"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal paylaşımı ... ile ... ve ... aralarındaki mal paylaşımı davasının reddine dair Samsun 1. Aile Mahkemesinden verilen 13.05.2010 gün ve 273/472 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.05.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı ... bizzat ve vekili Avukat ... ve karşı taraftan davalı ... bizzat ve vekili Avukat ... geldiler. Başka kimse gelmedi....
DAVA 1.Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının evlilik birlikteliğinin yüklediği yükümlülükleri davacı eşine karşı yerine getirmediğini, davalının sadece çocuklarıyla ilgilendiğini, müvekkilinin, davalı kadını bir erkekle otele girdiğini gördüğünü sorduğunda davalının, kahvaltı yapmak ve dertleşmek amaçlı otele gittiğini beyan ettiğini, kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek boşanmalarına, 300.000,00 TL manevî tazminata ve edilinilmiş malların paylaştırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davacı vekili 21.03.2022 tarihli dilekçesinde özetle; tarafların aralarına anlaşmış olduklarından dolayı davalı aleyhine açılan zina nedeniyle boşanma davasından feragat ettiğini yazılı dilekçe ile beyan etmiştir. 3.Davacı vekili 27.04.2022 tarihli dilekçesinde özetle; açmış oldukları boşanma ve mal rejimini içeren davada 21.03.2022 tarihli dilekçede de belirtildiği üzere zina nedenine dayalı boşanma davasından feragat ettiğini, mal paylaşımı ile ilgili...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2020 NUMARASI : 2019/471 ESAS-2020/621 KARAR DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafların 10/01/2015 tarihinde evlendiklerini, bir çocuklarının olduğunu, 06/10/2019 tarihinden itibaren ise fiilen ayrı yaşadıklarını, ortak çocuğun davacı anne yanında kaldığını, davalının evlendikten sonra değiştiğini, davacıyı da değişmeye zorladığını, psikolojik baskı yaparak kıskançlık göstermeye, davacının her yaptığını ve sözünü eleştirmeye, yaptıklarını takdir etmeyip değersizleştirmeye ve hakaret etmeye başladığını, mutaasıp olan annesinin de etkisi ve araya girmesiyle giyim kuşamını sorun etmeye başladığını, arkadaşları ile görüşmesine izin vermemeye, bu hususlarda hep huzursuzluk ve kavga çıkartmaya, sinirlerini kontrol edemeyip farklı ortamlarda davacıya bağırmaya ve tepki göstermeye...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2020 NUMARASI : 2019/471 ESAS-2020/621 KARAR DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafların 10/01/2015 tarihinde evlendiklerini, bir çocuklarının olduğunu, 06/10/2019 tarihinden itibaren ise fiilen ayrı yaşadıklarını, ortak çocuğun davacı anne yanında kaldığını, davalının evlendikten sonra değiştiğini, davacıyı da değişmeye zorladığını, psikolojik baskı yaparak kıskançlık göstermeye, davacının her yaptığını ve sözünü eleştirmeye, yaptıklarını takdir etmeyip değersizleştirmeye ve hakaret etmeye başladığını, mutaasıp olan annesinin de etkisi ve araya girmesiyle giyim kuşamını sorun etmeye başladığını, arkadaşları ile görüşmesine izin vermemeye, bu hususlarda hep huzursuzluk ve kavga çıkartmaya, sinirlerini kontrol edemeyip farklı ortamlarda davacıya bağırmaya ve tepki göstermeye...
aralarındaki boşanma ve mal paylaşımı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Adana 6. Aile Mahkemesi'nden verilen 27.11.2013 gün ve 10/1060 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi davacı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.06.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat Y.. E.. ve karşı taraftan davacı vekili Avukat R.. İ.. A.. geldiler....
Dava, Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesine dayalı anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. 29.05.2015 havale tarihli “anlaşmalı boşanma protokolünde” davacı tarafından davalıya yapılacak yardımcı kadın maaşı, aylık kira payı, mal ve servet paylaşımı, ticari ilişkiler, araç vs. dair hükümler mevcuttur. Hüküm fıkrasında ise sadece “taraflar arasındaki yazılı anlaşmanın uygun bulunmasına ve boşanmanın sonuçları konusunda düzenleme olarak onaylanmasına” denilmekle yetinilmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş, protokole uygun infazda şüphe ve tereddüte yer vermeyecek şekilde ayrı ayrı hüküm vermekten ibarettir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
bulunup, diğer tanıkların görgüye dayalı bilgilerinin olmaması, sanığın aşamalarda nafaka ve mal paylaşımı davalarında istediklerini elde edememesi nedeniyle kendisini anlaşmaya zorlamak için tanık ...'...
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 11/06/2019 NUMARASI : 2016/102 ESAS - 2019/293 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma -ZİYNET ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davaların yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin dosya ele alındı,incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle"...diğer tarafın küfür ve hakaretleri-fiziksel şiddeti-ilgisizliği gibi sebeplerle taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını,tarafların boşanmalarına-velayetin müvekkiline verilmesine-müvekkili ve çocuk için aylık 500'er TL.tedbir,iştirak ve yoksulluk nafakalarına-25.000 TL.maddi ve 25.000 TL.manevi tazminata-diğer eş adına kayıtlı iki adet araç yönünden mal rejimi kapsamında tasfiyeye-nitelikleri belirtilen ziynet eşyaları yönünden fazlaya ilişkin hakları...
Mahkemece taraflar arasında maddi sıkıntılar ve davalı kadının akrabalarının eve sık sık gelmesi sebebiyle anlaşmazlıkların çıktığı bunun sonucunda davacı erkeğin evi terk ederek başka evde yaşadığı, 3-4 yıldır ayrı yaşadıkları maddi sıkıntılar yaşadıkları, yaşanılan sıkıntıların sadece erkekten sadır olduğuna ilişkin kadın tarafından delil ileri sürülemediği gerekçesi ile taraflar eşit kusurlu bulunarak boşanmalarına karar verilmiş ise de; bu vakıalara davacı erkek tarafından dayanılmaması ve görgüye dayalı tanık beyanları ile de ispatlanamamış olması sebebiyle kadına kusur olarak yüklenemez. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsuru davada gerçekleşmemiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/ davacı erkek vekili; asıl davanın kabulü ile birleşen davanın reddi olmak üzere hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı/ davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ davalı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma, fer'ileri ile mal paylaşımı istemine ilişkindir. Birleşen dava; davalı/ davacı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....