek, edinilmiş mallara katılma rejimine göre paylaştırılmasını, bilirkişi raporu ile değer artış payı ve katılma alacağının belirlenerek davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Boşanma nedeniyle eşler arasındaki mal rejimi, boşanma davasının dava tarihi itibariyle sona ermekte olup (TMK’nun 225/2.m.), mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı boşanma dava tarihi itibariyle doğar. Ancak bu hakkın dava yolu ile kullanılabilmesi, tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanarak kesinleşmesi gerekir. Somut olayda taraflar arasında boşanma davası açılmış olmakla davacının mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkı doğmuştur. Ancak tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanması gerekmektedir....
Boşanma dosyasında, az yukarıda yazılı beyanlar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27.05.2009 gün 2009/2-158 Esas ve 2009/217 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi boşanmanın mali sonuçları üzerindeki 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 174.maddesinde düzenlenen boşanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat, 175.maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası, şahsi eşyalarla ilgili anlaşmaya, kısaca boşanmanın ferilerine ilişkin olup, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağına konu yukarıda ada ve parsel numarası yazılı taşınmaz bu kapsam içinde değildir. Başka bir anlatımla; somut olayda, boşanma dosyası içeriğindeki beyanlarla tarafların aralarındaki mal rejimini tasfiye ettikleri kabul edilemez. Tarafların anlaşmalı boşanma davasında mal rejiminin tasfiyesi konusunda anlaşma yapmaları zorunluluğu yoktur. Ancak, bu konuda anlaşma yapmaları mümkündür....
Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun m. 30) bekletici mesele yapılmalıdır. .//.....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince davacı-birleşen dosya davalısı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği babayla şahsi ilişki tesis edildiği, çocuk için aylık 400 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın için aylık 400 TL tedbir 600 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği erkek tarafından açılan boşanma davasının ve tazminat taleplerinin reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-birleşen dosya davacısı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kabul edilen asıl boşanma, tanıklarının tamamının dinlenmediği, kusur, velayet,aleyhine nafakalar, reddedilen boşanma davası yönünden istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına ve birleşen dava terke dayalı karşılıklı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1768 KARAR NO : 2023/136 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ALUCRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/04/2022 NUMARASI : 2020/139 ESAS - 2022/50 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA VE MAL PAYLAŞIMI (HAYATA KAST, PEK KÖTÜ VE ONUR KIRICI DAVRANIŞ NEDENİYLE BOŞANMA VE MAL PAYLAŞIMI), BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİ)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı birleşen dosya davalısı dava dilekçesinde özetle; davalı T3 ile 31/08/2005 tarihinde resmi nikahlı olarak evlendiklerini, evliliklerinden 26/01/2006 doğumlu Emine Tütüncü’nün dünyaya geldiğini, o evlilik dışında bir çocuğunun daha olduğunu, T3’nün kızına soyadını verdiğini ve babası olarak göründüğünü...