Taraflar arasında “seçilebilir mal rejimlerinden” (Ömer Uğur GENÇCAN, Mal rejimleri Hukuku, Ankara 2007, Kısaltma: GENÇCAN-Mal Rejimleri, s. 125) birinin seçildiği ileri sürülmediğine göre eşler arasında kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) geçerli olduğu duraksamasızdır. Katılma alacağı davası boşanma davasından bağımsız ve ayrı olarak görülmesi gerekli bir davadır. Boşanma kararı verildiğine göre eşler arasındaki geçerli kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) sona ermesi (TMK. m. 225 f. II) boşanma davası tarihinden itibaren gerçekleşmiş durumdadır. O halde mahkemece yapılacak iş boşanma kararı verilerek kesinleşmiş olmakla incelenebilir duruma gelen katılma alacağı davasının esası hakkında tarafların delillerini toplayarak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/763 KARAR NO : 2022/1341 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SERİK AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2020 NUMARASI : 2020/90 ESAS-2020/249 KARAR DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 06/06/2019 günü evlendiklerini, evlendikten sonra davalının sürekli olarak müvekkiline oturdukları evi kendi üzerine yapmasını bunun bir güven göstergesi olacağını söyleyerek müvekkilini kandırdığını ve müvekkilinin de davalı eşine güvenerek 24/06/2019 günü Gedik Mah. 120 ada 509 parsel sayılı taşınmazı bedelsiz olarak eşinin üzerine devrettiğini, ancak bu devir gerçekleştikten sonra herşeyin bir anda değiştiğini ve davalının asıl niyetinin sadece bu evi almak olduğunun ortaya çıktığını, tapu devrinden...
Davalı yanca, mahkeme kararına istinaden taşınmazın temlik edildiği ve bu tasarrufun iptal edilemeyeceği savunulmuştur. İlke olarak taraflar arasında bir anlaşmazlığı hükme bağlayan ilamlara karşı tasarrufun iptali davası açılamaz ise de, boşanma davasında tarafların mal bölüşümü mahkeme tarafından belirlenmediğinden, tarafların mahkemeye anlaşma şeklinde bildirdikleri iradeleri ile mal paylaşımı mahkemece yapılmış olduğundan, alacaklısından mal kaçırma amacında olan borçlu bu yolla amacına uygun olarak bir mahkeme kararı elde edebileceğinden, tasarrufun tarafları karı koca olduğundan, boşanma protokolü ile borçlu koca tarafından karısına anlaşmalı boşanma sonucu düzenlenen boşanma protokolü gereğince boşanan eşe devredilen taşınmazlar hakkında iptal davası açılabilir, (Yargıtay 17. H.D'nin 2012/14209 esas, 2014/3639 sayılı kararı)....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/2562 KARAR NO : 2023/2560 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KAVAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/142 (ARA KARAR) DAVA KONUSU : Boşanma ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinde inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; tarafların Kavak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/325 esas 2023/138 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, ancak henüz kararın kesinleşmediğini, Fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile davalarının belirsiz alacak davası olarak kabulünü, davalının kayıtlı bulunan Samsun İli, İlkadım İlçesi, Derebahçe mah. 3479 ada 26 parsel zemin kat 4 nolu bağımsız bölüm ile Yeniömerli mah. Merkez 1.sok....
Mal rejiminin tasfiyesi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından, anlaşma gerekli değildir. Ancak anlaşma olduğu takdirde boşanmayla birlikte hüküm altına alınmasına da yasal bir engel yoktur. Bu bakımdan boşanma dava dosyasındaki tarafların karşılıklı olarak eşya, tazminat ve nafaka ile ilgili beyanları ve anlaşmalarının boşanmanın feri (eki) niteliğindeki konulara ilişkin olduğu, ayrıca eldeki davada yargılama sırasında kadının karşı tarafla ev alınması konusunda anlaştıklarına ilişkin beyanının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak taleplerinden vazgeçtiği anlamına gelemeyeceği,mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir anlaşma yapılmadığı, davacının boşanma dava dosyasında mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkından feragat ettiğine ilişkin açık bir beyanı olmadığı gibi, mal rejiminin tasfiyesine yönelik, hükme esas alınan bir protokol (anlaşma belgesi) de bulunmadığına göre, davacı tarafından eldeki davanın açılmasına engel bir durum yoktur....
Aile Mahkemesi’nin 2017/608 Esas sayılı dosyası ile devam ettiğini, davacının değişik zamanlarda davalar açtığını, barışma üzerine davalardan feragat edildiğini, davacının mal tasfiyesi talep ettiğini, müvekkilenin de mal tasfiye talebi olduğunu, bu hususta boşanma davası bittikten sonra tabi ki mal tasfiyesi yapılacağını, davacının üzerine birçok şirket ve gayrimenkul olduğunu, kendilerinin de bu şirket, gayrimenkulleri ve nakil araçları elinden çıkarma ihtimali güçlü olduğundan T1'un tüm malvarlığına ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini bildirerek boşanma davası sonucunda taşınır ve taşınmaz malları ve şirketlerinin tasfiyesine, ayrıca taraflar arasında cari olan edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesine, katılım payı, katkı payı, değer artış payının tespitine, denkleştirme yapılmasına ve artık değerin belirlenmesine ve yasa uyarınca davacıya düşen kısmının faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun m. 30) bekletici mesele yapılmalıdır. Bu tür davalarda mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; taraflar arasında görülen .... 5. Aile Mahkemesi'nin 2013/333 Esas, 2014/465 Karar sayılı boşanma dava dosyası ret ile sonuçlanmış ise de; davacı tarafın 8. yargılama oturumunda belirttiği gibi ve UYAP'tan yapılan kontrolde 05.02.2016 tarihinde açılan .... 7. Aile Mahkemesi'nin 2016/88 Esas sayılı boşanma davasının devam ettiği anlaşılmaktadır....
EŞLER ARASINDA MAL REJİMİ 4722 S. TÜRK MEDENİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜĞÜ VE UYGULAMA ŞEK... [ Madde 10 ] "İçtihat Metni" Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan boşanma davası sonuçlanıncaya kadar eşler arasında tabi oldukları mal rejimi devam eder. Dava boşanma karar ile sonuçlanırsa bu mal rejiminin sona ermesine ilişkin hükümler uygulanır. (4722 sayılı Kanun md. 10/2) Eşler arasındaki boşanma davası 15.03.2001 tarihinde açılmış, verilen boşanma kaWı 21.09.2004 tarihinde kesinleşmiş olmakla mal ayrılığı rejiminin sona ermfesi-ne ilişkin hükümler uygulanacağından işin esasının incelenmesi gerekirjken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Sonuç: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple (BOZULMASINA) temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.04.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Diğer yandan davacının doğmamış haktan feragat edemeyeceği ileri sürülebilirse de; boşanma nedeniyle eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının dava tarihi itibarıyla sona ermekte olup mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı boşanma dava tarihi itibarıyla doğacağı ancak bu hakkın dava yolu ile kullanılabilmesi, tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanarak kesinleşmesi gerektiği,boşanma kararının kesinleştiği, bu durumda davacı kadının beyanlarının boşanma davasının yargılaması devam ederken yapıldığı anlaşıldığına göre doğmamış haktan söz etmekte mümkün değildir. TMK'nın 2. maddesinde "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır....
Ne var ki, usul ekonomisi gözetilerek henüz mal rejimi davası derdest iken açılan ve devam eden boşanma davasının bulunması halinde boşanma davasının sonucunun beklenmesi bakımından bekletici mesele yapılması öteden beri Yargıtay’ın uyguladığı bir ilkedir. Direnme kararı üzerine Hukuk Genel Kurulu'na intikal eden bir dava nedeniyle, Hukuk Genel Kurulu'nun 27.06.2012 tarihli ve 2012/8-268 Esas, 2012/420 sayılı kararında, mal rejimi davasında, boşanma davasının sonucunun beklenmesi gerektiğine karar verilmiştir. Somut olayda, taraflar arasında görülen Kırşehir Aile Mahkemesinin 2019/435 Esas, 2019/ 717 Karar sayılı boşanma dava dosyası ret ile sonuçlanmış ve 10.12.2019 tarihinde kesinleşmiş ise de; temyiz dilekçesi ve dosya kapsamındaki bilgiler uyarınca, UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu, taraflar arasında eldeki davanın karar tarihi olan 30.06.2020 tarihinden önce 10.12.2019 tarihinde açılan Kırşehir 2....