Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 14/02/2017 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden 16/09/2018 d.lu Aslan Mert isimli bir müşterek çocuklarının olduğu, davacı erkek tarafından davalı kadının kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ve ferilerine ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....

İlk Derece Mahkemesince yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırılmasına göre, erkeğin; emekli olduğu, aylık 1.500,00.TL emekli maaşı aldığı ayrıca sürücü kursunda eğitici olarak çalıştığı, aylık 1.000,00.TL gelir elde ettiği, miras kalan evinin olduğu, kira vermediği, başkaca araç ve mal varlığının olmadığı, kadının da; ev hanımı olduğu, geliri ve mal varlığının olmadığı, babasının evinde yaşadığının belirlendiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; kadın tarafından TMK'nun 166/1- 2 maddesince açılan boşanma davasının kabulüne, tarafların TMK'nun 166/1 maddesine göre evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, davacının Maddi ve Manevi tazminat istemlerinin reddine, dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar tedbir, kararın kesinleşmesinden itibaren kadın için aylık 250,00.TL yoksulluk nafakasına, boşanma nedeni ile 5.000,00.'...

Davalı vekili cevap ve beyan dilekçesinde özetle; müvekkilinin Avusturya vatandaşı olduğunu ve orada yaşadığını, açılan davanın haksız ve hukuki temelden yoksun olduğunu, tarafların 30/07/1992 tarihinde evlendiklerini, Avusturya'da yaşamaya başladıklarını, Avusturya Sulh Hukuk Mahkemesinin 19/03/2009 tarih ve 88 C 4/09b sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, davacının dosyadan anlaşıldığı üzere bu boşanma davasını İstanbul Anadolu 21....

Ağır ya da eşit kusurlu olmayan davacı kadın lehine tazminata hükmedilmesinde ve kadının düzenli ve sürekli gelir getiren bir işte çalışmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından yoksulluk nafakası hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı gibi, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, davacı kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, çocuklar için takdir edilen tedbir ve iştirak nafakalarının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Bu sebeple, davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin, tüm yönlerden ayrı, ayrı esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Ağır ya da eşit kusurlu olmayan davacı kadın lehine tazminata hükmedilmesinde ve kadının düzenli ve sürekli gelir getiren bir işte çalışmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından yoksulluk nafakası hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı gibi, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, davacı kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, çocuklar için takdir edilen tedbir ve iştirak nafakalarının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Bu sebeple, davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin, tüm yönlerden ayrı, ayrı esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın 14.09.2015 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi talepli dava açmış, 10.11.2015 tarihli dilekçeyle davadan feragat etmiş, mahkemece feragat nedeniyle boşanma ve mal paylaşımı davalarının reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafça mal rejiminin tasfiyesi davasının feragat sebebiyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile temyiz edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesi davası, ancak evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesiyle görülebilir hale gelir. Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından feragat edildiğinden, evlilik birliğinin devam ettiğinin, diğer bir deyimle eşler arasındaki mal rejiminin sona ermediğinin kabulü gerekir (TMK m. 225)....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2021 NUMARASI : 2021/284 ESAS, 2021/657 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma ) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evli olduğunu, 4 çocuklarının olduğunu, davalının müvekkili ve çocukları ile ilgilenmediğini, müvekkiline para vermediğini, evini otel gibi kullandığını, evliliklerinin ilk aylarında davalının ailesinin tarafların evini kahvehane gibi kullandıklarını, sözlü şiddet, hakaret, maddi manevi zarar, ilgisiz ve iftira gibi şeyler uyguladığını, müvekkilinin çocukları için bunlara katlandığını, davalının Sibel Göktürk isimli şahısla kendisini aldattığını, davalının bir çok iş değiştirdiğini...

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2021 NUMARASI : 2018/1035 ESAS-2021/271 KARAR DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ilk başlarda doğru düzgün işinin olmadığını, evliliğin ilk başlarında değişik işlerde çalıştığını, müvekkilinin de aynı şekilde eve katkı sağlamak için gündelik ev işlerine gittiğini, daha sonra tarafların birlikte hurdacılık işi yaptıklarını, müvekkilinin evlilikte takılan takıları eşine destek olmak ve işlerini düzene koyması için davalıya teslim ettiğini, davalının müvekkiline psikolojik ve fiziki şiddet uyguladığını, sürekli hakaretler ettiğini belirterek tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, müşterek çocuk için aylık 750 TL tedbir-iştirak nafakasına hükmedilmesini, müvekkili için aylık 2.000 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesini...

    HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince; "tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde katkı payı talep etmediklerin tasdik etmeleri, duruşma sırasında eşya ve mal varlığına ilişkin hiçbir mal ve alacak talep etmediklerini beyan etmeleri anlaşmalı boşanma sırasında mal rejiminin tasfiyesinde geleceğe yönelik bir anlaşma yapıldığını göstermektedir. Aynı zamanda tarafların kesinleşen anlaşmalı boşanma davasının 2 numaralı bendinde tarafların karşılıklı olarak katkı payı alacağı talep etmedikleri belirtilmiş ve bu karar kesinlişmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/342 ESAS DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliği içerisinde edilen davalı adına kayıtlı taşınır, taşınmaz ve banka hesapları üzerine tedbir şerhi işlenerek fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00- TL tutarın daha sonra belirlenecek gerçek bedellerinin yarısının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    UYAP Entegrasyonu