Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169).Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek tedbir nafakası takdiri ve miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu görüldüğünden bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK'nun 175.maddesinde boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği hükme bağlanmıştır....
Protokole yönelik yukarıdaki açıklamalar ışığında boşanma davasında davalı olan kadınının boşanmanın fer'ilerinden olan maddi, manevi tazminat vb. açıkça feragat ettiği sabit ise de, mal rejiminin tasfiyesine konu olan evlilik birliği içinde edinilen taşınır veya taşınmazlardan kaynaklanan haklarından ve ziynet talebinden feragat ettiği kabul edilemez. Anlaşmalı boşanma protokolünde mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenlemelerin bulunması ve bu yöndeki anlaşmanın geçerli olabilmesi için düzenlemenin mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olduğunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde tek tek ve ismen sayılmak suretiyle açıkça belirlemiş olmaları gerekir. Uyuşmazlık konusu protokolün bu haliyle TMK 226 ve 226/1 maddesi uyarınca eşlerden birinin diğerinde bulunan ziynetlerin talebini ve mal rejiminin tasfiyesini de kapsamadığı görülmekte bulunan dava yönünden bağlayıcılığı bulunmamaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2022 NUMARASI : 2020/276 ESAS 2022/485 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Zina Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, 80.000,00 TL manevi tazminat ve 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini, 3.000,00 TL tedbir nafakası talep ettiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Tüm dava dosyası, taraflarca gösterilen ve toplanan tüm deliller, İlk Derece Mahkemesince verilen karar, karar gerekçesi, davalı erkeğin istinaf başvuru nedenleri birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında anlaşmazlık olduğu, davalı erkeğin; kadının çalışmasını istemediği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, hastalığında maddi ve manevi olarak yanında olmadığı, destek olmadığı, erkeğin kusurlu bu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsıldığı, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurlu olmadığı, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamanın, belirlenen kusur durumunun, kadın tarafından TMK'nun 166/1- 2 maddesince açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin karar ve karar gerekçesinin, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları, boşanmaya neden ola olaylarda kusur durumu dikkate alındığında, sabit geliri ve mal varlığı olmadığı anlaşılan davacı kadın lehine TMK'nun 169- 175 maddeleri uyarınca tedbir/ yoksulluk...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2018 NUMARASI : 2016/512 ESAS, 2018/477 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA VE MAL PAYLAŞIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 07.12.2014 tarihinde düğün yaparak evlendiklerini, resmi nikahı Eylül 2015'de yaptıklarını, müşterek çocuklarının olmadığını, davalının agresif, kavgacı ve herşeye çok çabuk sinirlenen ve tahammül edilemez derecede kıskanç biri olduğunu, ailesi ile görüşmesini engel olduğunu, görüştüğü zaman problem çıkarttığını, başka kadınlar ile aldattığını, 2015 yılı Haziran ayında davalıya bir kadından mesaj geldiğini, bunun üzerine çıkan tartışmada...
Taraflar arasında görülen ve kesinleşen nafaka dosyasında erkeğe, davacının davalının kusurlu davranışları nedeniyle evden ayrıldığı, davalının evine, eşine karşı ilgisiz olduğu, davacı ve çocuklar ile maddi ve manevi ilgilenmediği, barışma teşebbüsü olmadığı, 2 kez boşanma davası açtığı, vakıalarının kusur olarak yüklendiği anlaşılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1494 KARAR NO : 2021/1610 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞEFAATLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2021 NUMARASI : 2018/234 2021/11 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle: "Davacı, davalı eşinin teyzesinin oğlu olduğunu, görücü usulü ile 2003 yılında evlendiklerini, evlendikten sonra İzmir'e yerleştiklerini, o dönemde eşinin berberlik yaptığını, son 12 yıl da bekçilik yaptığını, bu evlilikten...
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı, müvekkile karşı evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle Aksaray 2.Aile Mahkemesi 2020/5 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açmış olup dava henüz karşılıklı dilekçelerin verilmesi aşamasındadır. Öncelikle tarafların son 6 aydır birlikte yaşadığı yer ve davalının adresi Şereflikoçhisar olduğundan yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili yer olan Şereflikoçhisar Aile Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, mal paylaşımı davasının ön koşulu mal rejiminin sona ermesidir. Taraflar arasında mal rejiminin sona ermesi hususu henüz hükme bağlanmamış olduğundan, mal rejiminin tasfiyesi davası da açılamayacaktır. Davacı, boşanma davası ile aynı gün mal paylaşımı davasını açmış olup huzurdaki davada hukuki yarar da bulunmaması sebebiyle davanın reddi gerekmektedir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek vekili, davanın reddi gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İlk Derece Mahkemesince yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırılmasına göre, kadının; ev hanımı olduğu, geliri ve mal varlığının olmadığı, gündelik işlere gittiği, aylık 250,00.TL kira ödediği, erkeğin de; çiftçilik yaptığı, çalıştığı, aylık 1.500,00.TL gelir elde ettiği, kirada oturduğu, mal varlığının olmadığının belirlendiği anlaşılmıştır....