Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir". TMK'nın 175/1. maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf , kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir..." TMK’nın 182. maddesine göre; "... Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır..."...
(Bu aşamada müşterek çocuğun durumu hakkında sosyal inceleme raporu alınmasını talep ediyoruz.)müvekkil düzenli bir gelire sahip olup aynı hanede yaşadığı babası ve annesi ile de tarım yapmaktadır. Geliri iyi düzeydedir. Davalının ise bir geliri olmayıp sosyal yardımla ve nafaka ile davalının ise hiç bir geliri olmayıp sosyal yardım ve nafaka ile yaşamakta ayrıca gayri meşru şekilde geçimini sağlamaktadır. Bu nedenlerle; haklı nedenlerin de ortaya konması ile annede olan velayetinin değiştirilerek müvekkil babaya verilmesi için dava açmak gerekmiştir. Yukarıda açıklananı ve resen göz önüne alınacak nedenlerle; haklı davamızın kabulü ile; Tensiple birlikte müşterek çocuk T.C....
Tazminat ve nafaka istemleri, boşanma davasının fer’i niteliğinde olup davacı avukat sadece boşanma davası için sözleşme ile kararlaştırılan vekalet ücreti talebinde bulunabilir. Mahkemece bu yönlerin göz ardı edilerek aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2- Davacı avukat tarafından, davalının vekili sıfatıyla takip edilen Tavas Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/364 Esas sayılı dava dosyası ise mal rejimin tasfiyesi ve 500.000,00TL katılma alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı ... Küpelikılınç ile dava dışı Nuri Küpelikılınç arasında düzenlenen 6.5.2013 tarihli potokol incelendiğinde, taraflar tazminat kalemleri konusundaki taleplerinden vazgeçerek anlaşmalı olarak boşanma ve bununla birlikte davalıya 180.000 Euro katkı payı alacağı ödenmesi konusunda anlaşmışlardır. Mal rejimin tasfiyesi ve katılma alacağı istemli dava 30.5.2013 tarihinde feragatle sonuçlanmıştır....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27.05.2009 gün 2009/2-158 Esas - 2009/217 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi boşanmanın mali sonuçları üzerindeki 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 174. maddesinde düzenlenen boşanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat, 175. maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası, şahsi eşyalarla ilgili anlaşmaya, kısaca boşanmanın ferilerine ilişkin olup, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma ve değer artış payı alacağına konu yukarıda özgülenen taşınmazlar bu beyanlar içinde değildir. Başka bir anlatımla, somut olayda boşanma dosyası içeriğindeki protokol ve beyanlarla tarafların aralarındaki mal rejimini tasfiye ettikleri kabul edilemez. Kural olarak, boşanma davalarıyla birlikte mal rejimine ilişkin açıklamaların ve eşler arasında varılan sonuçların anlaşma protokolünde yer almalarında herhangi bir sakınca bulunmayıp, bunu engelleyen bir kanun hükmü de yoktur....
O halde davalının ekonomik durumunda boşanma davasından sonra artış olduğu kanıtlanmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. TMK'nın 327.maddesinde ”Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne baba tarafından karşılanır”, 330.maddesinde “nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana babanın hayat koşulları ve özellikle ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir”, 182/2.maddesinde “velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu”, 331.maddesinde ise “durumun değişmesi halinde hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır” hükümleri yer almaktadır. Müşterek çocuğa iştirak nafakasının bağlandığı boşanma davasında da davacının işsiz olduğu dolayısıyla, davacının ekonomik durumunda MK 331 anlamında nafakanın kaldırılmasını gerektirecek bir değişiklik yaşanmadığı sabittir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Verilmesi - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 14.07.2004 gün ve 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2. maddesi ile taşınır mal ve alacak davalarında temyiz sınırı 21.07.2004 tarihinden itibaren 1000 YTL’ye çıkarılmıştır. 5212 ve 5236 Sayılı Yasalar uyarınca, her yıl “yeniden değerlendirme oranına” göre bulunacak miktarlar dikkate alınarak, belirtilen konularda değer itibarıyla bu miktarların altında kalan kararlar kesindir. Hukuk Genel Kurulunun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında da temyizde bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceğini açıklamıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2022 NUMARASI : 2021/382 ESAS, 2022/863 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davaların yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk ve müvekkili için aylık 3.000'er TL tedbir nafakası takdir edilmesine, boşanma ile birlikte takdir edilen nafakaların iştirak nafakası olarak devamına, müvekkili için 250.000 TL maddi, 250.000 TL manevi tazminat takdirine, 52 gram 24 ayar altının müvekkiline aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı taktirde şimdilik 1.000 TL'sinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Mal Paylaşımı ... ile ... aralarındaki boşanma ve mal paylaşmı davasının reddine dair ... 8. Aile Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen dava dilekçesinde belirtmiş olduğu davalı adına kayıtlı bir adet taşınmaz ve nakit para ile ilgili olarak, taşınmaz yönünden ½ hissenin davacı adına tescilini ve nakit para yönünden yarısının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Boşanma davasının açıldığı 16.3.2010 tarihinde mal rejimi son bulmuştur. Yerel mahkeme tarafından karara gerekçe yapılan ve yanların boşanmalarına ilişkin kesinleşen mahkeme ilamının kapsamında onaylandığı görülen anlaşmalı boşanma protokolün 7. maddesi: “taraflar müşterek mallarının paylaşımı konusunda ortak bir mutabakata varmış ve paylaşımı gerçekleştirmişlerdir. Bu nedenle birbirlerinden mal paylaşımına ilişkin olarak bir talepte bulunmayacaklarını taahhüt ederler.” biçimdedir. İşbu protokol, az yukarda değinildiği üzere, boşanma dava dosyasının duruşmasında taraflara okunmuş, yanlar herhangi bir baskı altında kalmaksızın işbu sözleşmeyi imzaladıklarını hakim huzurunda HUMK'nun 151. maddesi uyarınca onaylamışlardır....
Davalı-davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesini, asıl davanın kabulünü, velayetin babaya verilmesini, nafaka ve tazminat miktarlarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava ve karşı dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferileri istemine ilişkindir....